18. Ceza Dairesi 2015/33380 E. , 2016/1432 K.
"İçtihat Metni" KARAR
Hakaret suçundan şüpheli ... hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03/07/2015 tarih ve 2015/94449 soruşturma. 2015/30716 esas, 2015/1700 sayılı iddianamenin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesine uygun bulunmadığından bahisle aynı Kanun"un 174. maddesi gereğince iadesine dair, İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/06/2015 tarihli ve 2015/163 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/07/2015 tarihli ve 2015/1481 değişik iş sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/11/2015 gün ve 354172 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, şüpheli ..."ün, davacı ... vekili sıfatıyla takip ettiği Bakırköy 6. Aile Mahkemesinin 2012/427 esasına kayden görülen babalık davasının 18/02/2014 tarihinde yapılan duruşmasına mazeretsiz katılmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına dair karar verilmesi üzerine, aynı gün sözü edilen davayı yenileme dilekçesini havale ettirmek için gittiği duruşma salonunda mahkeme hâkimine hitaben, "Yarım saat bir saat hâkimleri bekliyoruz benim de sizi düşürmem gerekir, neden böyle yaptınız, emekli olunca avukat olmak için takla atıyorsunuz, Allah sizi bildiği gibi yapsın." ve takla atmak ne demek diye soran hâkime hitaben bu kez de "Sen bana bağıramazsın, insan olun." şeklinde sözler söylediğinden bahisle 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 59/1-2. maddesi uyarınca verilen kovuşturma iznine istinaden, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca son soruşturmanın açılmasına karar verilmek üzere iddianame tanzim olunduğu,
İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesince de müşteki Hakim ..."ün ve tutanakta imzası bulunan Cumhuriyet savcısının dinlenmediği ve müştekinin taraf olarak gösterilmediğinden bahisle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de,
Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05/12/2006 tarihli ve 2006/6755-17304 sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 59. maddesinde "58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.
İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir." hükmünün yer aldığı, bu maddeye göre, Adalet Bakanlığınca kovuşturma yapılmasına ilişkin karar kendisine gelen Cumhuriyet Başsavcılığı beş gün içinde iddianame düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına ya da açılmamasına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine vereceği, burada Cumhuriyet Savcısının herhangi bir takdir yetkisinin olmadığı, evrak kendisine geldiğinde son soruşturmanın açılması yönünde iddianame düzenleyerek ağır ceza mahkemesi başkanlığına göndermek zorunda olduğu, Cumhuriyet savcısının bu aşamada delil toplama ve soruşturmayı genişletme yetkisinin bulunmadığı, soruşturma evrakı içeriğine göre bir kısım delillerin toplanması gerekirse, evrak kendisine gelen ağır ceza mahkemesinin bu delilleri toplayacağı, iddianamenin iadesini düzenleyen 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 174. maddesine göre de, iade edilebilecek iddianamenin, kamu davasını açan iddianame olduğu, son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere düzenlenen iddianamenin teknik anlamda kamu davasını açan iddianame olmadığından iadesinin de mümkün olmadığı gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Kovuşturma izni, son soruşturmanın açılması kararı ve duruşmanın yapılacağı mahkeme başlıklı 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 59. maddesinde: “58 inci maddeye göre yapılan soruşturmaya ait dosya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne tevdi olunur. İnceleme sonunda kovuşturma yapılması gerekli görüldüğü takdirde dosya, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesine en yakın bulunan ağır ceza mahkemesi Cumhuriyet Savcılığına gönderilir.
Cumhuriyet Savcısı beş gün içinde, iddianamesini düzenleyerek dosyayı son soruşturmanın açılmasına veya açılmasına yer olmadığına karar verilmek üzere ağır ceza mahkemesine verir.
İddianamenin bir örneği, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun hükümleri uyarınca, hakkında kovuşturma yapılan avukata tebliğ olunur. Bu tebliğ üzerine avukat, kanunda yazılı süre içinde bazı delillerin toplanmasını ister veya kabule değer bir istemde bulunursa nazara alınır, gerekirse soruşturma başkan tarafından derinleştirilir.” hükümleri yer almaktadır.
Yukarıda gösterilen yasal mevzuat uyarınca yapılan bu özel soruşturma usulünde Cumhuriyet savcılığınca son soruşturmanın açılmasına karar verilmesi talebini içerir iddianamenin davayı açan bir belge niteliğinde olmadığı, soruşturma evrakı içeriğine göre bir kısım delillerin toplanması gerekirse, evrak kendisine gelen Ağır Ceza Mahkemesinin bu delilleri toplayabileceği, son soruşturmanın açılması kararının davayı açan bir belge niteliğinde olduğu gözetilerek, iade kararı ile itirazı inceleyen mercii kararı hukuka uygun bulunmamıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1- İstanbul Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22/07/2015 tarih ve 2015/1481 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2- Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, 01.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.