
Esas No: 2015/18172
Karar No: 2016/1434
Karar Tarihi: 01.02.2016
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/18172 Esas 2016/1434 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1, 106/1.2 cümle ve 29 (iki kez) maddeleri uyarınca 2 ay 7 gün hapis ve 22 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına, cezalarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 58. maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezaların infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Bodrum 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2012 tarih ve 2011/112 esas, 2012/856 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/02/2014 gün ve 51329 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre,
1- Evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesindeki "Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir" hükmü uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş bulunulmasında,
2- Kabule göre de, sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alman Bodrum 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 04/11/2009 tarih ve 2008/1107 esas, 2009/882 sayılı kararına konu 1.740,00 Türk lirası adlî para cezasının, karar tarihinde yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 305/1-son maddesi uyarınca kesin nitelikte olması karşısında, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
İnceleme konusu somut olayda; mahkemece hakaret suçundan mahkum edilen sanığın, eylemini haksız tahrik altında işlediğinin kabulüyle, TCK"nın 29/1. maddesi uyarınca cezasından 1/4 oranında indirim yapıldığı ve sanığın neticeten 2 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir. Ancak yapılan haksız tahrik uygulamasında, hakaret suçuna ilişkin özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren TCK"nın 129. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması, hukuka uygun görülmemiştir.
Sonuç ve Karar:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedeni açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 01.02.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.