7. Hukuk Dairesi 2015/6626 E. , 2016/6677 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, iş akdini alacaklarının ödenmemesi nedeni ile haklı olarak feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davacının iş akdinin devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde davalı nezdinde 12.03.2013 tarihine kadar çalıştığını beyan ve kabul ettiği halde, HMK"nun 26.maddesine aykırı biçimde talep aşılarak bilirkişi raporunda davacının 09.09.2006-25.03.2013 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek hizmet süresi ve buna bağlı hakların hesap edilmesi ve bu rapora göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Yerel mahkemece karar gerekçesinde davalının feshin haklı nedene dayandığının ispatlanamaması nedeni ile davacının kıdem tazminatına hak kazandığı belirtilmiş ise de; dava dilekçesinde davacının işçilik alacaklarının tahsili için dava açmasının ardından kendisine psikolojik baskı uygulanması, değişik işlerde çalışmaya zorlanması nedenleri ile 12.03.2013 tarihinde iş akdini kendisinin feshettiğini iddia ettiği, davalı tarafça tutulan devamsızlık tutanaklarının bu tarihten sonraya ait olduğu, iş akdinin davacı tarafça haklı nedenle eylemli olarak sona erdirildiğinin anlaşılmasına göre mahkeme gerekçesinde işverenin haksız feshinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı dava dilekçesi ile .... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü tarafından yapılan inceleme raporunda davacının fazla mesai yaptığının tespit edildiğini, bu fazla çalışmanın işe giriş tarihinden itibaren devam ettiğini iddia etmiş olup, mahkemece talep aşılarak tanık beyanlarına göre Bölge Çalışma Müdürlüğü’nün tespit ettiği fazla mesai sürelerine değer verilmeksizin fazla mesai alacağının hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
5-Davacı tarafından yapılan ıslahın, süresinde olup olmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı HMK"nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunu değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. İki taraf da duruşmada hazır iseler ıslah sözlü olarak yapılabilir. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır.
HMK 181.maddesinde kısmi ıslah için, bir haftalık süre verileceği ve süresi içinde yapılmaması durumunda ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edileceği açıkça hükme bağlanmıştır. Ayrıca HMK"nun 90. maddesinde sürelerin kanunda belirtileceği veya hakim tarafından tespit edileceği, kanunda belirtilen istisna durumlar dışında hakimin kanundaki süreleri artırıp eksiltemeyeceği bildirilmiştir.
Somut olayda davacı vekili, bilirkişi raporunun dosyaya sunulmasında sonra 10.06.2014 tarihli duruşmalarda davasını ıslah etmek üzere mahkemeden talepte bulunmuş, mahkemece kendisine gelecek celseye kadar süre verilmiş, 03.07.2014 tarihinde yeniden talepte bulunması üzerine davacıya gelecek celseye kadar kesin süre verilmiştir. Davacı, kendisine 2. kez verilen süre içinde ama yasal bir haftalık süresinin geçmesinden sonra 07.07.2014 tarihinde davasını ıslah etmiş ve harcını da aynı gün yatırmış, mahkemece de ıslah edilen değerler üzerinden hüküm kurulmuştur. Ne var ki süresinde yapılmayan ıslaha değer verilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.