Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2398
Karar No: 2020/2779
Karar Tarihi: 15.09.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2398 Esas 2020/2779 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/2398 E.  ,  2020/2779 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Genel Müdürlüğü (Ego Genel Müdürlüğü) aleyhine 09/11/2009 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/12/2018 günlü kararın
    Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi Ego Genel Müdürlüğü tarafından, duruşmasız olarak incelenmesi de davacılar vekili ve fer"i müdahil Başkent Doğalgaz Dağıtım AŞ vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 15/09/2020 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma avukatlık ücreti ile aşağıda yazılı onama harcının 7.493,00 TL"sinin davalıya, 54,40 TL"sininde davacıya yükletilmesine, peşin alınan harcın bundan mahsubuna 15/09/2020 gününde oy çokluğuyla karar verildi

    KARŞI OY YAZISI

    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların desteklerinin (murisin) %30 oranında, davalı .. Genel Müdürlüğünün %30 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, olaya karışan dava dışı diğer kişilerin ise ceza yargılamasında beraat ettikleri bu nedenle davacıların destekleri ile davalının %50"şer oranda kusurlu sayılarak sorumlu tutuldukları anlaşılmaktadır. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır.
    Şöyle ki; olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 50-51 ve TBK"nın 61. maddesindeki düzenlemeye göre birden çok kişiler birlikte bir zarara sebebiyet verildiği veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları taktirde haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacaktır. Bunun sonucunda zarar gören tazminatın tamamını, dilediği takdirde zarar verenlerin tamamından talep edebileceği gibi, bir kısımdan yada sadece birinden de talep edebilecektir. Müteselsil sorumluluktaki iç ilişkide BK "nın 51/II, TBK"nın 62/2 maddelerine göre tazminatın kendi payına düşeninde fazlasını ödeyen kişi fazla ödeme için diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkına sahip ve zarar görenin haklarına halef olacaktır.
    Bu açıklamaların ışığı altında somut olaya bakacak olursak öncelikle Mahkemece davacıların murislerinin %30"luk kusuru ile davalının %30 "luk kusuru olaya uygun bulunmuş, sonrasında dava dışı kişilere ceza mahkemesinde beraat etmeleri nedeniyle bilirkişi raporunda belirlenen %40 oranındaki kusurları göz ardı edilerek, bu kişilerin kusurları da davacı ile davalı arasında eşit olarak paylaştırılmak suretiyle hem davacının hemde davalının sorumluluk miktarları ağırlaştırılmıştır. Bilirkişi raporuna göre davacının %30 kusuru belirlenmişken, mahkemece yeterli bir gerekçe gösterilmeksizin dava dışı kişilerin kusurlarından %20 pay davacıya yüklenerek davacının sorumluluk miktarı arttırılmıştır. Aynı şekilde davalının olayda %30 kusuru belirlenmişken ve diğer sorumlulara karşı %40 oranında rücu imkanı varken yetersiz gerekçeyle davalının da kusur oranı %20 oranında arttırılarak %50 ye çıkartılmıştır.
    Olayda kusuru bulunan dava dışı kişiler ceza mahkemesinde beraat etmiş olsalarda TBK"nın 74. maddesine göre ceza mahkemesinin kusur oranının hukuk hakimini bağlamayacağı ilkesi de gözetildiğinde, mahkemenin gerek davacının gerekse davalının kusur durumunu ağırlaştıran kabulü ile sonuca gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaat ve düşüncesiyle değerli çoğunluğun onama kararına katılmıyorum.15/09/2020
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi