7. Hukuk Dairesi 2015/40196 E. , 2016/6691 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe iade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ile diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ise davacının davranışları sebebiyle defalarca kez ihtar ve uyarı aldığını, davacının 29.10.2014 tarihinde tüketicinin kendisi ve bu yöndeki talebi olmaksızın arşiv odasından ... sıra AB seri numaralı fatura örneğini aldığı, tüketicinin kendisi ve olaya konu ürün fiilen mağazada bulunmazken ürün değişim işlemi ve 300,00 TL lik fark bedeli iadesine dair işlem yaptığı ve de ilgili bedeli tüketiciye teslim etmediği anlaşılmış olup 07.11.2014 tarihinde söz konusu olayın tutanak altına alınıp savunması da alınarak neticede 4857 sayılı İş Kanununun 25/2-e bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı işveren tarafından yapılan feshin yerinde görüldüğünden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
İşin esasına girmezden evvel mahkeme gerekçesi üzerinde durmak gerekmiştir.
Öncelikle 4857 sayılı İş Kanununun 19.maddesi uyarınca geçerli nedenle yapılacak fesihlerde, feshin yazılı yapılması ve gerekçeli olması geçerlilik koşuludur. Ancak Dairemiz uygulamalarına göre 4857 sayılı Yasanın 25.maddesi kapsamında yani işverenin haklı nedenle feshi halinde yazılılık koşulu aranmamaktadır. Bununla birlikte işveren, haklı nedene dayandığı halde yazılı bir fesih bildiriminde bulunmuş ise fesih bildirimindeki gerekçe kendisi yönünden bağlayıcı olacaktır. Bunun sonucu olarak da yargılama sırasında fesih gerekçesi yapılmamış başka nedenler ileri sürülemeyecek, davalı işverence sürülmesi halinde de mahkemece dikkate alınmayacaktır.
Somut olayda davacıya yapılan yazılı fesih bildiriminde, "... 29.10.2014 tarihinde tüketicinin talebi olmadan arşiv odasından ... sıra AB seri numaralı faturanın örneğini aldığı, tüketicinin kendisi ve de olayda konu ürün fiilen mağazada bulunmaz iken ürün değişimi işlemi ve 300,00 TL lik fark bedeli iadesine dair işlem yaptığı ve de ilgili bedeli tüketiciye teslim etmediği " gerekçe gösterilmiş ve bu eylem nedeniyle iş aktinin 4857 sayılı Yasanın 25/2-e bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiği bildirilmiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece, fesih gerekçesi yapılmayan özlük dosyasındaki bir kısım değişik hususlarda tutulan tutanaklar ve disiplin işlemlerinin gerekçede feshe dayanak olarak alınması karşısında fesih gerekçesi yapılmayan bu hususların gerekçede gözönünde bulundurulması yerinde bulunmamıştır.
Ayrıca feshe konu olay ile ilgili davacının savunmasında eylemi kabul ettiği ancak söz konusu müşterinin ablası olduğunu ve onun talimatı ile işlem yapıp bedelini de iade ettiğini beyan ettiği, bu beyanının da duruşmada davacı tanığı olarak dinlenen ilgili müşterinin beyanları ile de teyit edildiği halde yani somut olayda davacının haksız kazanç elde ettiğine dair yeterli kanıt bulunmaz iken mahkeme gerekçesinde "... kendisine haksız kazanç sağladığı anlaşıldığından..." şeklinde masumiyet karinesini ihlal niteliğinde kabul edilebilecek bir tespitte bulunulması da Dairemizce hatalı kabul edilmiştir.
Yukarıda mahkeme gerekçesi ile ilgili hatalı hususlar tespit edildikten sonra ise işin esasına girildiğinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının feshe neden olan davranışı, davacının savunması, özellikle ilgili müşterinin davacı tanığı olarak alınan beyanları ve tüm dosya kapsamından; müşterinin kendisi ve söz konusu ürün mağazada bulunmaz iken davacının müşteri ile olan yakın akrabalık bağı da gözetilerek onun talimatı ile işlem yaptığı anlaşılmakla bu tarz işlem yapılmasının işyeri prosedürlerine aykırı olacağı ve işçi-işveren arasındaki güven ilişkisini zedeleyeceği açık olup davacı işçinin bu davranışının haklı neden ağırlığında olmamakla birlikte geçerli nedene dayanacağı ve dolayısıyla işe iade davasının geçerli fesih nedeniyle reddi gerekeceği anlaşılmakla davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan hükmün bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.