7. Hukuk Dairesi 2015/40885 E. , 2016/6695 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davacı ile aynı konumda bulunan bir kısım işçilerin istifa dilekçesi verdiğini ve taraflar arasındaki iş sözleşmelerinin karşılıklı mutabakat ile ikale suretiyle kıdem tazminatları ödenerek sona erdirildiğini, davacının da 07.01.2014 tarihli ve el yazısı ile yazarak imzaladığı istifa dilekçesinde 28.02.2014 tarihi itibariyle haklarının kendisine ödenerek işten ayrılmak istediğini bildirdiğini, işveren tarafından ihbar süresi kadar çalışması karşılığında kıdem tazminatının ödenerek ayrılmasının uygun bulunduğunu, görüleceği üzere iş sözleşmesini sona erdirme isteğinin bizzat davacı işçiden geldiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, feshin geçerli nedene dayanmadığı, ikale ( bozma ) sözleşmesinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, 07.01.2014 tarihli dilekçesi ile, "... işyerimden 28.02.2014 tarihi itibariyle ayrılmak istiyorum. Tarafımın haklarının verilmesini arz ederim" şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Dinlenen davacı tanıkları da çıkıştan 1 ay kadar önce dilekçe alındığını beyan ettikleri görülmüştür.
Dava ise 27.03.2014 tarihinde açılmıştır.
Davacının dilekçenin tarihi ile ilgili olarak geriye dönük tarih attırıldığı iddiası olmadığı gibi bu yönde bir delil de bulunmamaktadır. Hatta davacı vekilinin 22.05.2014 havale tarihli dilekçesi ile davacı asilin 30.04.2015 havale tarihli dilekçelerinde belirtilen fiiil fesih tarihi esas alındığında da davanın yasal 1 aylık süre aşılmak suretiyle açıldığı sonucuna varılmıştır.
O halde davacıdan iş aktinin feshi talebini de içeren dilekçe 07.01.2014 tarihinde alınmış olup (fiili olarak ise 21.01.2014 tarihinde feshedildiğine dair davacı asilin ve davacı vekilinin havaleli dilekçeleri gözetildiğinde de) bu tarihten itibaren 1 aylık yasal süre aşıldıktan sonra 27.03.2014 tarihinde davanın açılmış olması karşısında davanın reddine karar vermek gerekirken hatalı değerlendirme ile kabulü cihetine gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3.Alınması gereken 29,20 TL peşin harçtan 25,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,00 TL harcın davacıdan alınarak ....ye gelir kaydına,
4.Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama gideri 140,00 TL"nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.800,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Artan gider ve delil avansının ilgilisine iadesine,
7.Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,21/03/2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.