17. Hukuk Dairesi 2018/5111 E. , 2020/6356 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, vergi borçlusu ..."nın 16.6.2008 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarından eşi davalı ... ile çocukları ...,...."in mirası 17.11.2008 ve 19.2.2009 tarihli Mahkeme kararları ile reddettiklerini, tek mirasçı olarak davalı ..."nın kaldığını, muris borçlunun amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı 4304 Ada 13 parsel 5 nolu bağımsız bölümü 26.5.2004 tarihinde eşi davalı ..."ya sattığını, yine 13.2.2007 ve 29.9.2006 tarihlerinde bedeli borçlu tarafından ödenerek satın alınan taşınmazların davalı eş ... adına tescil edildiğini belirterek dava konusu taşınmazlara ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, eldeki davanın kendileri tarafından davacı idareye verilen 2.4.2009 tarihli dilekçe doğrultusunda açıldığını, müvekkilinin dava konusu tasarrufların tarafı olmadığından müvekkili hakkındaki davanın reddi ile davalı ... hakkındaki davanın kabulünün gerektiğini, mirası reddetmeyen müvekkilinin vergi borcunun 40.000,00 TL"lik kısmını kabul ettiğini, davalı ..."ya muris tarafından bırakılan taşınmazlar, 3. kişilerdeki hak ve alacaklar olduğunu, davalı ..."in hiçbir geliri bulunmadığını, dava konusu tasarrufların muvazaalı olduğunu belirterek iptali gerektiğini savunmuştur.
Davalı ... vekili, dava konusu 4304 ada 13 parsel 9 nolu bağımsız bölümü müvekkilinin evlenmeden önce ailesinin yardımıyla aldığını ve 10.2.2004 tarihinde sattığını, satış bedeli, ziynet eşyaları ve ailesinin yardımı ile dava konusu diğer iki taşınmazı 12.3.2006 ve 13.2.2007 tarihlerinde aldığını, ödeme emrinin borçluya 19.1.2008 tarihinde tebliğ edildiğini, tasarrufların takip konusu borçtan önce yapıldığını ve davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin 25/11/2014 tarih ve 2013/12308 Esas, 2014/16812 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı taraf, borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu taşınmazı (647 ada 9 parsel 8 nolu bağımsız bölüm) davalı eşi adına satın aldığını iddia etse de bunu ispatlayan bir yazılı delil sunamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına ve dava konusu taşınmazın bedelinin müteveffa borçlu ... tarafından ödendiğine dair bir belge bulunmamasına göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına 02/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.