
Esas No: 2015/1731
Karar No: 2015/1702
Karar Tarihi: 05.03.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/1731 Esas 2015/1702 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ...... Köyü çalışma alanında bulunan 139 ada 31 parsel sayılı 4.341,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ............. adına, 139 ada 32 ve 36 parsel sayılı 165,53 ve 2.515,70 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... adına, 139 ada 33 ve 37 parsel sayılı 181, 65 ve 2.048,10 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... adına, 139 ada 34 ve 38 parsel sayılı 162,82 ve 2.833,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... adına, 139 ada 35 ve 42 parsel sayılı 172,70 ve 4.272,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... adına, 139 ada 51 ve 53 parsel sayılı 4.288,12 ve 1.699,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... adına, 139 ada 52 ve 54 parsel sayılı 3.944,39 ve 1.419,79 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ... adına, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden Hazineye intikal eden yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda davalıların 30 yılı aşkın zilyetliği olmakla beraber çekişmeli taşınmazlar için Hazineye ecrimisil ödemiş olmaları nedeniyle zilyetliklerinin fer"i nitelikte olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. Ne var ki davalıların Hazinenin re"sen gönderdiği ecrimisil ihbarnamelerinde belirtilen bedelleri, istenen işgal tazminatının ödenmemesi halinde haklarında Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacak olması nedeniyle, taşınmazların ellerinden çıkmasına engel olmak amacıyla ödemiş oldukları anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 2004/8-252 Esas 2004/257 Karar sayılı ilamında vurgulanan ve Dairemizce de benimsenen ilke gereği uzun yıllardan beri bir taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olan ve Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddelerinde açıklandığı şekilde taşınmaz mal kazanımına ilişkin koşullar lehine gerçekleşen kişinin, cebri icra tehdidi altında Hazine tarafından istenen işgal tazminatını ödemesi aleyhine yorumlanamaz.
Somut olayda Hazine tapusunun taşınmazlara uymadığı, tespit tarihine kadar da 20 yılı aşkın süre ile davalıların malik sıfatı ile zilyet oldukları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; cebri icra tehdidi altında işgal tazminatlarının ödenmesinin iktisabı engellemeyeceği buna göre davalı taraf lehine 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde öngörülen iktisap şartlarının gerçekleştiği göz önünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uymayan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.