
Esas No: 2020/5229
Karar No: 2022/1419
Karar Tarihi: 02.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5229 Esas 2022/1419 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı, davalı ile imzaladıkları sözleşme ile makinelerin imalat ve montajını üstlendiğini, davalının da 760.000 TL+KDV ödemeyi taahhüt ettiğini ancak davalının ödeme yapmadığını ve bonoları geri vermediğini iddia etmiştir. İlk derece mahkemesi, davacının iddialarını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığı gerekçesiyle davayı reddetmiş, inkar tazminatının ise davacıdan tahsilini kararlaştırmıştır. Davacı vekili, bu kararı istinaf etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi ise davacının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Temyizde karar onanmıştır.
İİK'nın 72. maddesi gereği tedbir kararı verilmesi nedeniyle, tazminata hükmedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının esastan reddine ilişkin temyiz istemi reddedilmiştir. Sonuç olarak, davacının temyiz istemi reddedilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır.
Kanun Maddeleri: İİK'nın 72. maddesi, HMK'nın 353/b-1 ve 370/1. maddeleri,
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 29.05.2018 tarih ve 2017/436 E. - 2018/836 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 23.01.2020 tarih ve 2018/1566 E. - 2020/118 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.03.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 07.12.2012 tarihli sözleşme ile müvekkilinin sözleşmede belirtilen makinelerin imalat ve montajını üstlendiğini, bunun karşılığında davalının da 760.000 TL+ KDV ödemeyi taahhüt ettiğini, ödeme planına göre davalının 160.000.- TL nakit ödeme yapıp 3 adet 50.000.- TL bedelli çeki verdiğini, ilk 50.000.- TL tutarındaki çekin ödenmesi akabinde davalının makineleri Ziraat Finansal Kiralama A.Ş. aracılığıyla alacağını bildirdiğini, böylece finans şirketine fatura düzenlenip makinenin davalıya teslim edildiğini, davalının montajın teminatı olarak 100.000.- TL bedelli açık senet istemesi üzerine davalıya güvenen müvekkilinin bu senedi düzenleyip verdiğini, ayrıca artık ödeme finans şirketince yapılacağından tahsil edilmeyen 50.000’er TL bedelli iki çekin müvekkilinden istendiğini, davacının bu çekleri kullanması sebebiyle o an iade edemeyince davalıya 100.000.- TL bedelli açık vadeli bir senet daha verdiğini, davalının böylelikle iki adet 100.000.- TL bedelli bonoyu teminat olarak aldığını, montajı tamamlayan müvekkilinin makineyi teslim ettiğini, daha önce aldığı 50.000.- TL bedelli çeklerden birinin de davalıya iadesinin sağlandığını, böylece davalının elinde 50.000.- TL bedelli bir çekin teminatı olarak 100.000.- TL’den iki adet olmak üzere 200.000.- TL tutarında bononun bulunduğunu, bilahare son çekin de iadesine rağmen davalının bonoları geri vermediğini, defalarca davalı ile görüşmeye çalışan müvekkilinin sonuç alamadığını, olaydan 3 yıl sonra senetlerden birinin müvekkilinin iradesi hilafına ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulup takibe konulduğunu, taraflar arasında böyle bir borcu gerektirecek başka bir ticaretin bulunmadığını ileri sürerek takip dosyası ile 100.000.- TL bedelli diğer senet nedeniyle müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespitini, kötüniyet tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu bononun 07.12.2012 tarihli sözleşme ile bir ilgisinin bulunmadığını, teminat senedi iddiasının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, takibe ve davaya konu bonolar incelendiğinde, bonoların ihdas hanesinin boş olduğu görülmekle birlikte, davacı taraf bonoların aslında yapılacak olan işin teminatı olarak verildiği iddiasında bulunduğu, bonoların bedelsizlik ile teminat karşılığında verildiği iddiasının usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, her ne kadar davacının ticari defterleri incelenmiş ise de, düzenlenen raporda taraflar arasındaki sözleşmeyle davaya konu bonoların ilişkisi görülmediği gibi defterlerde de kapanış tasdiki olmadığı, davacının yine iddialarını ticari defterleriyle ispatlayamadığı, İİK’nın 72. maddesine göre tedbir kararı verildiğinden, tazminata hükmedildiği gerekçesiyle davanın reddine, inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davacı vekili, tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.