Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/292
Karar No: 2020/6372
Karar Tarihi: 02.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/292 Esas 2020/6372 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/292 E.  ,  2020/6372 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair karara karşı davalılar ... ve ... vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun kararda yazılı nedenlerden dolayı kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili; müvekkili ...’ın sevk ve idaresindeki araç ile davalı ... şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı ...’nin maliki olduğu, diğer davalı ...’ın sevk ve idaresindeki aracın 21/06/2009 tarihinde karıştıkları çift taraflı trafik kazası sonucunda ...’ın yaralandığını ve malul olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davacı ... için 100,00 TL iş gücü kaybı tazminatı, 100,00 TL bakıcı gideri ve 100,00 TL yol gideri toplamı 300,00 TL maddi tazminatının tüm davalılardan ... için 300.000,00 TL, ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi tazminata ilişkin talebini 59.292,60 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalılar vekilleri; ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
    Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/09/2017 tarihli, 2015/324 Esas 2017/968 Karar sayılı ilamı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ... lehine 59.292,60 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, davacı ... yönünden 50.000,00 TL, davacı anne ... yönünden 5.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalılar ... ve ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
    Bursa Bölge Adliye Mahkemesi tarafından; hükmolunan manevi tazminat miktarının dosya kapsamı, davalıların sosyo-ekonomik durumları ve kaza tarihi itibariyle paranın alım gücü, kazanın oluş şekli, yaralanmanın ve maluliyetin niteliğine göre fahiş olduğu gerekçesiyle davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/09/2017 tarih 2015/324 Esas 2017/968 sayılı kararının kaldırılmasına, davalılar vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile 59.292,60 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen alınarak davacı ..."a ödenmesine, davalılar ... ve ... yönünden maddi tazminat alacağına kaza tarihi olan 21/06/2009 tarihinden itibaren diğer davalı ... AŞ yönünden dava tarihi olan 06/03/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına; manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı ... yönünden 25.000,00 TL ve davacı ... yönünden 3.00,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... dan müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine, dair verilen karar davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-6100 Sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununun 362/1.a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 Sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK"ya eklenen EK-Madde 1"de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2018 yılı için 47.530,00 TL’dir.
    Davacıların herbiri bakımından kabul edilen tutarlar ve davacı ... yönünden reddedilen tutar için temyize konu edilen karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların
    temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalılar ... ve ... vekilinin hükmedilen manevi tazminatlara yönelik tüm, davacılar vekilinin davacı ... yönünden hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının maluliyetine neden olan yaralanmasının mahiyeti nedeniyle kask takılmamasının zararda etkili olmadığı gözetildiğinde belirlenen tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılmayışında bir usulsüzlük görülmemesine göre, davacılar vekilinin ve davalılar ... ve ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    3-6098 sayılı TBK."nın md. 56. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1966 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde,
    kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı ... lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    4-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    “Cismani Zarar Halinde Lazım Gelen Zarar ve Ziyan” başlığı altında düzenlenen 818 sayılı Borçlar Kanununun 46. maddesinde (6098 sayılı TBK. Bedensel Zarar madde 54), bedensel zarara uğranılması nedeni ile talep edilebilecek zarar türleri belirtilmekdir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir.
    Sözkonusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. (HGK 17.06.2015 tarih, 2013/17-2423 esas, 2015/1661 karar sayılı ilamı)
    Mahkemece, davacının kaza nedeniyle meydana gelen işgücü kaybı hususunda İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen ve davacının %19 maluliyeti bulunduğunu belirten 26/12/2016 tarihli raporu hükme esas alınmış ise de bu rapor, Bursa Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulunun %13 maluliyet (kemik deformite bozukluğu) oranına ilişkin 11/12/2014 tarihli raporuyla çelişki arz etmektedir.
    Dosya içinde davacının maluliyetine ilişkin çelişkili iki rapor bulunmaktadır. Kaza, 21/06/2009 tarihinde gerçekleşmiş olup maluliyet oranının tespiti açısından kaza tarihi itibari ile yürürlükteki Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine uygun şekilde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde, davacının maluliyeti bulunup bulunmadığı ve bulunuyor ise oranının belirlenmesi amacıyla rapor alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    5-Bozma neden ve şekline göre davalılar ... ve ... vekilinin bakıcı giderine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin hükmedilen manevi tazminatlara yönelik tüm, davacılar vekilinin davacı ... yönünden hükmedilen manevi tazminata yönelik temyiz isteminin (dilekçesinin) REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükmün BOZULMASINA, (5) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin bakıcı giderine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK 373/2. maddesi uyarınca dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalılar ... ve ..."ye geri verilmesine 02/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi