Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7145
Karar No: 2022/1372
Karar Tarihi: 01.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7145 Esas 2022/1372 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davanın konusu, deniz yolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemidir. İlk derece mahkemesi, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar vermiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı davalar olduğunu belirterek, davacının takip tarihi itibariyle muaccel alacaklı sıfatının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğine hükmetmiştir. Mahkeme, işin esasına girilmeden usulden reddine karar verilmesini doğru bulmamış ve kararı bozmuştur. Kanun maddeleri HMK'nın 373/2. maddesi olarak belirtilmiştir.
11. Hukuk Dairesi         2020/7145 E.  ,  2022/1372 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kabulüne dair verilen 08.07.2020 tarih ve 2020/699 E. - 2020/613 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından, üretici firması Çin'de bulunan davalı şirkete ait 4 adet vincin Çin Gaolan Limanı'ndan İzmir Alsancak Limanı'na taşınması için taşıma sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmede BIMCO'nun standart sözleşmelerinden olan Heavy Lift Voyage Charter Party (Ağır yük yolculuk çarteri sözleşmesi) şartlarının geçerli olacağının kabul edildiğini, navlun ücretinin davalı tarafından ödendiğini, müvekkili şirketin asıl taşıyan olup dava dışı taşıyan Hansa Heavy Lift Gmbh firması ile yolculuk çarteri sözleşmesi imzaladığını, taşıma işinin fiilen dava dışı anılan firmanın gemisi ile gerçekleştirildiğini, söz konusu taşımada yüklemenin 17-20/02/2013 tarihleri arasında tamamlanacağının planlanmasına ve bu bağlamda davalı şirkete geminin 17.02.2013 tarihinde 00:01'de yüklemeye hazır olduğunun bildirilmesine rağmen yükletenin hazır olmaması nedeniyle beklendiğini, taşımada yükleme için starya süresinin 96 saat olarak belirlenmesine rağmen, yüklemenin yaklaşık 12 gün geç başladığını ve taşıma nedeniyle sürestarya ücretinin oluştuğunu, yükleme starya süresi içinde tamamlanmadığından sözleşmeye göre müvekkilinin 239.361,11.-USD (20.000,00.-USD / beher gün ) sürestarya ücretine hak kazandığını, geminin varış limanına geç ulaşması nedeniyle diğer yüklerin ilgililerine 180.000,00.-USD ( 18.000,00.-USD / beher gün ) ve geminin mürettebatının fazladan çalışması nedeniyle 20.000,00.-USD ( 2500,00.-USD / beher gün) ödeme yükümlülüğünün doğduğunu, dava dışı taşıyan Hansa Heavy Lift Gmbh tarafından tahkim yoluyla talep edilen, 180.000,00.-USD.'nin 21.10.2014 tarihinde ödediğini, bu durumun 25.02.2013 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, davalının ödeme yapmadığını, alacağın tahsili için takibe geçildiğini, davalının ödeme emrine itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine itirazı haksız olduğundan şimdilik 180.000,00.- USD asıl alacak ve ödeme gününden itibaren BİMCO şartlarına göre aylık %1,5 üzerinden hesaplanan 37.814,00.-USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 217.814,00.-USD üzerinden itirazın iptali, takibin devamı, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen konşimento ve BİMCO sözleşmesinde tahkim klozu bulunduğunu, davalı şirketin merkezinin Menemen ve davaya bakmakla görevli mahkemenin Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, icra takibine itirazdan sonra 1 yıllık itirazın iptali için hak düşürücü sürenin dolduğunu, Sany Heavy İndustry Co Ltd Şti.'nin %51 büyük pay sahibi olarak vinç üretimi ve taşıma işinde iş ortağı olduğunu, bu şirkete karşı davanın açılması gerektiğini, geminin limana yanaşmadan hazırlık ihbarı verilmesinin hukuka uygun olmadığını ve TTK m. 154'e göre sürestarya alacağının doğmadığını savunarak davanın öncelikle tahkim, zamanaşımı, husumet, yetki ilk itirazları nedeniyle usulden veya davanın esastan reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın taraflar arasında yapılmış olan taşıma sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında belirtilen BIMCO (Heavy Lift Voyage Charter Party - Ağır yük yolculuk çarteri sözleşmesi) kapsamında taşınan yükün geç yüklenmesinden dolayı açılan sürestarya bedeli tahsiline ilişkin takibe itirazın iptali davası olduğu, navlun sözleşmelerinden veya konşimentodan veya onun düzenlenmesinden doğan bütün alacakların 1 yılda zamanaşımına uğrayacağı ve bu sürenin alacağın muaccel olmasıyla başlayacağı, charter sözleşmesine dayalı sürestarya ücretine ilişkin olan davacı alacağının, taşımanın sona erdiği yani sürestarya alacağının doğduğu tarih olan davacının davalıya keşide ettiği 07.03.2013 tarihinde muaccel olduğu, ancak dava konusu icra takibinin 6102 sayılı TTK'nın 1246. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra 14/03/2014 tarihinde başlatıldığı, süresinde açılmayan davanın reddi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    İstinaf Mahkemesince iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, itirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı davalar olduğu, davacının icra takip tarihi itibariyle henüz ödemediği ve talep etmediği, rücuen alacak talebinin itirazın iptali davası ile dinlenilme olanağının bulunmadığı, somut olayda rücuan tazmini istenen alacağın, davacı tarafından dava dışı fiili taşıyana yapılan 180.000.00 USD ödeme, 14/03/2014 tarihinde başlatılan takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce 21/10/2014 tarihinde yapıldığı, itirazın iptali davasında takip tarihi itibarıyla alacaklı sıfatını taşımak gerektiği, icra takip tarihi itibariyle henüz ödeme yapılmadığı ve davacının takip tarihi itibariyle alacaklı sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının davasının usulden reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, deniz yolu ile taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince Dairemizin 09.01.2020 tarih 2018/2755 Esas, 2020/184 Karar sayılı bozma ilamına uyularak itirazın iptali davalarının, takibe sıkı sıkıya bağlı davalar olduğunu, icra takip tarihi itibariyle davacı tarafından henüz ödeme yapılmadığından davacının takip tarihi itibariyle alacaklı sıfatının bulunmadığı gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın usulden reddine karar verilmiştir. Ancak, hem taraflar arasında akdedilen taşıma sözleşmesi hem de davadışı fiili taşıyan ile akdedilen taşıma sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmede yükleme zamanının ve demuraj ücretinin açık olarak belirlendiği sabit olup, davacının söz konusu sözleşmede belirlenen yükleme zamanından sonraki bir tarihte emtiayı yüklettiği, bu nedenle sözleşmedeki yükleme zamanına dair maddenin ihlal edildiği iddiasıyla gerek sözleşmeyle kendisine tanınan haklar bakımından gerekse de sözleşme dışı istemlere ilişkin haklara dayalı olarak takip talebinde bulunduğu görülmüştür. Davacı, sözleşmenin ihlal edilmesi nedeniyle davalı yandan söz konusu taleplerde bulunabileceğinden davacının alacaklı sıfatının bulunduğu kuşkusuzdur. Bu durumda mahkemece davanın itirazin iptali davası olduğu gözetilerek davacının alacağının takip tarihi itibariyle muaccel olup olmadığı, sonrasında davalının zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı üzerinde durularak, zamanaşımı def'i ile ilgili bir sonuca varılıp bu iddianın da kabul görmemesi halinde, işin esasına girilerek taraf delilleri çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi