MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 52, 51. maddeleri uyarınca ayrı ayrı mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık ... müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın muhasebe müdürü, sanık ..."ın ise muhasebe memuru olarak çalıştıkları katılan şirkette, tahsilat konusunda yetkilendirildikleri, şirket alacaklarını tahsil ettikleri halde muhtelif parçalar halinde toplam 26.000 TL parayı şirket hesabına geçirmeyerek kendi şahsi tasarruflarına aldıkları, bu suretle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği; yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 22/05/2013 tarih, 2012/40 Esas, 2013/798 Karar sayılı kararıyla sanıkların TCK"nın 155/2, 52. maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine ve CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, katılan vekilinin itirazı üzerine Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 30/07/2013 tarih, 2013/707 değişik iş sayılı kararıyla, "zarar giderilmediğinden" itirazın kabulüne ve kararın kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece yeni bir esasa kaydedilerek görülen yargılama neticesi, sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına karar verilen olayda;
Anayasa"nın 141 ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının denetimine imkan verecek şekilde açık ve gerekçeli olması, gerekçe bölümünde mevcut delillerin tartışılması, değerlendirilmesi, reddedilen veya kanıtlama yönünden üstün tutulan delilerin neler olduğu ve nedenlerinin gösterilmesi, delillerle sonuç arasında bağ kurulması, bir başka deyişle eldeki delillerle neden bu sonuca varıldığının anlatılması gerektiği, tüm bunların ışığında ulaşılan kanaat, sanıkların suç oluşturduğu kabul edilen eylemi, bunun yasal unsurları ve nitelendirmesi, uygulanacak kanun maddesi ve CMK’nın 230. maddesinde belirtilen diğer unsurların bulunması gerektiği gözetilmeden, 22/05/2013 günlü ilk hükme atıfta bulunularak gerekçesiz hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.