7. Hukuk Dairesi 2015/21615 E. , 2016/6737 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; hüküm süresi içinde davacı ve davalı ....tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı .... vekili tarafından istenilmiş ise de; duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacı ve davalı ...."nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalı ..."ne ait işyerinde çalıştığını, bu şirketinin 2009 yılında diğer davalı şirkete devredildiğini, davacının iş sözleşmesinin davalılar tarafından yıllık izinde iken devamsızlık tutanakları düzenlenerek noterden gönderilen ihtarname ile haksız olarak feshedildiğini, fazla mesai yaptığını, hafta tatilleri ile milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, yıllık izinlerini kullanmadığını iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... vekili, diğer davalı şirket ile aralarında hukuki ve fiili bağ bulunmadığını, davalı şirkette çalışan davacının diğer işçilerle birlikte topluca işi bıraktığını, bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığını, fazla mesai yapmadığını, dini bayramlarda çalışılmadığını, yıllık izinlerini kullandığını beyanla davanın reddini istemiş; davalı .... temsilcisi ise davacının davalı şirkette çalışması olmadığından davanın husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, fazla mesai yaptığı, hafta tatilleri ile milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı gerekçesi ile davalı ..... açısından davanın kısmen kabulüne, diğer davalı hakkında davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Fazla mesai ücreti taraflar arasında ihtilaflıdır.
Davacı vekili davacının fazla mesai yaptığını iddia ederek alacak talebinde bulunmuştur. Bilirkişi esas raporunda davacının aylık net 1.200,00 TL ücret aldığını kabul ederek sadece yaz ayları için fazla mesai ücreti hesap etmiştir. İtirazlar üzerine emsal ücret araştırması yapıldıktan sonra hazırladığı ek hesap raporunda ise fesih tarihindeki ücretinin net 1.145,25 TL olduğunu kabul edip dönemsel ücreti de belirleyerek fazla mesai ücreti hesap etmiş ise de, hükme esas alınan rapor ek rapor olmakla yaz kış ayrımı gözetilmeden fazla mesai ücretinin hüküm altına alındığı görülmektedir. Ancak davacı ve davalı tanıkları çalışma düzenine ilişkin yaz ve kış ayrımı yaparak beyanda bulunmuşlardır. Bu hali ile yapılan işin niteliği dikkate alındığında yaz aylarında haftalık 18 saat fazla mesai yapıldığına ilişkin kabul dosya kapsamına uygundur. Ancak gerek tanık anlatımları, gerekse yapılan işin mahiyeti dikkate alındığında kış ayları için de haftalık 18 saat üzerinden fazla mesai ücreti hesaplanması hatalı olmuştur. Bu itibarla iki taraf tanık beyanları ve mevsim şartları birlikte değerlendirilerek kış aylarında fazla mesai yapılıp yapılmadığı belirlenmelidir. Nitekim aynı davalılara karşı başka bir işçi tarafından açılan davada mahkemenin verdiği karar, fazla mesai ücreti açısından 22. Hukuk Dairesi"nin 2014/21518 Esas sayılı ilamı ile bu nedenle bozulmuştur.
3-Hafta tatili ücreti bakımından, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda davacı tanık anlatımları doğrultusunda hiç izin kullanılmamış gibi hafta tatili ücreti hesaplanmıştır. Ancak aynı gün temyiz incelemesi yapılan aynı işyerinde çalışan işçiler tarafından açılan davalarda (Dairemizin 2015/5504, 6197,6198, 22310, 42014, 43443,43444 Esas sayılı ) yapılan tespitler, dinlenen tanık beyanları ve 22. Hukuk Dairesi"nin yukarıda sözü edilen 2014/21518 Esas sayılı ilamına konu davasında varılan sonuç birlikte değerlendirildiğinde işyerinde 2009 yılında şirketin el değiştirmesinden sonra işçilere hafta tatili kullandırıldığı anlaşıldığından 01.01.2009 tarihine kadar olan dönem için (varsa) hafta tatili alacağının hesap edilerek hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hazırlanan ek rapora göre karar verilmesi de bozma nedenidir.
4-Dosya kapsamı, aynı gün temyiz incelemesi yapılan davalarda varılan sonuçlar, 22 Hukuk Dairesi"nin emsal ilamları (2014/21518 Esas sayılı ilamı gibi) dikkate alındığında davalılar arasında organik bağ bulunması yanında birlikte istihdam olgusu nedeni ile işçilik alacaklarından her iki davalının birlikte sorumlu tutulması gerekirken davalı ..... Hakkındaki davanın husumetten reddi hatalı olmuştur.
5-Davacının hiç yıllık izin kullanmadığı kabul edilerek yıllık izin ücreti hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı işçi fesihten önce yıllık izne çıkarıldığını, yıllık izinde iken hakkında devamsızlık tutanakları düzenlendiğini ve fesih yapıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece davacıya bu beyanı açıklattırılarak feshin yıllık iznin kaçıncı gününde iken yapıldığı tespit edilmeli ve buna göre yıllık izin süresi ve ücreti hesaplanmalıdır.
6-Davacı vekili ücret cinsinden (fazla mesai, hafta tatili, milli bayram ve genel tatil çalışma ücretleri) alacakların yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Ücret alacaklarında 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre işletilmesi gereken faiz türü en yüksek banka mevduat faizi olduğundan “taleple bağlılık” ilkesi gereği ücret cinsinden alacaklara en yüksek banka mevduat faizini aşmamak üzere yasal faiz işletilmesi gerekirken doğrudan yasal faiz işletilmesi hatalı olmuştur.
7-Davalı ... ....” ünvanının “....” şeklinde eksik yazılması da hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davacı ve davalı ... ...."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı ....."ne iadesine, 22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.