
Esas No: 2009/9999
Karar No: 2010/3246
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/9999 Esas 2010/3246 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete kasko sigortalı müvekkiline ait aracın trafik kazasında ağır şekilde hasarlandığını, davalı şirketin hasar bedelinin ödemediğini, müvekkili şirketin rent acar şirketi olduğunu ancak aracın şirket yetkilisine ait makam aracı olarak kullanıldığını, kiralık araç olmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000 TL"nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 24.12.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 1.400 TL daha artırmıştır.
Davalı vekili davacı aracının müvekkili şirkete özel oto olarak kasko sigortasının yaptırıldığını ancak 3. Kişiye kiralandığını, kiracının kullanımında olduğu sırada kazanın meydana geldiğini renta car olarak poliçe düzenlenmediğinden hasarın teminat kapsamında kalmadığını, hasar bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddine savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.556,56 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleneyen A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya
Aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. Kişilerin kötüniyet veya muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan TTK"nun 1282. Maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı yasanın 1281 maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminaT dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değilde sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel şartlarının A.5 maddesinde sayıLan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte sigortalı kasko poliçesi Genel Şartlarının 1.5 maddesi ve TTK.nun 1292/3 maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan rizikonun teminatı içinde imiş gibi ihbar ederse ispat külfeti yer değiştirip oluşan rizikonun teminat için de kaldığını ispat külfeti sigortalıya geçer. Sigortacı rizikonun ihBar edilenden farklı şekilde oluştuğunu hasarın sigorta teminatı dışında kaldığını soyut iddialarla değil somut delillerle kanıtlanmalıdır.
Bu ilkeler doğrultusunda somut olaya baktığımızda olayın 9.4.2005 tarihinde sigorta pliçesinin yürürlükte olduğu dönemde meydana geldiği, davacı şirketin rent a car işleri ile iştigal ettiği, taraflar arasında düzenlenen kasko poliçesinde dahi davacı şirketin unvanının Sa-me Oto Kir. Tur. Tic. Ltd.Şti olarak belirtildiği davacı tarafa ait aracın poliçede kullanım tarzının özel oto olarak tesbit edildiği uzman bilirkişilerin 16.9.2008 tarihli rarorlarında bildirilen görüşlerinden ve duruşmalarda dinlenen davacı tanıklarının beyanlarından aracın kiralanmadığı, kullanımı karşılığında davacı tarafa kira bedeli ödenmediği, aracın kiralandığına dair yazılı bir belgenin bulunmadığı sabit olmuştur.
Davalı ... vekili aracın özel oto kullanım tarzında teminat altına alınmış olmasına rağmen rent a car aracı olarak kullanımından dolayı meydana gelen hasarın sigorta poliçesi kapsamı dışında kaldığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş ise de bu savunmasını kanıtlayan somut bir delil ibraz edememiş aracın dava dışı 3. Kişilere kiralandığını ispatlayamamıştır.
Davacı şirketin oto kiralama faaliyetinde bulunması tek başına davaya konu aracın da Kiralık araç olarak kullanıldığını göstermez.
Bu durumda mahkemece aracın rent a car olarak kullanıldığı ispatlanamadığından hükme esas alınan bilirkişi raporunda tesbit edilen 11.400 TL hasar bedelinin tamamından davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken aracın rent a car olarak kullanıldığının kabulü ile tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre 2.556,56 TL yönünden davanın kısmen kabulüne hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Same Oto Kiralama Tur. Tic. Ltd. ŞTi vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 8.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.