MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR

Şikayetçi ... dilekçesinde, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile 1844 parsel maliki borçlular hakkında verilen meni müdahale kararının Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, kesinleşen ilama dayalı olarak borçlular hakkında başlatılan icra takibinde İcra Müdürlüğünce kararın infaz kabiliyetinin bulunmadığına karar verildiğini açıklayarak, İcra Müdürlüğü"nün 18.04.2012 tarihli işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, icra takibine dayanak ilamın infaz kabiliyeti bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi üzerine; Hüküm şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesi, takip dosyası ve takibe esas teşkil eden .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/346 Esas, 2008/631 Karar sayılı dava dosyasından 1843 parsel maliki olan şikayetçi tarafından 1844 parsel maliki olan borçlular aleyhine tapu kaydına dayalı olarak meni müdahale, kal ve ecrimisil isteği ile dava açıldığı, aynı davada borçlular tarafından temliken tescil isteğinde bulunulduğu, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, meni müdahale ve ecrimisil isteğinin kabulüne, kal ve borçluların temliken tescil isteğinin reddine karar verildiği, hükmün temyizi üzerine Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği saptanmıştır. Bu saptamalara göre 1844 parsel maliki olan borçluların şikayetçiye ait 1843 parselde işgalci oldukları Mahkemece, belirlendiğine ve meni müdahale kararı Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğine göre takibe konu ilamın men"i müdahale yönünden infazının mümkün olduğu gözetilerek, İcra Müdürlüğü vasıtası ile ilama konu teknik bilirkişi raporunu düzenleyen Teknik Bilirkişiler vasıtası ile kesinleşen icra emri doğrultusunda işlem yapılması gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Alacaklı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 24.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.