
Esas No: 2020/6783
Karar No: 2022/1120
Karar Tarihi: 15.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6783 Esas 2022/1120 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6783 E. , 2022/1120 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04.12.2018 tarih ve 2018/222 E- 2018/438 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 05.06.2020 tarih ve 2019/71 E- 2020/429 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin TPMK nezdinde 2017/71363 sayılı "şekil" ibareli marka tescil başvurusu yaptığını, başvurunun Markalar Dairesi Başkanlığınca reddedildiğini, red kararına karşı yaptıkları itirazın da YİDK tarafından 6769 sayılı SMK'nın 5/1-(b) bendi uyarınca nihai olarak reddedildiğini, oysa başvuruya konu şekil markasının davacının tanınmış bir markası olan “ALPELLA” ibareli seri markası kapsamında yer alan ve gofret ürünleri için kullanılan bir ambalaj niteliğine sahip olduğunu, başvuru kapsamındaki mal ve hizmetlerin de bunu gösterdiğini, marka başvurusunun özellikle gofret ürünlerinde kullanılmak üzere yapıldığını, marka olarak sunulan şeklin, müvekkilleri tarafından üçgen biçiminde üretilip pazarlanan çikolatalı gofretin biçimi yani şekli ve tasarımı olduğunu, daha evvel davalı Kuruma davaya konu başvuruda olduğu gibi, başka şekil markası başvurularında da bulunulduğunu ve bu başvuruların davalı kurumca herhangi engel görülmeyerek tescil edildiğini, ayrıca diğer firmaların da çok sayıda başvuruya konu marka gibi tek başına şekilden ibaret çok sayıda tescil edilmiş markası bulunduğunu ileri sürerek, TPMK YİDK'nın 2018-M-3197 sayılı kararının iptaline ve başvurunun tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı başvurusunun herhangi bir ayırt edici niteliğe sahip olmadığını, bu nedenle başvuruya konu markada yer alan çikolata-gofret şeklinin tüketiciler tarafından başvuru kapsamındaki mal ve hizmetler ile ilgili olarak, belirli bir işletmeye ait bir marka olarak algılanmasının söz konusu olmayacağını, söz konusu şeklin markanın asli işlevi olan belirli bir işletmeye ait mal ve hizmetleri, diğer işletmelere ait benzer mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlama işlevini yerine getiremeyeceğini, başvuru sahibinin kullanım sonucu kazanılmış ayırt edicilik hususu ile ilgili itirazının mesnetsiz olduğunu, başvuruya konu şekil unsurunun davacı şirket markası olarak toplumda bilinirliğe ulaşmadığını, uzun ve kesintisiz kullanma koşullarının da ispatlanmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; tescili talep edilen şekil üzerinde herhangi bir ibare bulunmadığı, başvurunun ambalaj tasarımı şekline olduğu, sözkonusu ambalajın çikolata ve gofret ürünleri için sıklıkla kullanıldığı, ambalaj üzerinde yer alan görselin çikolata ve süt görünümlerinden oluştuğu, akış formatındaki süt ile çikolata ve/veya gofret kesitlerine ait görsellerin ürünün içindekileri hakkında fikir verme işlevi yanında ambalajlarda sıklıkla atıf yapılan unsurlar olduğu, marka başvurusuna konu şeklin bu hali ile ayırt edicilik gücüne sahip olmadığı, başvuruya konu marka ile önceki kullanım ve tesciller karşılaştırıldığında, “alpella” markasının kullanıldığı, “alpella” ibaresinin bu hali ile tek başına ayırt edicilik sağladığı, başvuruya konu marka içerisinde, eski kullanıma örnek olarak gösterilen markalardaki gibi “alpella” ibaresinin bulunmadığı, markalardaki fon ve ambalaj renklerinin tek başına ayırt edicilik sağlamadığı, süt, süt kovası, çikolata veya gofret görsellerinin her markada farklı olduğu, markalar bir bütün olarak incelendiğinde, tescili talep edilen marka açısından söz konusu işaretin ve ürünün formunun tescil için aranan unsurları sağlamadığı, 2017/71363 başvuru numaralı şekilden ibaret davacı markasıyla ilgili olarak SMK’nın 5/1-(b) maddesi kapsamında re’sen red nedenlerinin oluştuğu, başvuruya konu davacı markasının, SMK'nın 5/2 maddesi kapsamında kullanım sonucu kazanılmış ayırt edicilik hakkını elde edemediği, TPMK YİDK'nın 26.06.2018 tarih ve 2018-M-3197 sayılı kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvuruya konu marka içerisinde, davacın emsal gösterdiği markalarda olduğu gibi “alpella” ibaresinin bulunmadığı, başvurudaki fon ve ambalaj renklerinin tek başına başvuruya bir ayırt edicilik sağlamadığı, SMK'nın 5/1b maddesinde öngörülen somut ve soyut ayırt edicilik vasıflarının bulunmadığı, anılan yasanın 5/2 maddesinde öngörülen kullanım sonucu ayırt edicilik hususu yönünden de davacının üstün bir hakkının olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 15/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.