Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6543
Karar No: 2022/1127
Karar Tarihi: 15.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6543 Esas 2022/1127 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6543 E.  ,  2022/1127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11.09.2018 tarih ve 2017/366 E- 2018/295 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 02.07.2020 tarih ve 2019/192 E- 2020/643 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, dava dışı Büyük Pazar Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmeyi müvekkillerinin kefil sıfatıyla imzaladıklarını, müvekkillerinin şirketteki hisselerini 15/09/2014 tarihinde ...ile ...'e devrettiklerini, ihtarname ile de davalı bankaya şirket ortaklığından ayrıldıkları ve şirket adına çekilen kredilerdeki kefilliklerden de istifa ettikleri hususunu ihtar ettiklerini, şirketin yetkilisi ...tarafından ihtardan sonra yeni kredi kartı sözleşmesi imzalayarak kredi kartı alındığını, 200.000,00 TL bedelli 3 adet teminat mektubunun yine ihtarname tebliğinden sonra verildiğini, dava dışı şirkete sonradan verilen çek karnesi ve boş yaprakları hakkında bilgilerinin bulunmadığını, müvekkillerinin çekilen ihtarnamede 24 saat ödeme için süre verildiğini, bu sürenin usul ve yasaya uygun olmadığını, ihtarname içeriğinin belli olmadığını ileri sürerek müvekkillerinin söz konusu kredilerden ötürü borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, açılan davayı kabul etmediklerini, davanın içeriğinin çekilen ihtarnameye itiraz şeklinde olup, müvekkili bankaya dava açılmadan önce başvurulması gerektiğinden dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığını, müvekkili bankanın alacağının dava dışı şirketin borçlarından kaynaklı olup, davalıların bu borçlara müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, kefil olunması için şirket ortağı olunmasına gerek olmadığını, ayrıca şirket ortaklığından ayrılmasının da kefaleti sona erdirmeyeceğini, kefaletin kefilin tek taraflı irade beyanı ile ortadan kalkmasının mümkün olmadığını, kefillerin ayrıca genel kredi sözleşmesinde kefaletten dönmeyeceklerine dair taahhütlerinin de bulunduğunu, müteselsil kefil olan davalıların nakde dönüşen 100.000,00 TL limitli kesin teminat mektubundan sorumlu olduklarını savunarak açılan davanın reddine, % 20'den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın yaptığı işlemlerle davacıları müteselsil kefil olarak kabul etmediği, davacılara teminat mektubu süre uzatımı ve firma borçları hakkında hiçbir bilgi vermeyip firmanın maddi durumu bozulduktan sonra davacıları dava konusu borçtan sorumlu tutmasının iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davacıların davalıya 240.070,00 TL borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge adliye mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, davalı banka vekili cevap dilekçesi ve istinafında davacıların imzaladıkları genel kredi sözleşmesinden dolayı sınırlı olarak nakde dönüşen 100.000,00 TL'lik kesin teminat mektubundan sorumlu olduklarını beyan edip davacıların 140.070,00 TL'den sorumlu olmadığını kabul ettikleri, nakde dönüşen 13/06/2014 düzenleme ve 12/06/2015 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun davacıların müteselsil kefil olduğu 09/06/2014 tarihli genel kredi sözleşmesine dayanarak düzenlendiği, dava dışı asıl borçlu şirketin talebi üzerine teminat mektubunun vadesinin 12/06/2016 tarihine kadar uzatıldığı, teminat mektubunun süresinin uzatılabilmesi için müteselsil kefillerin muvafakatlarının alınmasına gerek bulunmadığı, davacı kefillerin imzaladığı GKS'den kaynaklı borç devam ettiğinden TBK 599. maddesindeki kefaletten dönme koşulu da mevcut olmadığı, bu suretle davalıların nakde dönüşen 100.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubundan sorumlu oldukları, davalı bankanın kabulü nedeniyle 140.070,00 TL'den borçlu olmadıkları gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacıların davalı banka tarafından keşide edilen 03/04/2016 tarihli ihtarname ile istenen 240.070,00 TL'nın 140.070,00 TL kısmından borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı, davacılar vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 15/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi