MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatlarına ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların, katılan şirketten satın aldıkları mal karşılığında, keşidecisi ... Tic. Ltd. Şti. olarak görünen, 30/07/2009 keşide tarihli 12.100 TL ve 30/09/2009 keşide tarihli 17.400 TL bedelli sahte çekleri verdikleri, bu çeklerin bankaya ibrazında sahte olduklarının tespit edildiği, sanıkların bu şekilde atılı suçları işledikleri iddia edilen olayda;
Sanık ..."in sorgusunda, katılan şirket yetkililerinden satın aldıkları mal karşılığında ilk olarak ortağı olan diğer sanık ..."nın eşinin şahsi çeklerini verdiklerini, daha sonra bu çekleri geri alıp yerlerine dava konusu iki adet çeki verdiklerini beyan etmesi, katılan şirket yetkilileri ve sanık ..."in de bu anlatımı doğrulamaları karşısında, dava konusu sahte çeklerin mal alımı sırasında verilen başka çeklerin iade edilmesi üzerine onların yerine verildiğinin tespiti halinde, önceden doğmuş bir borcun varlığından söz edilemeyeceği de gözetilerek, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu çeklerin daha önce verilen başka çeklerin yerine borç yenileme mahiyetinde verilip verilmediğinin araştırılması, bu hususta gerekli görüldüğü taktirde katılan şirket ve sanıklara ait şirketin defter ve belgelerinin incelenmesi, sanıkların tamamen sahte olan çekleri hangi hukuki ilişkiye istinaden kimden aldıklarını ispat edememiş olmaları nedeniyle sahte çekleri kullanmaktan sorumlu olacakları gözetilmek suretiyle, suça konu çek asıllarının duruşmaya getirtilerek, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu çeklerin mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin zapta geçirilmesi ve bu şekilde sahtecilikte aldatma kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespit edilmesinden sonra, toplanan bütün deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 26/09/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.