1. Hukuk Dairesi 2012/8874 E. , 2013/2623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVACILAR : ... VD.
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan ..... mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla 643 parsel sayılı taşınmazı satış suretiyle oğlu davalıya temlik ettiğini, satışın gerçek olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı taktirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “somut olayda, davalının, babası davacı ... aleyhine dava dışı diğer taşınmazlar bakımından açtığı tapu iptali ve tescil istekli davanın .....Hukuk Mahkemesinin ..... esas sayılı dosyasında yapılan yargılamasında, davalı ...’nin eldeki davaya konu 643 parsel sayılı taşınmazın alım bedelini ödemesi için davalıya borç para verdiğini beyan edip taşınmazın bedeli karşılığı satın alındığını o davada kabul ettiği, ayrıca, davalının murisin hesabına satış işleminden 3 gün sonra 5.500 mark para yatırdığının sabit olduğu görülmektedir. Öyle ise, dava konusu taşınmazın bedeli karşılığı davalıya temlik edildiği, alım gücü bulunan davalının satış bedelini ödediği; bu nedenle temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de, dava konusu taşınmazın imar uygulamasına tabi tutulup imar parselleri oluştuğu bildirildiğine göre, anılan imar parsellerine ilişkin tapu kayıtlarının getirtilerek imar parselleri yerine kadastral parsel üzerinden hüküm kurulmuş olması da doğru değildir” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece direnme kararı verilmiş, hüküm davacılar ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca, ”tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesiyle bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.2.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile diğer temyiz edenler vekili ..... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
./..
-2-
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Tarafların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 990.00."ar-TL. duruşma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, aşağıda yazılı 3.15."er.-TL bakiye onama harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 26.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....