
Esas No: 2014/7327
Karar No: 2015/2150
Karar Tarihi: 16.03.2015
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/7327 Esas 2015/2150 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ...... Köyü çalışma alanında bulunan 3667 parsel sayılı 20800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, komşu 3088 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olduğundan söz edilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., vergi kaydı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın muris ......... mirasçıları adlarına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 3667 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile ....... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1980/130 Esas, 1980/249 Karar sayılı .........’e ait veraset ilamında belirtilen hissesi oranında davacı ... adına tapuya tesciline, kalan payın davalı Hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın muris .........’ten intikal ettiği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek davacının miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın .........’ten tüm mirasçılarına intikal ettiğini ileri sürerek Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali ve miras payları oranında tüm mirasçılar adlarına tescili isteminde bulunmuş, bir diğer anlatımla murisin terekesinin el birliği halinde olduğunu bildirmiştir. Davalı Hazine terekeye göre 3. kişi durumundadır. Elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tasarruf işlemlerinin, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 640 ve 702. maddeleri uyarınca tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için bütün mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de; bu şekilde açılan bir davayı tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelere ve mahkemenin kabulüne göre murisin, davacı dışında da mirasçıları bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davacıya diğer mirasçıların davaya katılımını sağlaması veya muvafakatlarını alması ya da terekeye temsilci tayin ettirmesi için süre ve imkan tanınmalı, aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda tüm deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle taraf koşulu sağlanmaksızın esasa ilişkin yargılama yapılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, elbirliği mülkiyetinde mirasçılardan her birinin belli bir payı olmayıp, miras payları taşınmazın bütününe ilişkin olduğundan 3. kişiye karşı açılan davada yalnızca davacının miras payının tesciline karar verilemeyeceğinin de göz ardı edilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.