15. Ceza Dairesi 2018/5812 E. , 2018/6124 K.
"İçtihat Metni"
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 10.01.2018 tarih ve 2017/112055-2018/2123 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26.02.2018 tarih ve 2018/1475 değişik iş sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25.07.2018 gün ve 94660652-105-34-8822-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.08.2018 gün ve 2018/67134 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı kanunun 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan kanunun 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan kanunun 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
Somut olayda müştekinin Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş olduğu şikâyet dilekçesinde, şüphelinin şirketinde araç takip sistemi montaj elemanı olarak çalıştığını, müşterilerden tahsil ettiği paraları kendi hesabına alarak şirkete teslim etmediğini, şirket adına araç takip sistemi montaj işi yaptığını, montaj için gerekli parçaları gerçek satış fiyatının çok üstünde bir bedelle şirkete fatura ettiğinin tespit edildiği, şüphelinin bu eylemleri gerçekleştirdiğine dair tanık beyanları ve tespit edilen ödemelere dair hesap ekstrelerinin dosya kapsamına alınmış olması karşısında, şüphelinin suçu işlediğine dair yeterli delil elde edilemediğinden bahisle takipsizlik kararı verilmiş ise de, söz konusu 05.07.2017 tarihli ödeme emirleri girişi dekontu ile 03.03.2017 tarihinde Garanti Bankasına ait hesap ekstresinde, araç takip sistemi montajı yaptıran müşterilerin, şüphelinin hesabına montaj ücreti gönderdiklerinin tespit edildiği, ayrıca dosya kapsamında dinlenen tanıkların şüphelinin tamir işlemi yaptığını, bunun karşılığında ücret tahsil ettiğini beyan ederek müştekinin beyanlarını doğruladıklarının anlaşılması üzerine, şüphelinin şirket adına hangi müşteriler için tamirat yaptığının tespit edilmesi, şirket adına yaptığı faturalandırmaların dosya kapsamına alınması ayrıca müşterilerin ödemiş oldukları ücretlere ilişkin şüpheliye ait hesap hareketlerinin incelenerek, şüphelinin hukukî durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturmaya ve değerlendirmeye dayalı verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik yapılan itirazın belirtilen gerekçelerle kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Araç takip sistemi montajı yaptıran müşterilerin, şüphelinin hesabına montaj ücreti gönderdiklerinin tespit edildiği, ayrıca dosya kapsamında dinlenen tanıkların şüphelinin tamir işlemi yaptığını, bunun karşılığında ücret tahsil ettiğini beyan ederek müştekinin beyanlarını doğruladıkları anlaşıldığından; şüphelinin, şirket adına hangi müşterilerin tamiratını yaptığı belirlenip (gerek şirket bilgilerinden gerekse de şüpheliye ait hesap ekstrelerinden), bu kişilerin tanık sıfatıyla beyanlarına başvurularak, montaj işlemlerinin mesai saatleri içerisinde yapılıp yapılmadığı, fatura kesilip kesilmediği sorulmadan, ayrıca işyeri çalışanları dinlenilerek, müşterilerin işçilere para göndermesi şeklinde rutin bir uygulamanın bulunup bulunmadığı tespit edilmeden ve şüphelinin ifadesinde geren Rıfat Uluç dinlenilip konuya ilişkin bilgi ve görgüsüne başvurulmadan, aynı şekilde şüphelinin şirket adına düzenlediği faturalar dosya arasına alınmadan ve mesai dışında yapıldığı belirlenen işlerde, şirkete ait parçaların kullanılıp kullanılmadığı başka bir deyişle şirketin zararının oluşup oluşmadığı araştırılmadan, yine şüpheliye ait hesap hareketleri incelenmeden ve taraflar arasında bulunan iş davasına ilişkin dosya getirtilip, denetime elverişli olacak şekilde onaylı bir örneği dosya arasına alınmadan verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda isabet bulunmadığı anlaşılmakla, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bakırköy 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 26.02.2018 tarih ve 2018/1475 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.