
Esas No: 2015/26486
Karar No: 2016/76
Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/26486 Esas 2016/76 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Davacı, davalı işyerinde işçi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiği, açtığı işe iade davasını kazanarak işe iade edildiği ancak başlatılmadığından bahisle işe iade sonrası talepleri ile TİS’den doğan bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir. (Hukuk Genel Kurulu-2007/14-778 E, 2007/611 K sayılı kararı).
Somut olayda mahkemece, işe başlatmama tazminatı dışındaki hüküm altına alınan alacaklar yönünden toplam rakam yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak bu, usul ve yasaya aykırı bir yazım tekniğidir. Bu nedenle, mahkemece gerekirse davacıya talepleri tek tek açıklattırılıp buna göre her alacak ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir..
2-Kabule göre de; Davalı kurumun 392 sayılı Harçlar Yasasına göre yargı harçlarından muaf olmadığı gözden kaçırılarak harçlardan sorumlu tutulmaması hatalı olup, harç konusu kamu düzenini ilgilendirdiğinden temyiz edenin sıfatı gözetilmeksizin karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.