15. Ceza Dairesi 2018/5187 E. , 2018/6133 K.
"İçtihat Metni"
Özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık ..."un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 207/1, 43/1, 157/1, 62/1 (iki kez), 50 ve 52. maddeleri gereğince 1 yıl 15 gün hapis, 10 ay hapis ve 80,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezalarının 5237 sayılı Kanun’un 51. maddesi uyarınca ertelenmesine dair Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.05.2014 tarih ve 2013/239-2014/419 sayılı hükmü aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 30.05.2018 gün ve 94660652-105-07-6429-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 06.06.2018 gün ve 2018/48866 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya aslı, Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/417 esasına kayden yargılamanın derdest olması sebebiyle mahallinde bulunmakla, onaylı suret üzerinden yapılan incelemede,
Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, sanığa verilen hapis cezalarının ayrı ayrı aynen infazına ilişkin Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.01.2017 tarihli ve 2013/239-2014/419 ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 09.03.2017 tarih ve 2017/277 değişik iş sayılı kararının, Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.05.2014 tarihli ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması neticesinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
1- Müştekinin kimlik bilgileri kullanılarak bilgi ve rızası dışında adına 5 adet GSM telefon hattının çıkarıldığı olayda, suç ve karar tarihinden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na 6518 sayılı Kanun ile eklenen 4. maddesindeki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi veya işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz.” ile aynı kanunun 63/10. maddesindeki “Bu Kanunun 56 ncı maddesinin birinci fıkrası hükümlerine aykırı hareket edenler bin günden beş bin güne kadar; ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci fıkralarına aykırı hareket ederek bu işi bizzat yapanlar elli günden yüz güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.” şeklindeki düzenlemelere nazaran, sanığa isnat edilen eylemin daha özel nitelikteki 5809 sayılı Kanun’un 63/10. maddesindeki suçu oluşturduğu ve bu kapsamda üzerine atılı bulunan suç bakımından sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Aynı suçtan mahkumiyetine karar verilen diğer sanık ..."nun anılan kararı temyiz etmesi üzerine, Yargıtay 23. Ceza Dairesinin 21.11.2016 tarih ve 2016/12089-9830 sayılı kararı ile bozulmasına karar verildiği cihetle, olay tarihinde katılan ..."in kimliği kullanılmak suretiyle sanığa ait .... Elektronik isimli iş yerinde sanık tarafından katılan adına beş adet sahte hat açılmak suretiyle sanığın dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia ve kabul olunması karşısında, eylemin temas ettiği 5237 sayılı Kanun"un 158/1-d-son maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarını araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın, katılana ait nüfus cüzdanı fotokopilerini kullanarak katılan adına beş adet sahte hat açtırdığının iddia edildiği olayda, nüfus müdürlüğünün maddi varlığının kullanılmış olması nedeniyle eylemin TCK’nın 158/1-d maddesinde yer alan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen (2) no’lu ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Antalya 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 16.05.2014 tarih ve 2013/239-2014/419 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 4. fıkrasının (b) bendi gereğince BOZULMASINA, 5809 sayılı Kanun’a muhalefet suçunun dolandırıcılık suçuyla bağlantılı olması nedeniyle belirtilen hususun mahkemece değerlendirilmesi mümkün görüldüğünden, (1) no’lu bozma istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, müteakip işlemlerin mahallinde merciince yerine getirilmesine, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.