Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/13413
Karar No: 2012/1698
Karar Tarihi: 08.02.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/13413 Esas 2012/1698 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/13413 E.  ,  2012/1698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ....(... Gazetesi) vdl. aleyhine 20/01/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/06/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalılar vekilleri taraflarından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, basın yolu ile kişisel haklara saldırı nedeniyle manevi tazminat talebinden ibarettir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı yazar ... tarafından kaleme alınan yazının kişilik hakkına saldırı niteliğinde olduğunu iddia ederek manevi tazminat istemiştir. Davalılar yazının görünürdeki gerçeğe uygun, güncel haber değeri olan ve davacı tarafından verilen bir kararın eleştirisi niteliğinde olduğunu savunmuşlardır. Mahkemece davalı yazarın dava konusu edilen yazısı ile davacıyı siyasi bir taraf gibi gösterdiği, kamuoyunda küçük düşürdüğü, icra ettiği hakimlik mesleğinin onur ve saygınlığını zedelediği gerekçesiyle dava kısmen kabul edilmiştir.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Davaya konu olayda;
    Davacı, ... 1.Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı sıfatı ile, ... Cumhuriyet Başsavcılığının kayıp trilyon ismi ile bilinen soruşturma ile ilgili Cumhurbaşkanı Sayın ... hakkında verilen takipsizlik kararının kaldırılmasına karar vermiş, davacının bu kararı hukuk ve medya camiası dahil olmak üzere tüm kamuoyunda yankı uyandırmış, davacı kararı sebebi günlerce gündemde kalmıştır.
    Davalı ... gazetede yayınlanan yazısında davacının gündemdem düşmeyen kararı etrafında eleştirel bir yazı kaleme almıştır. Dava konusu yazının mahkemenin gerekçesine alınan" ... Cumhurbaşkanı yargılama girişimi sadece hukuki değil aynı zamanda siyasi cinayettir. ... 1.Ağır Ceza Hakimi ... hukuki bir gaf yapmanın ötesinde devlet hiyerarşisine darbe vurmaya kalkışmıştır. Karara muhatap kişinin isminin ... veya ... olmasının bu anlamda önemi yoktur. Hedef alınanın makam olduğu ve asıl zararı sistemin göreceği muhakkaktır. ... Başyargıcı yargılamak yerel bir mahkemenin haddi olabilir mi? ... "ın yaptığı üzüm yemek değil bağcı ile birlikte bağı kundaklama girişimidir. Zarar Cumhurbaşkanı ..."den çok sisteme ve ülkeye dokunur. ..." kısımları yazının tamamı ile birlikte değerlendirildiğinde; ve yukarıda belirtilen ilkeler dikkate alındığında davalının, davacı tarafından verilen "tartışmalı" olduğu kabul edilen kararı eleştirdiği, ve özle biçim dengesinin korunduğu, yazının içeriği itibariyle davacının kişiliğine yönelik tahkir ve kişilik hakkına saldırıcı teşkil edici bir yönünün olmadığı anlaşılmaktadır.
    Durum böyle iken mahkemece yazının davacının kişisel hakkına saldırı niteliğinde olduğunun kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamış, hükmün davanın reddine karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan gerekçelerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm davalıların diğer temyiz itirazlarının inelenmesine yer olmadığına ve temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi