
Esas No: 2015/23194
Karar No: 2016/747
Karar Tarihi: 26.01.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/23194 Esas 2016/747 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Ödeme emrinin iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı temyizen incelenmesi, davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.01.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Av. S... C.. K... ile karşı taraf adına Av. A...B... geldiler. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hakimi tarafından dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, asıl prim borçlusu anonim şirket tarafından Kuruma olan borçlarını 6552 sayılı Kanuna göre tecil/yapılandırmak için 10.11.2014 tarihinde başvuru yapıldığı ve davacı vekilinin yapılandırmanın devam ettiğini iddia ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, prim borçlusu şirketin yapılandırma başvurusunda bulunmasının davacının sorumluluğunun etkilenmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu aşamada, davaya konu ödeme emri içeriğini teşkil eden prim borçlarının tecili/yapılandırılması halinde, eldeki davanın konusuz kalıp kalmayacağı; başka bir anlatımla, tecil/yapılandırma üzerine, “esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekir.
Bazı hallerde dava devam ederken, dava açılmasından sonra meydana gelen (dava konusu alacağın ödenmesi gibi) bir nedenle dava konusu ortadan kalkabilir.
Davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve hüküm verilmesine gerek kalmaz. Başka bir deyişle, her iki tarafın da davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararı kalmamış demektir. Bu halde, mahkemece, davanın konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
Bu çerçevede; asıl prim borçlusu anonim şirket tarafından istenen borçlarının tecili/yapılandırmasının davaya konu ödeme emrindeki prim borçlarını içermesi ve anlaşmanın geçerli hale gelmesi durumunda; tecil/yapılandırmaya konu icra takiplerinden Kurumun vazgeçmesi durumu söz konusu olacağından, tecil/yapılandırma talebinin dava konusu borcu kapsayıp kapsamadığı, geçerli hale gelip gelmediği, buna bağlı olarak ortada prim borcu bulunup bulunmadığı ve yapılandırma kapsamında ödeme bulunması halinde ödenmeyen borç tutarı araştırılıp, davanın konusuz kalıp kalmadığı irdelenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; şirket yapılandırmasının davacının sorumluluğunu etkilemeyeceğinden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacı avukatı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 26.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.