
Esas No: 2020/6243
Karar No: 2022/935
Karar Tarihi: 09.02.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6243 Esas 2022/935 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/6243 E. , 2022/935 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22.10.2018 tarih ve 2016/739 E. - 2018/956 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.03.2020 tarih ve 2019/893 E. - 2020/402 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Akiş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Anonim Şirketinde 2.740.370 adet paya sahip olduğunu, 29.03.2016 tarihli 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2., 5., 6. ve 7. gündem maddelerinin kanuna, ana sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiğini, davalı şirketin genel kurulda müvekkilini bilgilendirmediğini, şirket yönetim kurulu üyeleri hakkında açılmış sorumluluk ve ceza davaları mevcut olmasına rağmen tekrar bu kişilerin yönetim kuruluna seçildiklerini, davalı şirkete yöneltilen bir kısım sorulara muğlak, geçiştirici cevaplar verildiğini, bir kısım sorulara ise dürüst resim ve hesap verme ilkesine aykırı olarak cevap vermekten imtina edildiğini ileri sürerek davalı Akiş GYO A.Ş.'nin 29.03.2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 2., 5., 6. ve 7. gündem maddeleri uyarınca alınan kararların müvekkilinin yasadan kaynaklanan vazgeçilmez ortaklık haklarını sınırlandırması ve ortadan kaldırması nedeni ile TTK. 447/1-a maddesi gereğince butlanlarına, bu istemin kabul görmemesi halinde açıkça yasa ve dürüstlük kurallarına aykırı talep konusu kararların TTK 445. maddesi gereğince iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, genel kurul toplantısında sorulan sorulara bilgi edinme hakkı çerçevesinde aydınlatıcı cevaplar verilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, yönetim kurulu üyesinin yeniden yönetim kuruluna seçilip seçilmeyeceğine karar verenin pay sahipleri olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davayı açtığı esnada şirket ortağı olduğu, davacıya ait aktif husumetin dava sonuçlanana kadar devam etmesi gerektiği, oysa dosyada mevcut belgelerden davacının yargılama sırasında aktif dava ehliyetini kaybettiği, sonrasında davacının tekrardan cüzzi bir hisseye sahip olduğu, ancak davacının cüzzi miktarda hisse ile yeniden ortak olmasının mevcut davaya bir etkisi olamayacağı gerekçesiyle davacının davasının aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine dair somut bir delil sunulmadığı, bu yönde İlk Derece Mahkemesine de bir beyanda bulunulmadığından adil yargılanma hakkının ihlaline yönelik istinaf isteminin yerinde görülmediği, davalı Akiş GYO A.Ş.' nin 29.03.2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan ''2 nolu gündem maddesi ile; Yönetim kurulunca hazırlanan 2015 yılına ait yıllık faaliyet raporunun okunması ve müzakeresi, 5 nolu gündem maddesi ile; Şirketin 2015 faaliyetlerinden dolayı yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmeleri, 6 nolu gündem maddesi ile; Karın kullanım şeklinin, dağıtılacak kâr ve kazanç payları oranlarının belirlenmesi, 7 nolu gündem maddesi ile; Yönetim kurulu üyelerinin ve bağımsız yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi ve görev sürelerinin belirlenmesine,'' ilişkin olup davacı tarafça ileri sürülen iddiaların genel olarak butlan değil iptal yaptırımı olduğu, genel kurul kararlarının iptalini isteyen ortağın bu sıfatının iptal davasının kesinleşmesine kadar devam etmesi gerektiği, davanın 29.06.2016 tarihinde açıldığı, davacının davalı şirketteki hissesini devrederek 06/01/2017 tarihinde davalı şirketten ayrıldığı, bu dava bakımından taraf sıfatının kalmadığı, davacının 22/03/2017 tarihinde yeniden davalı şirkette pay sahipliği sıfatı kazanması davacıya ilk davanın açıldığı tarih itibariyle korunması gereken aktif husumet ehliyetini mevcut görülmekte olan dava yönünden yeniden kazandırmayacağı, davacı asilin ortaklık sıfatını karar kesinleşmeden kaybettiği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 09/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.