Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/454
Karar No: 2022/952
Karar Tarihi: 09.02.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2022/454 Esas 2022/952 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2022/454 E.  ,  2022/952 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 02.11.2021 tarih ve 2020/558 E. - 2021/683 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan 100.000 USD ve 36.000,00 TL parasının davalı ... tarafından davacının duyduğu güven nedeniyle verdiği boş imzalı dekontlar kullanılmak suretiyle çekildiğini, davalı ...'ün, zaman zaman küçük kağıt parçaları üzerine davacının parasının miktarını ve tarihini yazıp verdiğini, davacı paranın dökümünü gösteren banka cüzdanını almak istediğinde davalı ...'ün müvekkiline çeşitli bahanelerle hesap cüzdanın dökümlerini vermediğini, bir süre sonra davacının ısrarları üzerine biri vadeli 50.000 Dolar diğeri vadesiz 50.000 Dolar, üzerinde davacının adı olan banka cüzdanlarını verdiğini, ... Finansbank şubesinde davacının hesabında yapılan kontrol sonrasında 7 bin küsur dolar döviz ve TL hesabında ise 19 Milyar TL para olduğunun, başkaca parasının olmadığının anlaşıldığını, davalılar hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek, 101.249 Amerikan Doları'nın 01.12.2003 tarihinden itibaren, 20.000,00 TL mevduatın da 08.09.2003 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilini, ayrıca 20.000.- TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davacının Finansbank Antalya şubesindeki 100.000 ABD doları bulunan hesabını önce Euroya (86.690) çevirdiğini ve daha sonra da bu parasını 26.08.2003 tarihinde 40.000 Euro ve 01.09.2003 tarihinde 46.690 Euro olmak üzere tamamen çekerek hesabını kapattığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak ve tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda; davacının bankadan 86.692,00 Euro alacaklı olduğu, bu miktarın 18.02.2004 tarihi itibariyle karşılığının 104.143,10 USD'ye denk geldiği, 140.679,35 TL'nin dava tarihi olan 11.03.2004 tarihindeki kur karşılığının ise 106.076,30 USD olduğu, davacının bu nedenle dava dilekçesinde yer alan 101.249,00 USD'yi talep etme hakkı bulunduğu, ancak yukarıda da belirtildiği gibi davacı yanca temyiz edilmeyen son karar da davacının asıl alacağının toplam 94.605,62 USD üzerinden kabul edildiği, bu kararın da davacı yanca temyiz edilmemesi nedeniyle bu miktarın da davalı yönünden usulü kazanılmış hak oluşturduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile, 94.605,62 USD'nin 18/02/2004 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa'nın 4/a maddesi uyarınca ABD doları cinsi dövize uygulanan değişen oranlarda faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bu hususta tekrar karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    Karara karşı, tüm taraf vekillerince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    1- Dava, davacının davalı banka nezdindeki hesabında bulunanparasının diğer davalı tarafından usulsüz işlemler ile çekildiği iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemenin, davanın kısmen kabulü ile 86.692 Avro’nun Türk Lirası karşılığı olan 140.679,35 TL’nin ve 10.000.- TL manevi tazminatın tahsiline dair 08.04.2004 tarihli kararı, davalıların temyizi üzerine, Dairemizin 28.01.2016 tarihli ve 2014/12685 E., 2016/963 K. sayılı ilamı ile ve “....Hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği nazara alınarak davacının talebi nazara alınmaksızın hangi tarihteki kur oranlarının uygulandığı da anlaşılmaksızın istenebilecek bedelin TL karşılığına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, alacağın muaccel olduğu tarihe kadar hesabın niteliğine göre işleyecek faize, alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren ise 3095 sayılı Yasa hükümleri uyarınca belirlenecek faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır. Bu suretle, temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla davada yer alan talep nazara alınarak alacağın belirlenmesi, yine hesap türü, davacının dava konusu ettiği alacağını bankadan talep ettiği tarih gözetilerek faiz başlangıç ve oranlarının tespiti gerektiğinden..." denilerek davalı banka yararına bozulmuş; bu bozmaya mahkemece uyulması üzerine bu kez manevi tazminatın reddine ve maddi tazminatın kısmen kabulü ile 43.340,00 Amerikan Doları’nın 26.08.2003, 51.265,62 Amerikan Dolarının da 01.09.2003 tarihinden itibaren tahsiline karar verilmiş ve bu karar davalı banka tarafından temyiz edilmiş olmakla, yine Dairemizin 12.09.2019 tarihli ve 2018/4067 E., 2019/5341 K. sayılı ilamı ile “.... mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde, faiz başlangıç tarihi olarak talebi aşar şekilde 26.08.2003 ve 01.09.2003 tarihleri esas alınmış, uygulanacak faiz oranı da Dairemiz bozma ilamında belirtildiği şekilde hesaplanmamıştır. Bu durumda, Dairemiz bozma ilamı nazara alınarak, temyiz edenin sıfatına göre kazanılmış haklar saklı kalmak kadıyla faiz başlangıç ve oranlarının tespiti gerekirken,....” şeklinde bozulmuştur. Bu bozma ilamına da uyan mahkemece, yabancı para üzerinden ve tüm davalılardan tahsil yönünde karar verilmiş ve bu karara karşı tüm taraflarca temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Ancak, davacının ilk kararı temyiz etmemesi nedeniyle artık davacı, ancak Türk Lirası olarak alacağını isteyebilecektir. Bu bakımdan davalı banka yönünden usuli kazanılmış hak doğrumuştur. Yine yerel mahkemenin 11.05.2018 tarihli ikinci kararına karşı, davacı ve davalı ... tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmadığından, bu karar davalı ... bakımından kesinleşmiştir. Ayrıca, davacının son kararı faiz başlangıcı yönünden temyiz etmemesi nedeniyle faiz başlangıcının 18.02.2004 tarihi olacağı, bu hususun da davalı bakımından usuli kazanılmış hak oluşturacağı izahtan varestedir.
    Bu durumda, yukarıda belirtilen kazanılmış haklar ve özellikle davacının tüm kararları asıl alacak bakımından temyiz etmemesi gözönüne alınarak, ilk kararla oluşan 140.679,35 TL’yi geçmemek üzere; 94.605,62 Amerikan Dolarının (43.340 + 51.265,62), talep tarihi olan 01.12.2003 tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası karşılığı hesap edilmek suretiyle bulunacak meblağın 18.02.2004 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı bankadan alınarak davacıya verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış ve hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    2- Davalı ... bakımından 11.05.2018 tarihinde verilen karar kesinleşmiş olmakla, bu davalıyı da kapsayacak şekilde hüküm kurulması doğru olmamış ve hükmün bu yönden de bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin avukatlık ücretine yönelik temyiz isteminin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi