Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/7434
Karar No: 2010/3992
Karar Tarihi: 29.4.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/7434 Esas 2010/3992 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/7434 E.  ,  2010/3992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    -K A R A R-


    Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı aracın pertinin uygun görülmesi nedeniyle 9.000 TL araç bedelinden 2.250 TL sovtaj bedelinin mahsubu ve 59 TL çekme ücretinin ilavesi ile toplam 6.809 TL"nin sigortalıya ödendiğini, davalı tarafın olayda %100 oranında kusurlu olduğunu belirterek bu meblağın davalı ... şirketi poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere ödeme tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ..., aracını olay tarihinden 4 yıl önce diğer davalı ..."a satıp fiilen teslim ettiğini, sorumluluğunun bulunmadığını, kusur ve hasarı kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili kusur oranını ve hasar miktarını kabul etmediğini, olayda davacıya sigortalı aracın sürücüsünün kırmızı ışık ihlali nedeniyle 8/8 oranında kusurlu olduğunu bu hususun 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/64 Değişik iş sayılı dosyasında alınan tesbit bilirkişi raporu ile sabit olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    27.12.2004 gün 2003/652 2004/1013 sayılı davanın reddine dair önceki hükmün davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi"nin 10.4.2006 gün 2005/3924 2006/3876 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş; mahkemece 10.10.2006 gün 2006/266-330 sayılı karar ile önceki kararda direnilmiş; davacı vekilinin mahkemenin direnme kararını temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 4.4.2007 gün 2007/11-104-180 sayılı ilamı ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun bozma ilamına uyulduktan sonra, davaya konu trafik kazasında kırmızı ışık ihlali yapanın davacıya sigortalı aracın sürücüsü olduğu hususundaki kanaat aynen oluşmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, TTK"nun 1301.maddesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece uyulan 4.4.2007 gün 2007/11-104 Esas 2007/180 karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında özetle; "işletenlerden hangisinin kusurlu olduğunun kesin olarak tespit edilemediği durumda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığından zarar ilke olarak yarı yarıya paylaştırılır. Ne varki, bu kuralın uygulanabilmesi için, gerekli araştırma ve incelemelerin yeterli biçimde yapılmasına karşın işletenlerden hangisinin kusurlu olduğunun tespit edilememiş olması koşulunun gerçekleşmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme vermeye yeterli olmayıp, bu eksik inceleme nedeni ile işletenler yönünden tehlikelerin bu aşamada eşit varsayılarak zararın yarı yarıya paylaştırılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı taraf, kaza anında kaza mahallinde bulunmayan, ancak kaza haberi alındıktan sonra kaza mahalline gelerek tutanak düzenleyen trafik polislerinin düzenlediği "Trafik kazası Tespit Tutanağı"na dayanırken, davalı taraf tesbite ve keşif anında dinlenen tanıklara dayanmaktadır.
    Karşı tarafın yokluğunda düzenlenen tespit tutanağında gerek tesbit isteyen davalı sürücü, gerekse tanıkların beyanlarının tespit tutanağının olaydan 13 gün sonra düzenlenmesi de nazara alınarak, diğer delillerle desteklenmeden tek başına hükme esas alınmaları da olanaklı değildir. Bu şekliyle ne bir tarafın %100 kusurlu olduğunu nede kusur belirlenemediğinden bahisle eşit kusurlu olduklarını kabule olanak yoktur. Mahkemece, yaralamalı trafik kazası nedeniyle polis, Cumhuriyet Savcılığı ve mahkeme kayıtları araştırılarak, bu kayıtlarda yer alan sürücülerin, yaralıların ve olay tanıklarının, zabıt mümzisi polis memurlerinin beyanlarının celbi, bu kişilerin mahkemede de dinlenmesi, ceza davası açılmışsa bu davada maddi olgu yönünden yapılacak saptama eldeki hukuk davasına da etkili olacağından gerekirse bekletici sorun kabul edilmesi, ayrıca dinlenen tanıklardan ... "bir kısım araç sürücüleri, sigortalı araç içindekilere yardım ederken bende davalıyı pikabından çıkarıp ambulans gelmediği için ... SSK Hastanesine götürüp teslim ettim" şeklindeki beyanı üzerinde de durulup, hastane kayıtlarından bu durum araştırılarak tanığın beyanının buna göre değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi" gerektiğinden bahisle hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece HGK kararında belirtilen incelemeler yapılmış, olayla ilgili hiçbir kayıt, dava, soruşturma evrakına rastlanılmamış, tutanak mümzileri olay mahallinde tesbit ettikleri fiziki bulgulara göre kusur değerlendirmesi yaptıklarını beyan etmişler. İTÜ bilirkişi kurulundan alınan 30.10.2008 tarihli raporda fiziki bulgulardan ışık ihlalinde bulunan sürücünün belirlenmesi imkanı olmadığından kaza tutanağını tanzim eden trafik polislerinin bu husustaki görüşlerine iştirak edilmediği belirtilmiş; ilgili hastaneden verilen cevapta kazaya karışan sürücülerle ilgili kayda rastlanılmadığı bildirilmiştir.
    Bu durumda, HGK kararı gereğince yapılan inceleme sonunda yeni hiçbir delil elde edilememiş olmasına göre tehlikeler eşit kabul edilerek %50 kusur oranına göre hüküm tesis edilmesi gerekirken uyulan HGK kararının gereği yerine getirilmeyerek diğer delillerle desteklenmeyen davalı tanıklarının beyanına itibar edilip yazılı olduğu biçimde kırmızı ışık ihlali yapanın davacıya sigortalı aracın sürücüsü
    olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ... AŞ vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.4.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi