Abaküs Yazılım
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/1217
Karar No: 2019/727
Karar Tarihi: 24.10.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1217 Esas 2019/727 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1217 Esas
KARAR NO: 2019/727

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 13/09/2012
KARAR TARİHİ: 24/10/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; "Tazminat" davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından verilen 13.09.2012 tarihli dava dilekçesinde özetle, müvekkili tarafından 17.11.2008 tarikinde 50 Kg. altın alındığını, fakat aynı gün müvekkilinin bilgisi dışında 50 Kg. altının davalı banka tarafından bozdurulduğunu ve haksız olarak müvekkiline ait 150.000 USD'nin hesabından çekildiğini, İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... E. -... K. sayı ve 11.07.2012 tarihli ilamıyla müvekkilinin hesabından haksız olarak çekilen 150.000 USD'nin dövize uygulanan cn yüksek banka mevduat faiziyle birlikte iadesine karar verildiğini, bunun üzerine başlatılan İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün...E. sayılı dosyasına 09.08.2012 tarihinde toplam 189.504.89 USD Ödeme yapıldığını müvekkiline faiz, olarak 39.504,89 USD ödendiğini, halbuki müvekkilinin zararının ödenen faizin çok üstünde olduğunu, Karamürsel’de yapmakta olduğu 7 adet villa inşaatını tamamlaymayarak yarım bırakmak zorunda kaldığını, Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı ...’da bulunan ...adlı bir merkezden Nisan 2008 tarihinde taksitle daire satın aldığını, daire ile ilgili 960.000 Dirhem yani 266.000 USD ödediğini, bakiye kalan 639.000 Dirhem yani 170.000 USD'yi ödeyemediğinden firmaca dairesine ve ödemiş olduğu 266,000 USD ye el konulduğunu, müvekkilinin altın ticareti yaptığını, banka hesabından 17.11.2008 tarihinde haksız olarak çekilen 150,000 USD ile 6.361 kg. altın alınabildiğini, haksız çekilen paranın geri ödeme tarihi olan 09.08.2012 tarihinde ödenen 189.504,89 USD ile ancak 3.662 Kg. altın alınabildiğini, aslında müvekkilinin zararının, yaklaşık 4 sene zarfında birçok kereler altınını satıp yeniden alabileceği için çok daha fazla olduğunu, bu sebeple hiç alım satım işlemi yapılmadan sadece altın olarak saklansaydı munzam zararın 2.699 Kg. olacağını ancak müvekkilinin altın ticareti ile uğraştığını bu nedenle müvekkilinin 17.11.2008 tarihinden 09.08.2012 tarihine kadar arada kazanması gereken karların hesaplanması gerektiğini, davalı bankanın sözleşmeye aykırı davranışı sebebiyle müvekkilinin sıkıntı ve üzüntü yaşadığını dolayısıyla manevi tazminata da hükmedilmcsi gerektiğini belirterek müvekkilinin bilgisi dışında banka hesabından altın bozdurularak çekilen 150.000 USD sebebiyle meydana gelen munzam zararın tazmini amacıyla 2.699 Kg. altının ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının ödenmesine ve 100.000-TL. manevi tazminata karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili taralından verilen cevap dilekçesinde özetle, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E ve ... K sayılı dosyasında, davacının “hesabından talimatı olmadan bilgisi dışında altın bozdurulduğu, bu suretle zarara uğratıldığı" yönündeki iddiasının reddedildiğini, bu bakımdan davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerekdiğini, zararın ve illiyet bağının ispat edilemediğini, ev alımına ilişkin faturanın 26 Haziran 2011 tarihli olduğunu 2008 tarihinde gerçekleşen dava konusu işlem ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde herhangi bir beyan bulunmadığını bu nedenle manevi zarar tazminine ilişkin talebin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini iddia vc talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Talep, davacıya ait hesaptan haksız yere çekildiği İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas ve... Karar sayılı ilamı ile sabit hale gelen 150.000 USD nin geç ödenmesi sebebiyle oluşan munzam zararın tahsili istemine ilişkindir. Anılan İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davanın konusu bu miktarın davacıya iadesi istemine ilişkin olup, davaların konusu itibarıyla davalı yanın kesin hüküm itirazı yerinde değildir. Bilindiği üzere; munzam zararın istenebilmesi için öncelikle temerrüt faizi ile karşılanamayan bir zararın bulunması gerekir. Bu durumda TBK 122 maddesi hükmü doğrultusunda borçludan tazmini gereken bu zararın alacaklının mal varlığında onun iradesi dışında meydana gelen eksilmeyi ifade ettiğinin kabulü gerekir. Başka bir deyişle borçlu borcunu temerrüde düşmeden ödemiş olsa idi alacaklının mal varlığı hangi düzeyde olacak idiyse bu varsayılan düzey ile temerrüt sonucu temerrüt faizi ile birlikte ödenen düzey arasındaki fark faizi aşan zararı oluşturmaktadır. Faizi aşan zararın varlığı öncelikle borçlunun edim yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasına bağlıdır. Bu itibarla borçlu edimini geç de olsa ifa etmiş olmalıdır. Bu itibarla temerrütten doğan zararın tazmini ile güdülen amaç alacaklının ifada da olan çıkarı değil, ifa için öngörülen zamana olan çıkarını sağlamaktır. Dava konusu olayda da davalı tarafça haksız olarak çekilmiş bulunan 150.000 USD nin iadesine ilişkin yükümlülüğün ancak açılan dava sonucunda ve temerrüt faiziyle birlikte yerine getirilmiş olması karşısında, munzam zarar talebi için aranan; borçlunun edim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması şartı gerçekleşmiş bulunmaktadır. Munzam zarar kapsamına alacağın elde edilmesi için yapılan giderler, alacaklının başkasına olan borcunu zamanında ödeyememesinden kaynaklanan zararlar, ödenmeyen paranın başka kaynaklardan sağlanması dolayısıyla yapılan giderler, para değerinin düşmesi sonucu oluşan kayıp ve yoksun kalınan kazançlar girmektedir. Ayrıca yoksun kalınan kazançtan kaynaklanan zararı kanıtlamak kural olarak alacaklıya düşer. Burada makul ve ekonomik koşullara göre hareket eden bir kimsenin davranış biçimi ölçü olarak alınabilir ve ayrıca kişinin özel durumu da göz önünde tutulur. Örneğin; tacir olan bir kimsenin alacağını ticari işletmesinde kullanacağı varsayım olarak kabul edilmelidir. Davacının gerek davalı banka nezdinde gerekse dava dışı bankalarla yapılan yazışmalar kapsamında elde edilen verilere göre ... bankasında bulunan hesabından çeşitli tarihlerde ve tutarlarda altın satışı gerçekleştiği, yine ... bankasında bulunan altın hesabında 20 kg altın alışverişi yaptığı ve davalı bankadan da 17/11/2008 tarihinde 50 kg altın satın aldığı hususları ve davacının bankalar ve davalı banka nezdinde ki hesaplarında bulunan parasal miktarlar birlikte dikkate alındığında davacının faaliyetlerinden birinin de altın alışverişi olduğu anlaşılmaktadır. Alınan altın miktarları ve tutarlar karşısında bunların sıradan ve birkaç gr yada birkaç yüz gr lık seviyelerde yapılan alım satımdan olmadığı ve bu sebeple de ticari amaçlı altın alım satımı yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla dava konusu 150.000 USD lik bedelin de aynı ticari faaliyet kapsamında kullanılması mümkün görülmüştür. İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararına göre temerrüt tarihi 16/12/2008 tarihidir. Davalının temerrüt tarihi ile paranın ödendiği tarih olan 09/08/2002 tarihi arasında davacının altın ticareti açısından uğradığı zarar; 16/12/2008 tarihinde ...Altın Borsası Ağırlıklı Ortalama Fiyatı olan 41.880,33-TL ve aynı tarihte Merkez Bankası Döviz satış Kuru üzerinden 1 USD 1.5658 TL olmakla USD nin TL karşılığı 234.870 TL ve bu miktarla alınabilecek altın oranı da (234.870/41.880,33=) 5.608,1219 gr buna karşın davacının 150.000 USD ALACAĞININ 9/8/2012 tarihinden ve temerrüt faiziyle birlikte 189.504,89-USD olarak tahsil etmiş olması karşısında yine İstanbul Altın Borsası Ağırlıklı Ortalama Fiyatı 09/08/2002 tarihinde 92.615,47-TL olup aynı tarih itibariyle yine Merkez Bankası Döviz satış Fiyatı üzerinden 1 USD 1.7894 TL olmakla 189.504,89-USD nin TL karşılığı 339.100,05-TL olup, bu tutar ile alınabilecek altın miktarı da (339.100,05/92.61547=)3.661,3759 gr ve buna göre de davacının parayı fiilen tahsil ettiği tarihte alabileceği altın miktarı ise (5.608,1219-3.661,3759=) 1.946,7460 gr altın olarak hesaplanmıştır. Açıklanan tüm bu sebeplerle davacının munzam zarar talebi kısmen yerinde olup yukarıda yapılan hesaplama doğrultusunda ve davacının talep şekli de dikkate alınarak bu miktar altının ödeme tarihindeki İstanbul Altın Borsası ağırlıklı ortalama fiyatı üzerinden TL karşılığının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat isteminin ise; davalının tutumu ve davranışları ile davacının kişilik haklarının nasıl zarar gördüğü yönünde somut bir delil mevcut olmamakla yerinde görülmeyen manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizece verilen 25/06/2015 tarih 2014/827 Esas 2015/530 Karar sayılı karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 11. HD' nin 16/06/2016 tarihli 2015/12819 Esas 2016/6668 Karar sayılı kararıyla; "... Davacı vekili, müvekkilinin talimatı uyarınca 17.11.2008 tarihinde müvekkilinin hesabından 50 Kg. altın alınmasına rağmen aynı gün müvekkilinin bilgisi dışında 50 Kg. altının davalı banka tarafından bozdurulduğunu ve haksız olarak müvekkiline ait 150.000 USD'nin hesabından çekildiğini, İstanbul ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11.07.2012 tarih,... E. ... K. sayılı ilamıyla müvekkilinin hesabından haksız olarak çekilen 150.000 USD'nin faiziyle birlikte iadesine karar verildiğini, İstanbul ... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyasına 09.08.2012 tarihinde 150.000 USD ana para 39.504,89 USD faiz olmak üzere toplam 189.504.89 USD ödeme yapıldığını, müvekkilinin zararının ödenen faizin çok üstünde olduğunu, Karamürsel’de yapmakta olduğu 7 adet villa inşaatını yarım bırakmak zorunda kaldığını, Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı ...’da bulunan Julfar Tovver adlı bir merkezden Nisan 2008 tarihinde taksitle daire satın aldığını, daire ile ilgili 960.000 Dirhem yani 266.000 USD ödediğini, bakiye 639.000 Dirhem yani 170.000 USD'yi ödeyemediğinden firmaca daireye ve ödediği 266,000 USD'ye el konulduğunu, müvekkilinin altın ticareti yaptığını, banka hesabından 17.11.2008 tarihinde haksız olarak çekilen 150,000 USD ile 6.361 kg. altın alınabildiğini, haksız çekilen paranın geri ödeme tarihi olan 09.08.2012 tarihinde ödenen 189.504,89 USD ile ancak 3.662 Kg. altın alınabildiğini, hiç altın alım satım işlemi yapılmadan sadece altın olarak saklansaydı munzam zararın 2.699 Kg. olacağını, davalı bankanın bankacılık sözleşmesine aykırı davranışı sebebiyle müvekkilinin sıkıntı ve üzüntü yaşadığını ileri sürerek, müvekkilinin bilgisi dışında banka hesabından altın bozdurularak çekilen 150.000 USD sebebiyle meydana gelen munzam zararın tazmini amacıyla 2.699 Kg. altının ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının ödenmesine ve 100.000-TL. manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının zarar ve illiyet bağını ispat etmesi gerektiğini, manevi tazminat koşulları oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının gerek davalı banka nezdinde gerekse dava dışı bankalarda bulunan hesaplarından yaptığı altın alımları ve miktarları dikkate alındığında davacının faaliyetlerinden birinin de ticari amaçlı altın alım satımı olduğunun anlaşıldığı, dava konusu 150.000 USD'nin de aynı ticari faaliyet kapsamında kullanılmasının mümkün görüldüğü, İstanbul ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararına göre temerrüt tarihinin 16/12/2008 tarihi olduğu, davalının temerrüt tarihi ile paranın ödendiği tarih olan 09/08/2012 tarihi arasında davacının altın ticareti açısından uğradığı zararın 1.946,7460 gr altın olarak hesaplandığı, davalının tutum ve davranışları ile davacının kişilik ./.. haklarının nasıl zarar gördüğü yönünde somut delil mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.946,746 gr (Bir Kilogram dokuz yüz kırk altı gram yedi yüz kırk altı santim) altının ödeme tarihindeki ... Altın Borsası "ağırlıklı ortalama fiyatı" üzerinden TL karşılığının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, şartları bulunmayan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, Türk Borçlar Kanunu'nun 122/1. (Mülga BK.’nun 105/1.)maddesi hükmüne dayanılarak açılan alacağın geç tahsil edilmesi nedeniyle geçmiş günler faizi ile karşılanmadığı iddia edilen munzam zararın tahsili istemine ilişkindir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacının altın ticareti ile uğraştığı kabul edilerek davanın kısmen kabulü ile 1.946,746 gr (Bir Kilogram dokuz yüz kırk altı gram yedi yüz kırk altı santim) altının ödeme tarihindeki İstanbul Altın Borsası "ağırlıklı ortalama fiyatı" üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
BK.’nun 122/1. maddesi hükmünce alacaklının uğradığı zarar geçmiş günler faizinden fazla ise borçlu kusursuzluğunu ispat etmedikçe bu zararı tazminle yükümlüdür. Asıl borçtan bağımsız olan bu zararın BK.’nun 125.maddesinde düzenlenen (10) yıllık zamanaşımı süresi içerisinde borçludan istenilmesi mümkündür.
Davacı davalı aleyhine daha önce açtığı davada, yatırım hesabında bulunan altının bilgisi dışında bozdurulup hesabındaki 150.000 USD'nin bilgisi dışında çekildiği tarih olan 17.11.2008 tarihinden itibaren bankaların dövize uyguladığı en yüksek mevduat faizi ile birlikte ödeme günündeki Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsilini talep etmiş olup dava sonunda davanın kısmen kabulü ile 150.000 USD'nin 16.12.2008 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın kesinleşmesinin ardından ilama bağlı alacak 09.08.2012 tarihinde (189.504,89 USD) olarak tahsil edilmiştir.
Davacı vekili işbu davada, davacının altın ticareti ile uğraştığını belirtilerek bilgisi dışında banka hesabından altın bozdurularak çekilen 150.000 USD sebebiyle meydana gelen munzam zararın tazmini amacıyla 2.699 Kg. altının ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının ödenmesi talebinde bulunmuştur. Davacı, ilk davada alacağını para olarak somutlaştırdığına göre mahkemece, ödeme tarihi olan 09.08.2012 tarihinde 1.946,7460 gr altının bedeli hesaplattırılıp bu bedele hükmedilmek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA..." karar verilmiştir. Davacı vekilinin ve katılma yoluyla davalı vekilinin karar düzeltme taleplerinin de reddine karar verilmiştir. Mahkememizce, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Temyiz merciinin yukarıda bahsedilen bozma ilamı çerçevesinde hükmolunan altın gramajının (1.946,746 gr ) 09/08/2012 tarihinde karşılığı olan bedel hesaplattırılmış tanzim edilen bilirkişi raporunda; 1.946,746 gr altının ödeme tarihi olan 09/08/2012 tarihindeki bedelinin 180.298,80 TL' ye tekabül ettiği belirtilmiştir.
Tanzim edilen bilirkişi raporunda baz alınan değerin BİST Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası Dönemlik Bülteninden baz alındığı anlaşılmış ve tanzim edilen bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay bozma ilamında belirtilen eksiklik bu haliyle tamamlanmış olup, öte yandan davacının manevi tazminat istemine ilişkin talepleri bakımından açık bir şekilde onanmaya ilişkin ibare bulunmadığından 25/06/2015 tarih ... Esas ... Karar sayılı kararımızda belirtildiği üzere; davalının tutumu ve davranışları ile davacının kişilik haklarının nasıl zarar gördüğü yönünde somut bir delil mevcut olmamakla TBK 56 kapsamına girmeyen manevi tazminat isteminin reddine ilişkin karar verilerek, ayrıca araştırılacak ve hüküm kılınacak bir husus olmadığından tanzim ve ibraz edilen bilirkişi raporunda belirtilen bedel üzerinden ve belirtilen gerekçelerle manevi tazminat istemi bakımından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş ve yargılama sonuçlandırılmıştır.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın kısmen kabulü ile; 180.298,80 TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
1-a)Maddi tazminat bakımından alınması gereken 12.316,21 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.528,30 TL harç parasının mahsubu ile bakiye 6.787,91 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.528,30 TL' nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE (bozma öncesi verilen hüküm ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
2- Fazlaya ilişkin istem ve şartları bulunmayan manevi tazminat talebinin REDDİNE,
2-a)Manevi tazminat bakımından alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA (bozma öncesi verilen hüküm ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
3-Davacı tarafından yapılan; 21,15 TL başvurma harcı parası, 473,22 TL davetiye ve müzekkere posta masrafı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.994,37 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 965,90 TL' sinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, arta kalan masrafın davacı üzerinde BIRAKILMASINA (bozma öncesi verilen hüküm ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
4-Davalı tarafından yapılan 115,00 TL davetiye ve posta masrafından ibaret yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre 59,30 TL' sinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE(bozma öncesi verilen hüküm ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
5-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 16.767,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-Maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 10.108,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
7-Manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
8-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgililerine İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan ...

Üye ...

Üye ...

Katip ...







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi