19. Hukuk Dairesi 2017/1113 E. , 2018/3121 K.
"İçtihat Metni"....
Davacı ... vek. Av. ... ile davalılar 1- ... 2- ... vek. Av. ... arasında görülen dava hakkında ..... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi"nden verilen 15/04/2015 gün ve 2014/871 E. - 2015/314 K. sayılı hükmün kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin Dairemizin 26/09/2016 gün ve 2016/2508 E. - 2016/12611 K. sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde karar düzeltme yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 14,00 TL harç ve takdiren 315.00 TL para cezasının karar düzeltme isteyen davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 31/05/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
.....
KARŞI OY YAZISI
Mirasçılara karşı açılacak davaları ikiye ayırarak incelemek gerekir.
Konusu paradan başka bir şey olan davalar, mirasçıların hepsine karşı açılması gerekir.
Konusu para olan davaların ise bütün mirasçlara karşı açılması zorunlu değildir. Bir mirasçıya karşı da dava açılabilir. Zira mirasçılar murisin borçlarından müteselsilen sorumludur. ( TMK m. 641) Alacaklı müteselsil borçluların birinden borcun tamamını isteyebilir. (.... istinaf sistemine göre yazılmış Medeni Usul Hukuku s. 116-117 )
Bu itibarla davacının karar düzeltme talebinin kısmen kabulüyle Dairemizin 26.09.2016 tarihli bozma kararının takip ve davanın tüm mirasçılara karşı yapılıp açılmaması gerektiğine yönelik kısmının bozma kararından çıkarılması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdeğer çoğunluğun davacının karar düzeltme talebinin tamamiyle reddine yönelik kararına muhalifim. 31.01.2018
SELÇUK
KARŞI OY YAZISI
Elbirliği halindeki mülkiyette terekenin tümünü ilgilendiren davaların bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiğine ilişkin genel kural ve istisnaları terekeye ilişkin davalar hakkındadır. Buna karşılık, terekeye ilişkin olmayan davaları her mirasçı kendi hakkına dayanarak yalnız başına açabileceği gibi, her bir mirasçıya karşı da açılabilir. ( TMK md. 640, 702 )
Tereke ile ilgili olup, konusu para alacağı olan davaların da bütün mirasçılara açılması zorunlu değildir. Bir mirasçıya karşı da dava açılabilir. Çünkü mirasçılar murisinin boçlarından müteselsilen sorumludur ( TMK md. 641 ) ve alacaklı alacağının tümünü mirasçıların ( müteselsil borçluların) birinden veya birkaçından isteyebilir. ( TBK md. 163). Bu durumda davalı konumundaki mirasçılar arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığıdır.
Bu durumlar karşısında, murisin yaptığı borçlanmadan kaynaklanan alacağın tahsili için bir veya birkaç mirasçı hakkında, icra takibine geçilebilir ve itiraz üzerine itiraz eden mirascı aleyhine itirazın iptali davası açılabilir.
Kaldı ki; Tashihi karar istemine konu davadaki talep, murisin borcundan kaynaklanan bir talep olmayıp, davacı kulubün ganyan bayisi olarak faaliyet gösteren davalıların murisi ...’nın 30.12.2011 tarihinde vefat etmesine rağmen bu vefatı davacıya bildirmeyerek 16.04.2012 tarihine kadar bayilik faaliyetine devam eden davalıların, bu süre içinde almış oldukları bayilik primleri ile davacı kulüp adına yapmış oldukları satış sonucu elde ettikleri ancak davacı kulübe teslim etmedikleri hasılat bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Nitekim bilirkişi incelemesi de murisin vefatından sonraki süreyi kapsayan 2012 yılı ticari defterleri üzerinden yaptırılmıştır. Dava dosyasında murisin borcundan kaynaklanan bir talep sözkonusu olmadığından davacı, haksız tahsilatın ve hasılat bedelinin tahsili için bu tahsilatı yapan ve hasılatı elde eden kişilere karış her zaman icra takibi yapabilceği gibi dava da açabilir.
Bu nedenlerle davacının karar düzeltme talebinin kısmen kabulü ile Dairemizin 26.09.2016 tarihli bozma ilamının 2. sahifesinin birinci paragrafının ve ikinci paragrafındaki; “Bunun yanında muris ile yapılan sözleşmenin 15. maddesinde bayiliğin şahsa ilişkin olup mirasçılara intikal etmeyeceği hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm karşısında murisin ölümünden önceki borçlar yönünden mirasçıların sorumluluğu düşünülebilir ise de ölümden sonraki borçlardan mirasçıların sorumlu tutulmasının hangi hukuki gerekçeye dayandırıldığının da tartışılması gerekmektedir. Tüm bu hususlar yanında davalılar murisin terekesinin borca batık olduğunu ve bu nedenle mirası reddettiklerini savunmuşlardır. Mahkemece bu savunma üzerinde de durulmamıştır.” ifadelerinin bozma ilamından çıkarılması gerektiği görüşünde olduğumdan saygıdağer çoğunluğun davacının karar düzeltme isteminin tümden reddine yönelik kararına muhalifim. 31.05.2018