
Esas No: 2015/18457
Karar No: 2015/18457
Karar Tarihi: 13/9/2018
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
CİHAT DUMAN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2015/18457) |
|
Karar Tarihi:13/9/2018 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Serruh KALELİ |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Kadir ÖZKAYA |
Raportör Yrd. |
: |
Ceren Sedef
EREN |
Başvurucu |
: |
Cihat DUMAN |
Vekili |
: |
Av. Ferdi
AMCA |
I. BAŞVURU KONUSU
1. Başvuru, kıyafeti nedeniyle Kabe"nin
maket hâlinde sergilendiği belediye etkinliğine girişine izin verilmeyen
başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiası hakkındadır.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 23/11/2015 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
5. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
6. Başvuru konusu olayın gerçekleştiği Bağlarbaşı Kongre ve
Kültür Merkezi (Kültür Merkezi), 2011 yılında Üsküdar Belediyesine tahsis
edilmiş, bu tarihten itibaren çeşitli kültür ve sanat etkinliklerinin
gerçekleştirildiği bir merkezdir. 19/4/2015 tarihinde söz konusu merkezde Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında Asr-ı Saadete Yolculuk isimli projenin
açılışı gerçekleştirilmiştir. Anılan proje kapsamında merkezin bahçesine, içerisinde
Kabe maketinin de yer aldığı, Asr-ı
Saadet döneminde yaşanılan Mekke şehrindeki köyün minyatür hâli kurulmuştur.
Etkinlik kapsamında görevlendirilen çocukların gelen ziyaretçilere Asr-ı Saadet döneminde yaşanılan olaylara ilişkin bilgiler
verdiği belirtilmiştir. Bu kapsamda projenin amacı, maketi sergilenen kutsal
mekanları gidip göremeyen vatandaşların da bu yerler ve zamanında yaşanılan
olaylar hakkında bilgi edinmelerine ve bu maneviyatı yaşamalarına yardım
edilmesi olarak ifade edilmiştir.
7. İstanbul Barosuna kayıtlı avukat olan başvurucu, 20/4/2015
tarihinde Kültür Merkezinde sergilenen projeyi ziyaret etmek istemiş ve Umre
kıyafeti (ihram) olduğunu belirttiği kıyafetiyle merkeze gitmiştir. Kültür
Merkezinde görevli bulunan kütüphane müdürü tarafından başvurucuya, bu
kıyafetle içeri girmesinin mümkün olmadığı söylenmiş ve başvurucunun girişi
güvenlik görevlileri tarafından engellenmiştir. Başvurucu, güvenlik
görevlilerine kendisini kıyafeti nedeniyle içeriye almamalarının ayrımcılık
olduğunu ve tutanak tutulması için polis çağırmaları gerektiğini belirtmiştir.
Olay yerine gelen polisler, ifadesi alınmak üzere başvurucuyu ve yolda
gördüğünü söylediği bir arkadaşını polis merkezine götürmüşlerdir. Başvurucu;
Kültür Merkezine girmesini engelleyen kütüphane müdürü ve güvenlik görevlileri
hakkında, seyahat hakkını engelledikleri ayrıca ayrımcılık yaptıkları ve nefret
suçu işlediklerini belirterek şikâyetçi olmuştur.
8. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı 30/4/2015 tarihinde
başvurucunun şikâyet ettiği şahıslar hakkında hakaret suçundan kovuşturma
yapılmasına yer olmadığına karar vermiştir. Anılan kararda, şüphelilerin ve
başvurucunun beraber getirildiği arkadaşının ifadelerine göre olayda kimsenin
kimseye hakaret etmediğinin beyan edildiği belirtilmiştir.
9. Başvurucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz
etmiştir. İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Hâkimliği, 6/10/2015 tarihinde
kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın usul ve yasaya uygun olduğu
gerekçesiyle itirazı reddetmiştir. Ret kararı başvurucuya 23/10/2015 tarihinde
tebliğ edilmiştir.
10. Başvurucu 23/11/2015 tarihinde bireysel başvuruda
bulunmuştur.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
11. Mahkemenin 13/9/2018 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
12. Başvurucu; Kültür Merkezinde bulunan Kabe
maketini ihramla ziyaret etmek istemesinin bir performans gösterisi olduğunu,
çarpık bir duruma sergilemek istediği performansıyla dikkat çekmek ve eleştiri
hakkını kullanmak istediğini belirtmiştir. Başvurucu; sergilemek istediği bu
performansın bir sokak eylemi olduğunu, böylece sanat eleştirilerine yeni bir
eklemleme yaptığını ve amacının, sanat ve sergi etkinliklerindeki çirkinliklere
karşı yeni bir tavır geliştirmek olduğunu ifade etmiştir. İhramla Kabe maketini ziyaret ederek eleştiri hakkını kullanmasının
meşru bir gerekçe olmadan engellendiğini belirten başvurucu bu nedenle ifade
özgürlüğünün ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Şikâyet ettiği görevliler
hakkında hatalı suç vasıflandırmasında bulunularak ve etkili bir soruşturma
yapılmaksızın kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini de ifade eden
başvurucu, bu nedenle adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini iddia
etmiştir.
13. Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan
hukuki tavsifi ile bağlı olmayıp, olay ve olguların hukuki nitelendirmesini
kendisi takdir eder (Tahir Canan,
B. No: 2012/969, 18/9/2013, § 16). Bu kapsamda başvurucunun şikâyetleri ifade
özgürlüğü bağlamında incelenecektir.
14. Anayasa’nın 26. maddesinde ifade özgürlüğünün kullanımında
başvurulabilecek araçlar “söz, yazı, resim
veya başka yollar” olarak ifade edilmiş ve “başka yollar” ifadesiyle her türlü ifade
aracının anayasal koruma altında olduğu gösterilmiştir (Emin Aydın [GK], B. No: 2013/2602,
23/1/2014, § 43). Bu kapsamda başvurucunun, ihram olduğunu belirttiği
kıyafetiyle kamuya açık olduğu anlaşılan bir etkinliği ziyaret ederek eleştiri
hakkını kullanmak istemesinin, ifade özgürlüğü korumasından yararlanacağı kabul
edilmelidir.
15. Öte yandan başvurucu, çarpık bir durumu eleştirmek amacıyla
ihram kıyafetiyle Kültür Merkezindeki Kabe maketini
ziyaret etmek istediğini belirtmişse de başvurucunun çarpık bir durumdan
kastının tam olarak ne olduğu ve hangi durumu eleştirmek istediği bireysel
başvuru formundan da kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz
dilekçesinden de anlaşılamamaktadır. Başvuru konusuna benzer olaylarda Anayasa
Mahkemesinin görevi, kamu otoritelerince çatışan değerler arasında adil bir
denge kurulup kurulmadığını denetlemektir. Bununla birlikte başvurucunun
ihramla Kabe maketini ziyaret etmek şeklindeki ifade
yöntemiyle hangi durumu eleştirmek ve ifade etmek istediği açık değildir.
Dolayısıyla somut olayın koşullarında Anayasa Mahkemesinin kamu otoritelerinin
gerçekleştirdikleri müdahale ile başvurucunun ifade özgürlüğüarasında
adil bir denge kurulup kurulmadığını değerlendirmesi mümkün değildir.
16. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin
Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (3),48.
maddesinin (1) ve (2) numaralı fıkraları uyarınca bireysel başvuruda,kamu gücünün neden olduğu iddia edilen
ihlale dair olayların tarih sırasına göre özeti yapılmalı, bireysel başvuru
kapsamındaki hakların ne şekilde ihlal edildiği ve buna ilişkin gerekçeler ve
deliller açıklanmalıdır (Veli Özdemir, B.
No: 2013/276, 9/1/2014, §§ 19, 20).
17. Somut olayda başvurucu, ihlal iddiasına ilişkin delillerini
sunma ve temel hak ve özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin açıklamalarda
bulunma yönündeki yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Dolayısıyla başvurucu
tarafından ileri sürülen iddiaların temellendirilemediği sonucuna ulaşılmıştır.
18.Açıklanan gerekçelerle başvurunun diğer kabul edilebilirlik
koşulları yönünden incelenmeksizin açıkça
dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar
verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. İfade özgürlüğünün ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle
KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,
B. Yargılama giderlerinin BAŞVURUCU ÜZERİNDE BIRAKILMASINA
13/9/2018 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.