17. Hukuk Dairesi 2015/942 E. , 2017/7691 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 25.03.2003 tarihinde davalı ..."a ait, diğer davalı ..."ın aşırı hızla ve alkollü bir şekilde kullandığı ...plakalı aracın, ... adına kayıtlı olan müteveffa ...yönetimindeki ... plakalı araca çarpması sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacı ..."in ağır şekilde yaralandığını, aracın kaza tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davacının tamamen iş göremez hale geldiğini, bundan sonraki yaşamını bir başkasının yardımına muhtaç şekilde geçirmek zorunda kaldığını, kazadan bu yana çekilen acıların tarif edilmesinin mümkün olmadığını belirterek 5.000,00 TL maddi 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 25.03.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketi maddi tazminattan ve poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere davalılara müştereken ve müteselsilen ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ... davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketine usulen tebligat yapılmasına rağmen davaya yanıt verilmemiş, dava iflas idaresi temsilcisine tebliğ edilmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; 2918 Sayılı Yasanın 98. Maddesi kapsamında kalan 902,02 TL tedavi giderine ilişkin maddi tazminat isteğinin feragat nedeni ile reddine, tedavi, ulaşım ve bakım gideri olarak 158,458,27 TL, geçici ve daimi iş göremezlik tazminatı olarak 145,371,15 TL olmak üzere toplam 303.829,42 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın, 25.03.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan alınarak davacıya verilmesine, Poliçe limitleri ile sınırlı olarak maddi tazminatın 20.000,00 TL lik kısmını müflis ...A.Ş. İflas Masasına kaydına ve davalıların maddi tazminatın 20.000,00 TL’lik kısmından müteselsilen sorumlu tutulmalarına verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. 1086 Sayılı HUMK"nun 388 ve 389. maddeleri ile 6100 Sayılı HMK"nun karşılık 297/1-2 maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerektiği gibi, HUMK"nun 388/3. maddesi gereğince (HMK 297/c) hükmün gerekçesinde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi gerekir.
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiği T.C. Anayasasının 141/3. maddesinde de açıkça belirtilmiştir.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
Zira, tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri, davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini bilmeleri gerekir.
Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararın 2 nolu fıkrasının 2. bendinde; “ Poliçe limitleri ile sınırlı olarak maddi tazminatın 36.000,00 TL lik kısmını müflis...A.Ş. İflas Masasına kaydına ve davalıların maddi tazminatın 36.000,00 TL lik kısmından müteselsilen sorumlu tutulmalarına,” denildiği halde, gerekçeli karar 2 nolu hüküm fıkrasının 2. bendinde “Poliçe limitleri ile sınırlı olarak maddi tazminatın 20.000,00 TL"lik kısmını müflis Kapital Sigorta A.Ş. İflas Masasına kaydına ve davalıların maddi tazminatın 20.000,00 TL lik kısmından müteselsilen sorumlu tutulmalarına,” denilmiştir. Bu hal, HUMK.’nun 381/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.