17. Hukuk Dairesi 2016/6179 E. , 2017/7697 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin eşi ..."in vefat ettiğini belirterek müvekkili için 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07/03/2012 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 72.486,73 TL"ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davacıya emekli sandığından maaş bağlandığını, bu nedenle destekten yoksun kalma zararının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalılar ... ve ... vekili, davacıya maaş bağlandığını, davacının eşinden beş yıldır fiilen ayrı yaşadığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
Yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, Dairemizin 04/11/2013 tarih 2012/13922 Esas 2013/14974 Karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece, uyulmasına karar verilen bozma ilamı, toplanan delillere göre; davacının maddi tazminat isteminin kabulü ile 72.486,73 TL"nin sigorta şirketi davalının limiti ile sınırlı tutulması ve bu davalı yönünden faizin dava tarihi itibarıyla başlaması kaydıyla, davalılardan olay gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte zincirleme olarak alınıp davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay gününden işleyecek faiziyle davalılar ... ve ...’den zincirleme olarak alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına göre davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 10/2 maddesinde "Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez." şeklinde düzenlenmiştir. Mahkemece bu husus göz önüne alınmaksızın davalılar ... ve ... yararına hükmedilen vekalet ücreti davacı yararına hükmedilen vekalet ücretinden fazla olarak hükmedilmiş olması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 8. bendindeki “3.600 TL" ibaresinin çıkartılarak, yerine “1.500 TL” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3.921,46 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ... ve ..."den alınmasına 14/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi