MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Davanın Reddi

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) Gerekçeli kararda sadece 2012 yılı olarak yazılı olan suç tarihinin, Ticaret Sicil Memurluğu yazısına istinaden, sanığın yetkilisi olduğu şirketin tasfiye edildiği 17.01.2006 tarihi olması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) Mahkemece, sanık hakkında daha önceden kesinleşmiş hükmün verildiği dosyanın, soruşturma evrakları ve iddianamesi ile birlikte kovuşturma sürecinin de değerlendirilmek üzere kül halinde incelenmek üzere celp edilip incelenmesi buna göre sanık hakkında açılan davanın mükerrer bir dava olup olmadığının tespiti gerekirken, sadece Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 19.02.2010 tarihli 2008/1016 E.-2010/145K. sayılı gerekçeli kararının fotokopisinin dosyaya celbiyle, sanık hakkında aynı eylem nedeniyle verilmiş bulunduğu değerlendirilen beraat kararı gerekçe gösterilerek, ayrıntılı temyiz denetimine olanak sağlanmadan kamu davasının reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerine görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.