
Esas No: 2019/1392
Karar No: 2020/802
Karar Tarihi: 24.01.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/1392 Esas 2020/802 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18/03/2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkından kaynaklı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27/09/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf istemi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf isteminin kabulüne karar verilerek dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf istemi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili Av. ... hükmün verilmesinden ve kararı temyizinden sonra 16.01.2020 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiş, dosyada mevcut 21.01.2016 tarihli ve 2251 yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı kararı)
Bu nedenle davacının davadan feragati nedeniyle mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz talebinin kabulü ile davacının davadan feragati nedeniyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 24.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.