9. Hukuk Dairesi 2015/7633 E. , 2015/19920 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : .............İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile izin ücreti, fazla mesai ücreti, bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili beyanlarında özetle; davacının davalı işyerinde 01.12.2000 tarihinde işe başlamasına rağmen sigorta girişinin Eylül 2001 döneminde yapıldığını, son olarak ayakçı olarak çalışmakta iken hiçbir yazılı bildirim yapılmaksızın gerekçe gösterilmeden iş sözleşmesini 27.02.2009 tarihinde feshedildiğini, daha sonrasında 02.07.2009 tarihinde tekrar işbaşı yaptığını ve 31.08.2013 tarihinde iş sözleşmesi bildirim yapılmadan hak ve alacakları ödenmeden sonlandırıldığını, en son net ücretinin 1.600 TL olduğunu, ayrıca yemek verildiğini, davacının davalıya ait işyerinde 8.30-19.00 saatlerinde haftanın 6 günü çalıştığını, yılın 9 ayı akşam 22.00’a kadar çalıştıklarını, nadiren Pazar günleri sabah 08.30’dan akşam 17.00’e kadar çalışmalarının olduğunu, resmi tatillerde çalışına yapıldığını, davacının çalıştığı süre boyunca hak kazandığı 21 günlük yıllık izninin 14 gün olarak kullandırıldığını kalan yıllık izin ücretinin ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili beyanlarında özetle; davacının ilk olarak 15.10.2001 tarihinde çalışmaya başladığını, 27.02.2009 tarihinde kıdem tazminatının ödenerek iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, 02.07.2009 tarihinde yeniden iş başvurusu yapan davacının 28.06.2013 tarihinde istifa edeceğini bildiren davacının ihbar önelinde de çalışarak 31.08.2013 tarihinde iş sözleşmesinin sonlandırıldığını, davacının en son olarak 1.200 TL brüt ücretle çalıştığını, dosyaya sunulan ücret bordrolarında davacının imzasının bulunduğunu ve fazla çalışma yapılan aylarda ödeme yapıldığını, ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma yapılmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını beyanla davanın reddini talep etmektedir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve ulusal bayram genel tatil alacak taleplerinin kabulüne; fazla mesai ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar yasal süresi içerisinde temyiz etmişlerdir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Kıdem tazminatına esas alınması gereken süre konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
1475 sayılı Yasanın 14/2 maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır. Zamanaşımı definin ileri sürülmesi halinde, önceki çalışma sonrasında ara verilen dönem on yılı aşmışsa önceki hizmet bakımından kıdem tazminatı hesaplanması mümkün olmaz.
İşçinin iş sözleşmesi feshedilmediği halde çeşitli nedenlerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemler avans niteliğinde sayılmalıdır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanmalı, daha önce avans olarak ödenen miktar yasal faiziyle birlikte mahsup edilmelidir. Dairemizin Kararlılık kazanmış olan uygulaması bu doğrultudadır (Yargıtay 9.HD. 2008/18826 E, 2008/14859 K).
Somut olayda dosyada mevcut SGK hizmet dökümlerinin incelenmesinden davacı işçinin davalıya ait işyerinde iki dönem halinde 15.10.2001-27.02.2009 ve 02.07.2009-31.08.2013 tarihler arasında çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacının tazminata esas hizmet süresi, iki dönem çalışması birleştirilerek hesaplanmış ise de dosyada mevcut 27.2.2009 tarihli belgede davacıya bu tarihte kıdem ve ihbar tazminatı ödendiği anlaşılmaktadır. Kıdem ve ihbar tazminatının ödenmesi, önceki dönemin tasfiye edildiğini gösterir. Kaldı ki davacı fesihten hemen sonra aynı şekilde devam etmemiş, yaklaşık 5 ay sonra yeniden işe girmiştir. Davacının 02.07.2009-31.08.2013 yeni bir iş sözleşmesidir. Bu nedenle önceki dönemle birleştirilemez. Her iki dönemin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinden, ilk dönem davacının kıdem ve ihbar tazminatlarının eksik ödendiği saptanırsa tasfiye edildiği tarihteki süre ve ücret üzerinden fark kıdem ve ihbar tazminatı, ikinci dönem için ise 02.07.2009-31.08.2013 hizmet süresine göre kıdem ve ihbar tazminatı hesaplanıp hüküm altına alınmalıdır. Eksik inceleme ve hatalı gerekçe ile hüküm kurulaması isabetsizdir.
3- Ödeme olgusu hakkı ortadan kaldırdığından, mahkemece her zaman dikkate alınmalıdır. Davalı vekili temyiz aşamasında davacıya kıdem tazminatı ödendiğine dair ödeme belgesi niteliğinde makbuz sunmuştur. Bu belgeye karşı davacı tarafa diyecekleri sorulmalı ve mahsubu gerekip gerekmediği değerlendirilmelidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.