Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12228
Karar No: 2013/1348
Karar Tarihi: 12.02.2013

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/12228 Esas 2013/1348 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/12228 E.  ,  2013/1348 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro

    ... ile ... aralarındaki kadastro davasının kabulüne dair ...Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 17.07.2012 gün ve 5/248 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.02.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara ...ğrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden ... vekili Avukat ... ve karşı taraftan ... vekili Avukat ...geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    KARAR

    Davacı ... vekili, ...t köyü 103 ada 2 parselin davacı ile davalı adına 1/2"şer paylı şekilde tespit edildiğini, davalı kardeşi ...’in bu parsel üzerinde hiçbir zaman tasarrufu olmadığını, ekip biçmediğini, 40 yılı aşkın davacının zilyet ve tasarrufunda bulunduğunu açıklayarak haksız tespitin iptali ile taşınmazın tamamının davacı adına tesbit ve tescilini istemiştir.
    Davalı ... vekili, taşınmazın babaları Filit’e ait iken 16.09.1981 tarihli satış sözleşmesi ile taraflara satıldığını, bu belgede iki tarafın da imzaları olduğunu, diğer kardeşlerin de tarafların bağda yarı yarıya ortak olunduğunu bildiklerini, davalının babasından devreden zilyetliğin halen de devam ettiğini, davacının bunu gizlediğini, taşınmazı tek başına adına yazdırmaya ...lıştığını ancak başaramadığını açıklayarak davanın reddi ile tespit gibi yarı yarıya tescile karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu ...İlçesi ...t köyü 103 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davalı adına 1/2 paya ait tapu kaydının iptali ile taşınmazın tamamının... oğlu ... adına tapuya tespit ve tesciline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, askı ilan süresinde ...Kadastro Mahkemesi"ne tespite itiraz davası a...rak 103 ada 2 parselin tamamının kendisine ait olduğunu bildirmiş, 13.11.2009 tarihli yargılama oturumunda parsel numarasının sehven yanlış bildirildiğini ve esasen dava konusu 2012/12228-2013/1348 yaptıkları taşınmazın 103 ada 21 parsel olduğunu bildirmiştir. ...Kadastro Mahkemesi"nin 14.05.2010 gün 2008/77 Esas 2010/41 Karar sayılı ilamı ile 103 ada 21 parselin tutanağı 03.12.2008 tarihinde kesinleşmiş bulunduğundan, davacının bu parselle ilgili 13.11.2009 tarihinde husumet yönelttiğinden davanın görev yönünden reddine dosyanın görevli ...Sulh Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiş, 29.06.2010 tarihinde karar kesinleşmiştir. Dosya süresinde başvuru üzerine kendisine gelen ...Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 13.06.2011 tarih 2010/42 Esas 2011/62 Karar sayılı ilamı ile değerin Sulh Hukuk Mahkemesi görevini aştığı gerekçesi ile verilen ve 02.01.2012 tarihinde kesinleşen görevsizlik kararı sonrası dosya Asliye Hukuk Mahkemesi"ne devredilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da, temyize konu esasa yönelik olarak hüküm verilmiştir.
    Davacının talebini içeren tespite itiraz dilekçesinde uyuşmazlık konusu taşınmaz 103 ada 2 parsel olarak belirtilmiş ise de yargılama sırasında sehven yanlışlık yapıldığı da açıklanarak aynı ada 21 parsel olduğu anlaşıldığına, 103 ada 21 parsel 1/2 paylı olarak taraflar adına tespit edilmiş bulunduğuna göre husumette bir yanılgı bulunmamaktadır. Tespite itiraz davası 02.12.2008 tarihinde açılmış olup, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesinde öngörülen 30 günlük askı ilanı 03.11.2008 - 02.12.2008 tarihleri arasında yapılmıştır. Her ne kadar askı ilanının son günü 02.12.2008 olarak gösterilmiş ise de 30 günlük süre 03.12.2008 tarihinde dolmaktadır. Kesinleştiği tarihin 04.12.2008 olacağı ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5 ve bu maddeye bağlı olarak çıkartılan "Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesi"ne Devri Hakkındaki Yönetmeliğin 7/e bendi" gereğince kadastro tutanağının maddi yanılgı sonucu kesinleştirildiğinin gözönünde bulundurulması gerektiği açıktır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12.maddesinin 1.fıkrasında 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait tespitlerin kesinleşeceği hükme bağlanmıştır. Süresinde açılan dava kesinleşmeyi önler. Kadastro Müdürlüğü"nce bu husus gözden kaçırılarak, tutanağın altına kesinleştirme şerhinin yazılması da o parselin kesinleşmesini sağlamaz. Böyle bir şerhin hukuki değeri olmadığı gibi, buna dayanılarak yapılan tapu siciline tescil işlemi de geçersiz bulunmaktadır.
    Bilindiği üzere kural olarak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu hükümleri uyarınca kadastro ...lışmalarına başlanıldığı ve dava konusu yerlerle ilgili olarak kadastro tutanağı düzenlendiği tarihten itibaren Genel Mahkemelerin görevi sona erer. Sözü edilen Yasa"nın 26. ve 27. maddelerinin hükümleri buna ilişkindir. Tutanağın kesinleştirilmiş olması sonuca etkili değildir. Hatalı kesinleştirildiğinin kabulü gerekir. (3402 sayılı Kanunun 5, Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemeleri"ne Devri Hakkındaki Yönetmelik m. 7/e). Husumette bir yanılgı olmadığına, uyuşmazlık konusu taşınmazın ada numarası da doğru olmakla birlikte parsel numarası 21 yerine maddi yanılgıya dayalı olarak 2 olarak bildirildiğine göre davanın bu yanlışlığın bildirildiği 13.11.2009 tarihinde değil 02.12.2008 tarihinde açıldığı kabul edilmelidir.
    Dava konusu 103 ada 21 parsel, 10.06.2008 tarihinde yapılan kadastro ...lışmaları sırasında tespiti yapılarak 03.11.2008 ila 03.12.2008 tarihleri arasında askı ilanına çıkarılmış, eldeki dava ise 02.12.2008 tarihinde Kadastro Mahkemesi"nde açılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 26/son fıkrasına göre, “Kadastro Mahkemesi"nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.” Aynı Kanunun 27/1.fıkrasında ise, Mahalli Hukuk Mahkemeleri"nde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mallara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu Mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar Mahkemesi"ne re’sen devrolunur” hükmüne yer verilmiştir. Kadastro Mahkemesi"nce görevsizlik kararı verilerek dosya talep üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi"ne gönderilmiş ise de kadastro tutanağının düzenlenmesinden sonra, askı ilanından önce Genel Mahkemelerde açılan davaların 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 7/4. fıkrasında açıklanan “Tesbite itiraz” niteliğinde olduğu kabul edilmektedir.
    HMK"nun 1. maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. Dolayısıyla Mahkemece, davanın sonuna kadar görevde olup olmadığının kendiliğinden araştırılması gerekir. Taraflar da Mahkeme"nin görevli olmadığını, davanın sonuna kadar yargılamanın her aşamasında ileri sürebilirler. Eldeki davada kadastro tutanağı henüz kesinleşmeden askı ilan tarihleri olan 03.11.2008 ila 03.12.2008 tarihleri arasında 02.12.2008 tarihinde açıldığından eldeki davanın kadastro tespitine itiraz davası olarak kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle Mahkemece, davaya konu 103 ada 21 parselle ilgili açılan davanın askı ilan süresi içinde açıldığı ve Kadastro Mahkemesi"nin görevli olduğu gözetilerek 3402 sayılı Kanunun 26 ve 27.maddeleri uyarınca görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesi"ne gönderilmesi gerekirken işin esası ile ilgili yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, işin esasına yönelen temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 990,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davacı taraftan alınarak Yargıtay duruşmasında Avukat marifetiyle temsil olunan davalı tarafa verilmesine ve 5.482,65 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi