Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11373
Karar No: 2013/1351
Karar Tarihi: 12.02.2013

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/11373 Esas 2013/1351 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/11373 E.  ,  2013/1351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı

    ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 3. Aile Mahkemesi"nden verilen 12.04.2012 gün ve 333/312 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.02.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü
    K A R A R

    Davacı ... vekili, evlilikten birkaç gün önce davalının kendisine ev alınırsa çok sevineceğini, verdiği değeri anlayacağını belirtmesi üzerine elindeki para ile dava konusu evi satın alarak düğün hazırlıklarına başlandığı, ortak geleceği paylaşacakları inancı ile tapuda davalı üzerine tescil ettirdiğini, ev alındıktan sonra da ciddi masraf ve tadilatlar yaptığını açıklayarak öncelikle davalıya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmaz ise fazla hakları saklı tutulmak üzere şimdilik 20.000 TL.nin dava tarihinden geçerli yasal faizi ile davalıdan tahsiline, ayrıca evin yenilenmesi ve tadilatla ilgili tüm masraflardan şimdilik 20.000 TL.sinin mükerrer olmamak üzere dava tarihinden geçerli yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davalının dedesi olan ... tarafından davalı torununa ev alınması için 147.000 TL para verilip, bu paranın geçici süre ...’ın hesabında tutulduğunu, bu para ile taşınmazın evlilik öncesi davalı adına satın alındığını, artan para ile de taşınmazın tadilatlarının yapıldığını, davacının otellerde mevsimlik olarak çalıştığını, taşınmazı satın alacak kadar para kazanmasının mümkün olmadığını, bu durumun hesapların incelenmesi ile ortaya çıkacağını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu evin evlilik tarihi öncesinde davalının dedesi tarafından bedeli karşılanarak satın alındığı, davalının kişisel malı niteliğinde olduğu, değer artırıcı onarım ve iyileştirmelerin de bilirkişi raporuna göre belirlendiği açıklanarak davacının davasının kısmen kabulü ile 17.670,50 TL katkı payı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar, 28.10.2006 tarihinde evlenmişler, 28.3.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 27.10.2010 tarihinde boşanmışlardır. Sözleşme ile başka mal rejimi seçilmediğinden evlenme tarihinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun m.202, 4722 sayılı Kanun m.10). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir.
    Dava konusu 9090 ada 19 parselde zemin kat 1 numaralı mesken 18.10.2006 tarihinde satın alınarak davalı adına tescil edilmiştir. Davacı evlilik öncesi satın alınan taşınmazın alımında katkıda bulunduğunu iddia ettiği gibi taşınmaza ayrıca değer artırıcı iyileştirme ve onarım yapıldığından da bahsetmektedir.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, alım tarihi sonrasında evlilik birliği içinde davacı tarafından dava konusu meskenin değerini artırıcı onarım ve iyileştirmelerde bulunulduğu, gerek taraf ve tanık beyanları gerekse sunulan davacı adına faturalardan anlaşıldığına, uzman bilirkişi raporunda belirlenen bu değer artırıcı iyileştirme ve onarımların yapıldıkları tarih itibarıyla TMK’nun 222/son maddesi gereği edinilmiş mal niteliğinde kabul edilmesi gerektiğine, aksi aynı madde gereği davacı tarafından ispat edilemediğinden iyileştirmelerin yarı değeri dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olduğuna göre davacı vekili ile davalı vekilinin iyileştirme ve onarımla ilgili kabul edilen kısma yönelik tüm temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün bu bölüm yönünden ONANMASINA,
    Evin alımı ile ilgili reddedilen talebe yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davacı, evlilik tarihinden önce alındığı anlaşılan dava konusu meskenin alımında alım bedelinin temini ve ödenmesinde katkıda bulunduğunu, meskenin davacının parası ile alındığını açıklayarak talepte bulunmuştur. Mahkemece dava konusu meskenin evlenme tarihi öncesi, davalının dedesi tarafından satın alındığı, bu sebeple davalının kişisel malı olduğu gerekçesi ile talebi reddetmiştir.
    HUMK"nın 76/1. (HMK"nın 33.) maddesine göre, davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. Hakim, tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçesinde, kullandıkları nitelendirme ile bağlı değildir. HUMK"nın 75/2-3. (HMK.nın 31.) maddesinde, hakimin uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceğini düzenlemiştir. Yine HUMK"nın 213 ve 230/1-2. (HMK"nın 147 ve 169.) maddelerine göre de, tahkikat hakiminin iki tarafı veya vekillerini çağırarak davanın maddi olguları hakkında beyanlarını alabileceği belirtilmiştir.
    Mahkemece, evlilik öncesi alındığı belirlenen taşınmazla ilgili taraflar arasındaki ihtilafın taşınmaz bedelinin ödenmesi ve temin edilmesinden kaynaklandığı kabul edilmiş, davacının isteği mal rejiminden kaynaklanan alacak şeklinde nitelendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Bu nitelendirme dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Esasen Mahkemece de taraflar arasındaki ihtilaf doğru şekilde belirlenmiş ise de, hukuki nitelendirmede hataya düşülmüş, meskenin alımı ile ilgili taraf delilleri de değerlendirilerek ulaşılan sonuç gerekçeye yansıtılmıştır. Davacının isteğinin az yukarıdaki ilkeler karşısında evlilik tarihi öncesinde satın alınan taşınmazın alım bedelinin kendisi tarafından temin edilerek ödendiği halde davalı adına tapuda tescil edilmesi nedeniyle sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak iddiası niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.
    4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere Aile Hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Bu maddelerin kapsamı dışında kalan ve Aile Hukukundan kaynaklanmayan mal varlığına ilişkin davalara bakma görevi 6100 sayılı HMK.nun Geçici 1. maddesi uyarınca 1086 sayılı HUMK.nun 1 ve devamı maddelerine göre genel mahkemelere aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınacağından az yukarıdaki nitelendirme karşısında Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren davaya Aile Mahkemesinde bakılıp yargılamaya devam ile yazılı şekilde esası hakkında karar verilmiş olması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün dava konusu meskenin alımına yönelik talebi bakımından 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların ve davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 262,50 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 944,57 TL"nin temyiz eden davalıdan alınmasına ve 21,15 TL peşin harcın da onama harcına mahsubu ile kalan 3,15 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi