Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/13605
Karar No: 2013/1352
Karar Tarihi: 12.02.2013

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/13605 Esas 2013/1352 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2012/13605 E.  ,  2013/1352 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı payı

    Davacı - karşı davalı ... ile davalı - karşı davacı ... aralarındaki katkı payı davasının asıl ve birleşen dosyalar bakımından kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 2. Aile Mahkemesi"nden verilen 27.09.2012 gün ve 1489/1236 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı - karşı davalı ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davalı - karşı davacı ... vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.02.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı - karşı davalı ... vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı - karşı davacı ... (...) vekili Avukat ... ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüld
    KARAR
    Davacı-karşı davalı ... vekili, evlilik birliği içinde satın alınarak taraflar adına paylı mülkiyet hükümleri uyarınca 1/2 şekilde tapuya kayıtlanan 780 ada 6 parsel sayılı arsa üzerine, daha sonra vekil edeni tarafından ev yapıldığını, yapılan bu evin değerinin arsanın değerinin en az on katı olduğunu ileri sürerek, TMK"nun 724 ve takip eden maddeleri uyarınca, 780 ada 6 parselde ...’ye ait bulunan arsa payının bedeli karşılığında iptali ile bu payın vekil edeni adına tapuya tesciline, bu istekleri kabul edilmez ise evin rayiç değerinin tespiti ile vekil edeninin eve yaptığı katkı karşılığında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000 TL tazminatın davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemiş, 22.05.2009 hakim havale tarihli harçlandırılmış dilekçe ile de; dava konusu 780 ada 6 parselin arsa değerinin 120.000 TL olduğunun belirlendiğini, dolayısı ile davalı ...’ye ait pay değerinin 60.000 TL olduğunu, taşınmaz üzerindeki evin tamamının vekil edeni tarafından yapılması nedeniyle, davalı ...’ye ait paya ilişkin tapu kaydının, bedelinin ödenmesi karşılığında TMK"nun 226. maddesi uyarınca iptal edilerek üstün hak sahibi olan vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istediklerini, dava dilekçesindeki iptal tescile ilişkin isteklerini bu şekilde ıslah ettiklerini bildirmiştir.
    Davalı-karşı davacı ... vekili, tarafların 17.09.1994 tarihinde evlendiklerini, evlilik birliği içinde edinilerek davalı ... adına kayıtlanan pek çok taşınır ve taşınmaz mal varlığı ile banka mevduatı olduğunu ve ayrıca ...’ın ortağı olduğu şirket nedeniyle elde ettiği kar payı bulunduğunu, ...’ın bunların dışında vekil edeninin katılma alacağını azaltmak için vekil edeninin rızasını almaksızın yaptığı karşılıksız kazandırmalar olduğunu açıklayarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 01.01.2002 tarihinden önce edinilerek davalı adına kayıtlanan mallara karşılık toplam 20.000 TL katkı payı alacağı ile 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen mal varlığı için toplam 20.000 TL katılma payı alacağının faizleri ile birlikte davalı ...’dan alınarak vekil edenine verilmesini ve 780 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde vekil edenine ait katkı payı alacağı ve katılma alacağı olması ve vekil edeninin üstün hak sahibi bulunması nedeniyle TMK"nun 226. maddesi hükümleri uyarınca davalı ..."ın payına ait tapu kaydının, değerinin ödenmesi karşılığında iptali ile taşınmazın bölünmeden vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini, şayet 780 ada 6 parsele ilişkin TMK"nun 226. maddesine dayalı bu istekleri kabul edilmez ise, 780 ada 6 parselde bulunan mesken nedeniyle 20.000 TL katılma alacağının faizi ile birlikte davalı ...’dan alınarak vekil edenine verilmesini istemiş; bilahare ıslahla dava konusu taşınmazlardan 2272 parsele ait katılma alacağına ilişkin isteklerini 71.250 TL’ye, 780 ada 6 parsel üzerinde bulunan meskene ait katılma alacağına ilişkin isteklerini de 63.107 TL’ye çıkartmıştır.
    Mahkemenin ilk kararı davalı-karşı davacı ... vekilinin temyizi sonunda kısmen onanmış kısmen bozulmuştur. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davacı ..."ın açtığı davada, TMK"nun 226/2. maddesi uyarınca açtığı davanın reddine, davacı ..."ın açtığı tazminat davasında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile 24.914,60 TL"nin dava tarihinden, 25.085,40 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 50.000,00 TL"nin ..."den alınıp davacı ..."a verilmesine, ..."nin açtığı davada ise fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere Gölbaşı 780 ada 6 parsel sayılı taşınmaz için 63.107,00 TL, bankadaki para için 5.000,00 TL, ... Ltd. Şti ile ilgili davada 2.925,00 TL olmak üzere toplam 71.032,00 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ..."dan alınıp ..."ye verilmesine şeklinde hüküm kurulmuştur. Hüküm, davacı-karşı davalı ... vekili ile davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 17.09.1994 tarihinde evlenmişler, 22.04.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle 14.02.2006 tarihinde boşanmışlardır. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. M.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun m. 202, 225/son).
    Mahkeme ilk kararında; “Davalı-karşı davacı ...’nin açtığı; Ankara İli Pursaklar İlçesi 1193 ada 2, Etimesgut İlçesi 2280 ve 2331 parsel, Gölbaşı 780 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara yönelik katkı payı davasının reddine; ... Ltd. Şirketi, bankadaki para ve karşılıksız kazandırmayla ilgili davaların reddine; davalı-karşı davacı ...’nin Gölbaşı 780 ada 6 parselle ilgili katılma alacağının kısmen kabulüne, karar tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte 23.964 TL" nin davacı-karşı davalı ...’dan alınıp davalı-karşı davacı ...’ye verilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine; davalı-karşı davacı ...’nin Etimesgut 2272 parsel sayılı taşınmazla ilgili katılma alacağı davasının kabulüne; taleple bağlı kalınarak 71.250 TL’nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı daval
    ...’dan alınıp ...’ye verilmesine; ... plakalı araç ile ilgili katılma alacağı davasının kabulüne; taleple bağlı kalınarak 1.075 TL"nin karar tarihinden işleyecek yasal faizi ile davacı-karşı davalı ...’dan alınarak davalı-karşı davacı ...’ye verilmesine; 06 H 3333 plakalı araç için açılan katılma alacağı davasının reddine; davacı-karşı davalı ...’ın açtığı Gölbaşı 780 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tescil istemi ile ilgili davada Mahkemenin görevsizliğine; davacı-karşı davalı ...’ın açtığı terditli katkı payı davasının bu dosyadan ayrılmasına ve Mahkemenin başka bir esasına kaydedilmesine....” karar vermiştir. Hükmün (06 H 3333 plaka sayılı araç için açılan katılma alacağı davasının reddine ilişkin hüküm bölümü hariç) redde ilişkin bölümleri ile davacı- karşı davalı ... tarafından açılan davaya ilişkin olarak verilen hüküm bölümleri davalı-karşı davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairenin 29.6.2010 tarih, 2010/1190 Esas ve 2010/3580 Karar sayılı ilamı ile davalı-karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazları ilamda açıklanan nedenlerle yerinde olmadığından reddi ile hükmün; Ankara İli, Pursaklar İlçesi, 1193 ada 2 parsel, Etimesgut İlçesi 2280 ve 2331 parsel, Gölbaşı İlçesi 780 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden katkı payı davasının reddine ilişkin hüküm bölümü ile karşılıksız kazanımla ilgili davanın reddine yönelik hüküm fıkraları onanmış, taraflarca karar düzeltme isteğinde de bulunulmaması sebebiyle bu yönlere ilişkin hükümler kesinleşmiştir.
    Ancak, dava konusu villanın 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan kısmının (TMK"nun m. 235/1.fıkrası) tasfiye anındaki değerinin yani karar tarihine en yakın tarihte tespit edilecek sürüm değerinin 1/2’sinin davalı-karşı davacı ...’ye ait olacağı, bulunan dava konusu villanın 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan kısmına isabet eden gerçek sürüm değerinin yerinde olmadığı açıklanmıştır. Davacı-karşı davalı ...’ın dava konusu 780 ada 6 parsel bakımından önce, TMK’nun 724 ve devamı maddeleri uyarınca tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuş ise de, daha sonra tapu iptal ve tescil isteğine dayanak yaptığı hukuki nedeni değiştirerek TMK"nun 226/2. maddesi uyarınca iptal tescil isteğinde bulunduğu, davanın hukuki sebebini ıslah ettiği, TMK"nun 226/2. maddesine dayanılan böyle bir davada genel mahkemelerin görevli olduğunun düşünülemeyeceği, ayrıca ...’ın 780 ada 6 parsele ilişkin tapu iptal ve tescil istekleri kabul edilmez ise; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu taşınmaz için katkı bedeline karşılık 50.000 TL tazminat istediği, ...’ın istekleri terditli istekler olduğundan aynı mahkeme tarafından ve ayrıca davalı-karşı davacı ...’nin aynı taşınmaza yönelik olarak açtığı katılma alacağı isteği ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple ...’ın bu talebine ilişkin görevsizliğe ve tefrike ilişkin kararları isabetli olmadığı sonucuna varılmıştır. Ayrıca davalı-karşı davacı ...’nin, ...’a ait banka hesaplarındaki, ... Limited Şirketi"nde ...’a ait % 20 hisse üzerindeki katılma alacağı ile ilgili taleplerinin de reddinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçeleri ile hükmün temyiz ve onama kapsamı dışında kalan davalı-karşı davacı ... tarafından açılan davaya ilişkin olan ... Ltd Şirketi, bankadaki para ve Gölbaşı 780 ada 6 parselle ilgili katılma alacağına ilişkin bölümleri ile davacı-karşı davalı ... tarafından açılan dava ile ilgili olarak verilen görevsizlik ve tefrik kararlarına ilişkin bölümleri yönünden bozma sevk edilmiştir.
    Öncelikle davacı ... tarafından açılan ve Ankara 2.Aile Mahkemesi"nin 2005/803 Esasına kaydedilen dosya ile davacısı ... tarafından açılan ve aynı Mahkeme"nin 2005/858 Esasına kaydedilen dava dosyaları 2005/803 Esas numaralı dosya üzerinden birleştirilerek yürütülmüştür. ...’ın açtığı dava ile ilgili 14.07.2009 tarihinde görevsizlik ve tefrike karar verilmiş, bu karar ... vekili tarafından temyiz edilmesine rağmen, ... vekilinin başvurusu üzerine Mahkemece aynı Mahkeme"nin 2010/219 Esasına kayıt yapılmış, ...
    vekilinin temyiz isteği kabul edilerek Daire tarafından bozma sevk edilmesi üzerine Ankara 2. Aile Mahkemesi"nin 2010/219 Esasında kayıtlı dosyanın 10.02.2011 tarih 2011/177 Karar sayılı ilamı ile asıl dosya ile yani 2010/1489 Esas (bozma öncesi 2005/803 Esas) sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece ... ve ...’nin talepleri ile ilgili iki ayrı hüküm kurulduğu, aslında üç ayrı birleşen dosya bulunduğu temyizde ileri sürülmüş ise de ... tarafından açılan 2005/803 Esas sayılı asıl dosya ile hatalı şekilde ayrı esasa kayıt edildiği ve bozma sonrası birleştirildiği anlaşılan 2010/219 Esas sayılı dosyadaki taleplerin aynı ve tek olduğu, ortada iki ayrı birleşen dosya olmadığı gözetilerek bu itiraz yerinde görülmemiştir. Bozma ilamı sonunda temyiz incelemesi, onama yapılan kısımlar dikkate alınarak bozulan bölümlere yönelik olarak yapılmıştır.
    Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp, usul ve yasaya uygun, denetime ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu doğrultusunda 17.825,78 TL katılma alacağı olduğu belirlendiğine ve taleple bağlı kalınarak yazılı şekilde hüküm kurulduğuna göre davacı-karşı davalı ... vekilinin ... lehine hükmedilen ... Limited Şirketi"nde ...’a ait % 20 hisseden kaynaklanan 2.925 TL. katılma alacağına yönelen temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır.
    Dosya arasında bulunan bilgi, belge ve davalı adına olan banka kayıtlarına göre, davalı-karşı davacı ..."nin katılma alacağı isteğine konu ettiği, davalı ...’a ait Anadolu Bank GOP Şubesinde kayıtlı 9510-165111-25 nolu hesapta bulunan 88.000 TL"nin 24.5.2005 tarihinde, aynı bankanın 9510-165111-5 nolu hesabında bulunan 2.721 Euronun 25.4.2005 tarihinde ve yine aynı bankanın 9510-165111-12 nolu hesabında bulunan 20.000 ABD doları da 20.04.2005 tarihinde ... tarafından çekilmiştir. Bu banka hesaplarındaki hareketler 01.01.2002 tarihinden sonraki döneme ilişkin olup taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihte var olan değerlerdir. Davalı ..., bu tasarrufların kaynağının kişisel malları olduğunu ileri sürüp ispatlayamadığına göre; 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan bu tasarrufların TMK"nun 219. maddesi hükmü uyarınca edinilmiş mal olduğu ve bu durumda dava konusu bu tasarrufların oluşmasında davacı ...’nin katkısı olsun veya olmasın aynı yasanın 236. maddesi hükmü uyarınca yarısı üzerinde hak sahibi olduğunun kabulü gerekir. Bozma ilamında açıklanan bu ilke karşısında Mahkemece bu değerlerin yarısının 64.742,71 TL olduğunu belirleyen bilirkişi raporu usul ve yasaya uygun, denetime elverişli ve gerekçeli olup davacı-karşı davalı ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde değildir. Ancak Mahkemece belirlenen değer gözetilip taleple bağlı kalınarak 5.000 TL"ye hükmedilmiş ise de Mahkeme"nin 26.5.2009 tarihli ara kararı ile açıklama istemesi üzerine ... vekilinin 03.06.2009 tarihli dilekçesinde fazla haklarını saklı tutarak banka hesaplarındaki miktarla ilgili katılma alacağı taleplerini 15.000 TL olarak açıklamıştır. Mahkemece ...’nin bu bölüme ilişkin talebinin 15.000 TL olduğu gözden kaçırılarak talebin 5.000 TL olduğu kabul edilip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalı-karşı davacı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüştür.
    Her iki tarafın da dava konusu yaptığı ve talepte bulunduğu 780 ada 6 parselin 10.05.1999 tarihinde satın alma nedenine dayanarak taraflar adına 1/2 paylı şekilde ve arsa niteliği ile tapuda kayıtlı olduğu ihtilafsızdır. İki taraf da bu hususu kabul etmektedir. Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve bozma ilamındaki açıklamalar ile dosya kapsamından da 780 ada 6 parsel üzerinde inşa edilen villanın kaba inşaatının (% 40 bölümü) 01.01.2002 tarihinden önce, kalan kısmının (% 60 bölümü) ise 01.01.2002 tarihinden sonra
    davacı-karşı davalı ... tarafından yapılıp bitirildiği anlaşılmıştır. ... vekili tarafından TMK"nun 226. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa 01.01.2002 öncesi kaba inşaat bölümüne yönelik katkı iddiaları, katkı payı alacağına yönelik olarak reddedilmiş ve red kararı Daire tarafından onanarak bu taleplerle ilgili kesinleşmiştir. ... vekili ayrıca 01.01.2002 tarihinden sonra yapılan % 60 kısım nedeniyle edinilmiş mallara katılma rejimi gereğince 63.107 TL katılma alacağı isteğinde bulunmuştur. Bu villa ile ilgili davacı-karşı davalı ...’ın da TMK’nun 226. maddeye dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa terditli olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bu taşınmaz için katkı bedeline karşılık 50.000 TL tazminat istediği görülmektedir. Bu taleplerle ilgili Mahkeme davacı ..."ın açtığı davada, TMK"nun 226/2. maddesi uyarınca açtığı davanın reddine, davacı ..."ın açtığı tazminat davasında fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile 24.914,60 TL"nin dava tarihinden, 25.085,40 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte olmak üzere toplam 50.000,00 TL"nin ..."den alınıp davacı ..."a verilmesine, ..."nin açtığı davada ise fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere Gölbaşı 780 ada 6 parsel sayılı taşınmaz için 63.107,00 TL"nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ..."dan alınıp ..."ye verilmesine şeklinde hüküm kurmuştur. Bu hüküm bölümü iki taraf vekili tarafından da temyiz edilmiştir.
    Arsanın taraflara 1/2 paylı olduğu konusunda ihtilaf bulunmadığına göre ihtilaf taşınmaz üzerine yapılan villadan kaynaklanmaktadır. Öncelikle ...’ın gerek arsadaki 1/2 paylar gerek villanın kendisi tarafından yaptırıldığı gözetilerek ...’ye ait 1/2 arsa payı bedeli 60.000 TL"yi ödemesi karşılığı TMK’nun 226. maddesine göre arsanın da tamamının adına tesciline yönelik isteğinin villada ... oturmadığı gibi ilgili maddede belirtilen üstün yararın ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. ... vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Villanın da az yukarıda açıklandığı üzere ... tarafından yaptırıldığı ve yapım masraflarının tamamının ... tarafından karşılandığı belirlenmiştir. Bu durumda ...’nin 01.01.2002 sonrası döneme isabet eden % 60’lık bölüm üzerinde katılma alacağı açıktır. Bu hesaplanırken yarı paylı taraflar adına kayıtlı arsa payı değeri ile 01.01.2002 öncesine isabet eden kaba inşaat değeri çıkartılacak, kalan kısım yani villa inşaatının 01.01.2002 sonrasına isabet eden ve edinilmiş mal sayılan bölümünün belirlenecek değerinin artık değer olduğu gözetilerek yasa gereği yarısı ... lehine katılma alacağı olarak belirlenecektir. Dosyada alınan 04.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda hesaplamada dikkate alınan değerden kaba inşaat değeri ve arsa değeri düşülerek 315.000 TL bulunmuş, bu değer artık değer olarak kabul edilmesi gerekirken yarı değeri 157.500 TL artık değer kabul edilmiştir. Daha sonra 157.500 TL"nin yarısı 78.750 TL"nin ...’nin katılma alacağı olduğu ifade edilmiştir. Mahkemece bu rapora itibar edilerek ...’nin katılma alacağı 78.750 TL ise de, taleple bağlı kalınarak 63.107 TL"ye hükmedildiği açıklanmıştır. Hesaplama usulü ve hesaplamada dikkate alınan miktarlar doğru olup davacı-karşı davalı ... vekilinin kabul edilen 63.107 TL"ye yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmamıştır. Aslında hesaplamada bulunan artık değer, dolayısı ile katılma alacağı miktarı ... aleyhine olacak şekilde hatalı ise de davalı-karşı davacı ...’nin bu husustaki katılma alacağı talebinin 20.000 TL iken 05.06.2009 tarihli dilekçe ile harcı da tamamlanarak 63.107 TL olarak ıslah edilmesi karşısında bu hatanın sonuca bir etkisi olmayacağı görülmüş, ... vekilinin de bu bölümle ilgili temyiz itirazı da olmadığından yapılan yanlışlığa dikkat çekilmiş ancak bu hususta bozma sevk edilmemiştir.
    Yarı paylı arsa üzerine ... tarafından yapıldığı anlaşılan villanın taraflar arasında yarı paylı olduğunu kabul etme imkanı yoktur. Nitekim yapılan yargılama sonunda villanın
    tamamının ... tarafından yapıldığı ispatlandığı gibi ... tarafından villa üzerinde katkı ve katılma alacağı talebinde bulunularak katkı payı reddedilmekle beraber katılma alacağı bakımından 63.107 TL"ye hükmedilmiş olmakla villanın tamamının sahibinin ... olduğu da tasdiklenmiştir. Bu taşınmaz ve üzerindeki villa ile ilgili ortaklığın giderilmesi davasında arsa yönünden tarafların 1/2 payları olduğu açık ise de villa bakımından yarı payın olmayacağı iddiası ile ... tarafından muhdesatın aidiyetinin tesbitinin istenmesi mümkündür. Esasen villanın taraflar adına yarı paylı olarak kabul edilmesi halinde de tarafların birbirlerinden katılma alacağı talep etme imkanlarının olmayacağı, iki taraf yönünden de hesaplama yapılamayacağı hatırlanmalıdır. Yapılan yargılama sonunda villanın bu şekilde tamamının ...’a ait olduğu belirlendiğine, ... lehine villa sebebiyle 63.107 TL katılma alacağına da hükmedildiğine, malın tamamına sahip ...’ın villa nedeni ile karşı taraf ...’den gerek katkı payı ve gerekse katılma alacağı istemesinde ve ... lehine hesap yapılmasında artık hukuki bir yararı da olmayacağına göre ...’ın villadan dolayı ...’den talep ettiği terditli alacak talebinin tümü ile reddine karar verilmesi gerekirken ...’ın lehine villa nedeni ile hesaplama yapılarak yazılı şekilde 24.914,60 TL katkı payı ve 25.085,40 TL katılma alacağına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu açıklamalar karşısında davacı-karşı davalı ...’ın, lehine daha fazla alacağa hükmedilmesine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Davalı-karşı davacı ...’nin ise aleyhine hükmedilen bu bölümle ilgili temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerindedir.
    Davacı-karşı davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün ... lehine hükmedilen 63.107 TL katılma alacağı ile ... Limited Şirketi"nde ..."a ait %20 paydan kaynaklanan 2.925 TL katılma alacağı bakımından ONANMASINA, davalı-karşı davacı ... vekilinin yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün ... lehine hükmedilen toplam 50.000 TL alacak bölümü ile bankadaki hesaplar nedeniyle istenen 15.000 TL yerine yanılgı sonucu hüküm altına alınan 5000 TL alacak bakımından 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK’nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 990,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davacı - karşı davalı ..."ndan alınarak Yargıtay duruşmasında Avukat marifetiyle temsil olunan davalı - karşı davacı ..."a verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 1.797,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2.713,64 TL"nin davacı - karşı davalı ..."ndan alınmasına, 1.797.00 TL peşin harcın davalı - karşı davacı ..."a iadesine 12.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi