17. Hukuk Dairesi 2016/7420 E. , 2017/7817 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı...A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların trafik sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğu aracın,...’in idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, sürücü ... ile araçta bulunan ... ve ..."un öldüğünü, ölen ...’in davacı ...’ün eşi, davacılar ..., ... ve ...’in babası olduğunu, ölen ...’un davacı ...’ın eşi, davacılar ..., ..., ..., ... ve ...’un annesi olduğunu, ölen ...’ın davacı ...’nin eşi, davacılar ..., ..., ...ve ...’nin babası olduğunu, davacıların ölen yakınlarının desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 1.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı, davacılar ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 10.000,00 TL. manevi, diğer 11 davacı için ayrı ayrı 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 18.01.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle, destekten yoksun kalma tazminatı talebini davacı ... için 46.586,49 TL’ye, davacı ... için 7.372,93 TL’ye, davacı ... için 26.472,63 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ...Ş. hakkındaki dava yönünden feragat nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına; davacı ... için 45.586,49 TL, davacı ... için 6.372,93 TL, davacı ... için 267,55 TL, davacı ... için 25.472,63 TL. maddi tazminatın; davacılar ..., ..., ... ve ... için ayrı ayrı 8.000,00 TL. manevi tazminatın, diğer 11 davacı için ayrı ayrı 3.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ile ...A.Ş’den müteselsilen tahsiline, davacılar ... ve ...’ın maddi tazminat talebinin reddine dair verilen hükmün, tüm taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemiz"in 19.01.2015 tarih ve 2013/12079 Esas- 2015/446 Karar sayılı ilamı ile; "taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak destek ..."in mirasçısı olan davacılar için tazminat hesabı yapılırken, desteğin gelirinin asgari ücretin 3,60 katı oranında esas alındığı, kendi arazisinde ve kiralama yoluyla çiftçilik yapan desteğin gelirinin yüksek belirlendiği; kazada ölen... ve ... mirasçısı olan davacılar için hükmedilen manevi tazminatın somut olayın özelliklerine ve hakkaniyet ilkelerine uygun olmayacak biçimde düşük olduğu; reddolunan tazminat miktarlarına göre davalılar için hesaplanan vekalet ücretlerinin hatalı olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalı ...Ş. hakkındaki dava yönünden feragat nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına; davacı ... için 44.523,30 TL, davacı ... için 7.732,93 TL, davacı ... için 1.000,00 TL, davacı ... için 25.472,63 TL.maddi tazminatın; davacılar ...,..., ... ve ... için ayrı ayrı 8.000,00 TL. manevi tazminatın, diğer 11 davacı için ayrı ayrı 4.700,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ile ... A.Ş’den müteselsilen tahsiline, davacılar... ve ...’ın maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılmış olmasına; kazadaki kusur oranlarına ilişkin mahkeme kabulünün, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşmiş olmasına ve temyiz eden davalının kesinleşen yönlere ilişkin temyiz itirazlarının yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına göre; davalı... A.Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenlerin yakınlarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında, müteveffanın gelirinin doğru biçimde belirlenmesi, tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Çiftçilikle kazanç sağlayan bir kısım davacılar desteği ..."in tazminat hesabına esas alınan gelirinin yüksek belirlendiği, asgari ücretin 3,60 katı gelir üzerinden yapılan hesaplamanın yerinde olmadığı ifade edilerek mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma doğrultusunda mahkemece yapılan yargılamada alınan 19.01.2016 tarihli hesap bilirkişi raporunda, destek ..."in yıllık gelirinin 26.378,00 TL. olarak esas alınmasıyla tazminat hesabı yapıldığı; hesaba esas alınan yıllık gelirin ise, 11.12.2015 tarihli ziraat bilirkişisi tarafından bildirilen miktar olduğu; desteğin işçi çalıştırması halinde elde edeceği gelir ile işçi çalıştırmaması halinde elde edeceği gelir arasındaki 26.378,00 TL"lik farkın, desteğin ölümü nedeniyle onun sağladığı katkıyı sağlayacak 2 işçinin davacılara getireceği maliyet olduğu gerekçesine dayanılarak bu belirlemenin yapıldığı; anılan raporların mahkemece hükme esas alındığı görülmektedir.
Oysa, bozma ilamımızda da ifade ettiğimiz üzere; kendi arazileri ile kiralama suretiyle temin ettiği arazilerde çiftçilik yapıp kazanç sağlayan destek ..."nın tazminata esas gelirinin belirlenmesinde, desteğin kişisel yetenek ve emeğinin gelire katkı oranının belirlenmesi ve bu bedelin hesaba esas alınması gerekmektedir. Mahkemenin hükme esas aldığı ziraat bilirkişi raporunda, desteğin tarımsal faaliyet sırasında sağladığı kişisel katkı ve yaptığı işin iki işçi tarafından yerine getirilebileceği ifade edildikten sonra, bu işçilerden herbiri için asgari ücretin 2,40 katına denk gelen maliyet belirlenmek suretiyle hesaplama yapıldığı, bu suretle belirlenen bedelin de desteğin hesaba esas geliri olarak kabul edildiği görülmektedir. Hükme esas alınan rapordaki desteğin kişisel katkısına ilişkin birkısım tespitlerin hatalı olması nedeniyle, anılan raporun hükme esas alınması mümkün değildir.
Bu durumda mahkemece, davacılar desteği ..."nın tarımsal faaliyeti sırasında yaptığı iş ve sağladığı şahsi katkının iki işçi tarafından sağlanabileceği tespitinin yerinde olduğu gözetilerek, bu iki işçiye asgari ücret üzerinden ödeme yapılması gerekeceği esasıyla, iki asgari ücretli işçiye ödenecek bedelin desteğin geliri olarak kabul edilmesi suretiyle hesap yapılması için ek bilirkişi raporu alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece verilen ilk hükmün taraf vekillerince temyizi üzerine, davacılar ..., ... ve ... yönünden hükmedilen maddi tazminatlara ilişkin hüküm kısmının, sadece davalı taraf yararına bozma konusu yapıldığı; adı geçen davacılar için ilk hükümde belirlenen miktarlar yönünden davalı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu; bozmadan sonra hüküm altına alınacak bedellerin, ilk hükümdeki miktarları geçemeyeceği açıktır. Oysa mahkemece, anılan davacılardan ... için bozma öncesinde 6.372,93 TL. tazminata hükmedildiği halde, bozmadan sonra 7.732,93 TL"ye ve ... için bozma öncesinde 267,50 TL. tazminata hükmedildiği halde, bozmadan sonra 1.000,00 TL"ye hükmedilmiş olup, davalı tarafın usuli kazanılmış hakkını ihlal eder biçime hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı ...A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... A.Ş."ye geri verilmesine 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.