4. Ceza Dairesi 2014/32922 E. , 2018/3752 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Bozma üzerine Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, inceleme konusu dosyanın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden sonra işlenen yeni suç nedeniyle hükmün açıklanması niteliğinde olması nedeniyle tebliğnamedeki bozma nedeni yerinde görülmeyerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu hapis cezasının 5271 sayılı CMK’nın 231/7. maddesi gereğince adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi; yeniden suç işlenmesi üzerine hükmün açıklanmasına karar verilirken de esasen aynı Yasanın 231/11. maddesinin ilk cümlesi gereğince hükmün açıklanması ile yetinilmesi gerekmekle beraber, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hüküm sayılmadığından, kazanılmış haktan söz edilemeyecek ise de, hükmün açıklanırken hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Ancak;
1- Açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, Anayasanın 141/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 34 ve 230, 232, 289/1-g (1412 sayılı CMUK’nın 308/7. ) maddelerine aykırı davranılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Sanığın eşine karşı tehdit suçundan başka bir suç işlemediği belirlenerek, tehdit suçundan kurulan mahkumiyet kararının incelenmesinde;
aa) TCK"nın 106/1-1. maddesi yalnızca hapis cezasını öngördüğü halde, temel ceza belirlenirken doğrudan adli para cezasına hükmedilmesi,
bb) 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanığa isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
b) Sanığın oğlu ...’a karşı yaralama eyleminden kurulan mahkumiyet kararı yönünden ise;
aa) Sanığın oğlu olan 15 yaşındaki mağdur ..."in son zamanlarda edindiği bazı arkadaşları nedeniyle derslerdeki başarısının azaldığı, suç tarihinde de haber vermeden geç sayılacak bir saatte eve gelen mağdura bu davranışlarını sorması üzerine mağdurun olumsuzluğu doğrulaması üzerine oğluna göz dağı vermek isteyerek sert tavır gösterdiğini iddia eden sanık hakkında yaralama eylemi nedeniyle TCK"nın 29. maddesindeki haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
bb) Mağdur ...’in adli raporunda herhangi bir patolojiye rastlanamadığının belirtilmesi ve raporun hazırlayan Dr. ...’un da tanık olarak alınan ifadesinde bu hususu doğrulaması karşısında, sanığın yaralama eyleminin ne şekilde kabul edildiği açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.