17. Hukuk Dairesi 2015/1624 E. , 2017/8004 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı .... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının desteğinin sevk ve idaresindeki motorsikletin, davalının zorunlu trafik sigorta şirketi olduğu araçla çarpışması sonucu yaşanan kazada yaşamını yitirdiğini, kazada davacıların desteğinin asli, davalı tarafın sigorta şirketi olduğu aracın ise tali kusurlu olsa da davacı destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatı ile dava açtığından tazminatın tamamını kazanmaya hakkı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş; ıslah dilekçesi ile talebini arttırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kabulü ile 100.641,63TL tazminatın 17.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Kusursuz sorumluluk hallerinde tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat takdir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat zarar görenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır.
Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır.
Somut olayda davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki motorsiklet ile davalının zorunlu trafik sigortalısı olan aracın çarpışması sonucunda zarar meydana gelmiştir. Bu gibi kazalarda tarafların kusur durumları önemli rol oynamaktadır. Desteğin kusurunun yansıtılamayacağı durum, desteğin içinde bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı olup desteğin kusurunun 3. kişi olan davacılara yansıtılamayacağına dair Yargıtay"ın emsal kararının bu olayda uygulama olanağı bulunmamaktadır.
Davalı ortaya çıkan zarardan kendi kusuru oranında sorumludur. Bu nedenle mahkemece ölenin ve davalının kusur durumunun tespiti ile belirlenecek gerçek zarardan davalının kusuru oranında sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, kusur oranı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; mahkemece davalı tarafın aracının hususi nitelikte olduğu gözetilmeden avans faizine hükmedilmiş olması da isabetli bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı .... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 20/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.