Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6466
Karar No: 2022/363
Karar Tarihi: 18.01.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6466 Esas 2022/363 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/6466 E.  ,  2022/363 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.12.2017 tarih ve 2016/628 E- 2017/1026 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nce verilen 22.06.2020 tarih ve 2018/817 E- 2020/575 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı banka ile davalılardan NTT A.Ş arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini diğer iki davalının müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi ödemelerinin aksaması üzerine hesabın kat’ edilerek ihtarname gönderilmesine rağmen ödeme yapılmaması üzerine başlatılan icra takibine, davalıların itiraz ettiklerini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıların itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, asıl borçlu NTT şirketinin dava dışı şirketlerden ya da kamu ihalelerinden olan alacaklarının temliki yolu ile kredi borcunun ödendiğini, NTT şirketinin bir adet çekinin karşılıksız kalması bahane edilerek hesabın kat’ edildiğini, kefil olan gerçek kişi davalılar hakkında icra takibi başlatılmasının yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, toplanan delillere, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki sözleşmenin 5.2.5 maddesine göre asıl borçlu şirketin bir adet dahi olsa çekinin karşılıksız kalmış olması nedeni ile hesabın kat’edilmesinin yerinde olduğu, her üç davalı yönünden temerrüdün 09/04/2016 tarihinde gerçekleştiği, sözleşme hükümleri uyarınca davacının % 66 oranında yıllık temerrüt faizi talep etmesi mümkün iken davacının %40 oranındaki temerrüt faizi istediği, icra takibinden önce ve takipten sonra ve yine dava tarihinden önce yapılan ödemelerden dolayı davacı alacağının dava tarihi itibarıyla belirlendiği, alacağın likit olduğu, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz sırasında dikkate alınacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalıların icra takibine yönelik itirazlarının 115.282,53 TL asıl alacak 5.507,94 TL işlemiş faiz ve faizin %5'i oranında hesaplanan 275,39 TL BSMV olmak üzere toplam 121.065,86 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %40 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, 24.213,17 TL inkar tazminatının davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine, ihtarname giderinin icra takip giderleri arasında değerlendirilmesine, dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin nihai hesaplama sırasında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınmasına karar verilmiştir.
    Hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekilinin taraflar arasında kredi ilişkisi bulunmadığı, alacağın temliki karşılığında kredi verildiği itirazının, dosyada alınmasına karar verilen bilirkişi raporu ile ilgili masrafın davalıya verilen kesin sürede yatırılmadığı ve mevcut duruma göre karar verileceğinden yerinde olmadığı, işbu itirazın iptali davasının 161.257,59 TL asıl alacak üzerinden açıldığı, mahkemece tüm takip miktarı üzerinden yargılamaya devam edilmesinin isabetsiz olduğu, icra takibinden sonra, davadan önce ödenen bedel yönünden davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği, davacı vekiline davada harca esas değer ile netice kısmında itirazın iptaline karar verilmesi talep edilen icra takibindeki toplam alacak miktarı arasında oluşan fark açıklattırılıp, davacı bankanın temerrüt tarihinde fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranı belirlenip, sözleşmenin 3.7.1 maddesi uyarınca bu oranın % 50 fazlası hesaplanmak suretiyle temerrüt faiz oranı belirlenip dava tarihi itibarıyla bankanın toplam alacak miktarı belirlendikten sonra asıl alacağa dava tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği, takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce borcun bir kısmının ödenmesi nedeniyle dava tarihi itibarıyla borcun hesaplanacağı, Dairece davacı bankaya yazılan müzekkereye verilen cevapta bankanın temerrüt tarihinde ticari kredilerde fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranının % 19 olduğunun anlaşıldığı, buna göre bankanın uygulayabileceği temerrüt faiz oranının % 19 oranının % 50 fazlası olan % 28,50 olduğu, kısmi ödemeler gözetilerek yapılan hesaplamaya göre dava tarihinde davacının toplam 106.215,36 TL alacağı bulunduğu, davacı banka reddedilen kısım yönünden icra takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğuna ilişkin bir iddia ve ispat bulunmadığından mahkemece kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, takipten sonra davadan önce ödenen toplam 59.821,24 TL yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığından bu kısım yönünden açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, diğer kısım yönünden davanın kısmen kabulüne, davalıların Ankara 4. İcra Müdürlüğü'nün 2016/11380 sayılı icra takip dosyasına vaki itirazlarının 102.598,40 TL asıl alacak, 3.444,73 TL işlemiş faiz, 172,23 TL BSMV olmak üzere toplam 106.215,36 TL üzerinden iptaline, asıl alacak tutarı olan 102.598,40 TL'ye dava tarihi olan 22/07/2016 tarihinden itibaren yıllık %28,50 oranında temerrüt faizi ve % 5 BSMV işletilmek suretiyle takibin devamına, hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 21.243,07 TL'nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, dava tarihinden sonra ödenen miktarın icra müdürlüğünce infaz sırasında dikkate alınmasına, davalıların kötü niyet tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davalılar vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 5.441,57 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan müteselsilen alınmasına,18/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi