
Esas No: 2020/7325
Karar No: 2022/377
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7325 Esas 2022/377 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2020/7325 E. , 2022/377 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25.06.2020 tarih ve 2019/413 E. - 2020/357 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin 2015 yılı başından itibaren Dubai’de yaşadığını, müvekkillerinden ...’un hamile olduğunu, Antalya’da bulunan doktoru tarafından hamileliğinin sağlıklı şekilde sürmesi için gerekli olan ameliyatın yapılması konusunda kendisine 20/04/2015 tarihine randevu verildiğini, 19/04/2015 tarihinde konfor, koltuk aralıklarının genişliği ve hizmet kalitesini de dikkate alarak Dubai-İstanbul seferini yapacak davalı şirkete ait uçakta seyahat etmek üzere uçuş tarihinden çok önce biletlerini aldıklarını, havaalanına seyahat saatinden 3 saat önce gittiklerini ve uçuş için gerekli işlemleri tamamladıklarını, uçuş saati geldiğinde uçağa binmek üzereyken uçağın dolu olduğu ve davalı şirketin fazladan koltuk sattığı gerekçesi ile uçağa alınmadıklarını, durumlarını bildirmelerine rağmen davalı şirket yetkililerini ikna edemediklerini, güvenlik zoru ile kapıdan uzaklaştırıldıklarını, müvekkillerinin ısrarlı çabaları karşılığında bir saat sonrasında Kahire aktarmalı başka bir uçakta yer ayarlandığını, ancak bu uçağın kalktığı alana gidebilmek için havaalanı içerisinde ellerinde valizleri ile kendi başlarına bırakıldıklarını, aynı şekilde Kahire’de valizlerini diğer uçağa da kendileri taşımak zorunda kaldıklarını, İstanbul’a vardıklarında İstanbul’dan Antalya’ya gitmek için aldıkları uçak biletlerinin de uçağın kalkmış olması sebebiyle yandığını, yeniden bilet almak zorunda kaldıklarını, davalı şirket yetkililerinin yaşanan bu süreçlerde kendileri ile ilgilenmediğini, ameliyat günü Antalya’ya ulaşamadıklarından bir hafta sonra ameliyatın yapıldığını, bu olaylar sebebiyle stres, yorgunluk ve üzüntü yaşadıklarını, bu durumun müvekkillerini derinden etkilediğini ileri sürerek davacı ... için 45.000,00 TL ve ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın en yüksek ticari avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, Dubai’de yaşanan overbook durumu için Türk hukukunun uygulanamayacağını, davanın Dubai’de açılması gerektiğini, davacıların iddialarının Dubai’de yaşanması sebebiyle araştırılabilir nitelikte olmadığını, iddialar doğru olsa dahi yaşananların mevzuatta yer alan bir uygulama olduğunu, davacıların mevzuata uygun şekilde en yakın uçuşa yönlendirilip varış yerlerine ulaştırıldıklarını, ayrıca kendilerine maddi-manevi zararın tazmini için hediye uçak bileti verildiğini, overbook durumunun bir sektör uygulaması olup, davacıların şahsına yönelik bir uygulama yapılmadığını, son dakika yola çıkılıp ameliyata gidildiği iddiasının makul olmadığını, ameliyatın sonradan gerçekleştirilip bir zararın meydana gelmediğini, ayrıca istenilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacılardan ...’un hamile olduğu, Antalya’da bulunan doktorunun daha önceden yaptığı tetkikler neticesinde rahim ağzındaki açıklığın ileriki aylarda düşük yapma riskini % 90’lara çıkarabileceğini belirttiği, ameliyata zamanında yetişememeleri sebebiyle ameliyatın bir hafta sonra yapıldığı, davacıların karı-koca oldukları, davacı ...’un doktoru ...’un beyanında, operasyon için davacıya randevu verdiğini, rahim ağzı açıklığının erken doğuma ve bebeğin kaybedilmesi riskini yaratan bir rahatsızlık olduğunu, hava limanında davacının valiz taşıması ve uzun süreli yürümesinin erken doğum ve bebeğin kaybedilmesi riskini artıran olaylar olduğunu beyan ettiği, tüm bu durumlar nedeniyle 6098 sayılı Yasa'nın 58'nci maddesindeki şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı ... yönünden; 7.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... yönünden; 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-) Dava, havayolu taşımasında "overbooking" uygulaması nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkemece, havayolu taşımacılığının ticari bir iş olduğu gözetilerek 6102 sayılı Kanun'un 3, 19 ve 9. maddeleri ile 3095 sayılı Kanun'un 2/2.maddesi çerçevesinde hükmedilen tazminat tutarına dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken bu yönde bir hüküm kurulmamış olması doğru olmayıp davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın bu nedenle bozulması gerekiyor ise de, anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7 maddesi uyarınca mahkeme kararının aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm kısmının ''2'' ve ''3'' numaralı bentlerinde bulunan "manevi tazminatın" ibarelerinden hemen sonra ve "davalıdan" ibarelerinden önce gelmek üzere ''dava tarihinden itibaren avans oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte" ibarelerinin hüküm fıkrasına eklenmesi suretiyle yerel mahkeme kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 870,77 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 18/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.