8. Hukuk Dairesi 2013/21081 E. , 2013/19544 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne kısmen reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 01.03.2012 gün ve 753/78 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; muristen intikal, taksim, eklemeli zilyetlik hukuksal sebeplerine dayanarak asıl dosyada dava konusu 118 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, birleşen davada ise vekil edeni adına tapuda kayıtlı 129 ada 1 nolu parselin yaklaşık 1900 m2"lik taşınmaz bölümünün davalıya ait 129 ada 8 parsel sayılı taşınmazda kaldığını açıklayarak tapu kayıtlarının iptali ile vekil edeni adına tapuya tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili asıl dosyada dava konusu taşınmazın bir bölüm hissesinin vekil edenin murisi tarafından satın alındığını ve mirasen kendisine intikal ettiğini ve diğer hissenin ise vekil edeninin satın almak suretiyle zilyetliğini kazandığını, birleşen dosyada ise dava konusu taşınmazın tarafların kök murisinden geldiğini ve vekil edenin babası tarafından diğer mirasçılardan ..."a ait hisseyi satın alarak zilyet olduğunu belirterek davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davada, zilyetlikle kazanma koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 118 ada 2 nolu parselin 04.05.2010 tarihli teknik bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 277.86 m2"lik kısmının tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen dosyadaki davanın ise ispatlanamadığından reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava, muristen intikal ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK"nun 713/1, 996 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine göre, hükmün birleşen dosyaya ilişkin bölümüne yönelik davacı vekilinin yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün bu bölümünün ONANMASINA,
Mahkemece asıl davanın kabulüne karar verilmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Dava konusu 118 ada 2 parsel senetsizden kargir ev, samanlık bahçe vasfı ile 22.01.2008 tarihinde davalı adına tespit edilmiş, tutanağın 31.03.2008 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanmış, olup davacı vekili ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 02.06.2009 tarihli duruşmasında dava konusu taşınmazın davacı vekil edeninin babasından intikalen geldiğini ve mirasçılar arasındaki taksimle davacıya kaldığını açıklamıştır. Keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazın davacının babası ... tarafından kullanıldığını, üzerindeki samanlığın davacı tarafından yapıldığını, davacı tarafından yıllarca kullanıldığını, ayrıca mahalli bilirkişi ... davacıya babasından kaldığını, davalı tanığı ... ise 118 ada 1 ve 2 nolu parsellerin dip muris babalar ..."tan mirasen kaldığını, kendi miras payı ile annesinin ölmesi ile kendisine kalan payını davalı ..."ın babası ..."ın babasına sattığını ve dava konusu taşınmaz üzerindeki samanlığın davacı tarafından yapıldığını, ..."ın sağlığında taksimin ... ile davacı arasında yapıldığını, tarihini hatırlamadığını, taksim sunucunda çekişmeli olan taşınmazın davacıya kaldığını beyan etmişlerdir.
... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2013/295 Esas, 2013/506 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre davacı ... ile davalının murisi ... kardeş olup, muris babaları ..."ın ise 24.01.1982 yılında öldüğü, başka mirasçıların da olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu taşınmazların davacıya miras bırakanı-babasından kaldığı belirtilmişse de intikal şekli açıklanmamıştır. Mahkemece de bu husus üzerinde durulmamıştır. Bu nedenle yöntemine uygun bir biçimde keşif ara kararının alınması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243 ve 244. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14/1. maddesi uyarınca zilyetlik maddi olaylardan olup, yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğunun gözönünde tutulması, dava konusu taşınmazın muris ..."tan kalıp kalmadığının, kalmış ise tüm mirasçıları arasında paylaşılıp paylaşılmadığının, paylaşılmış ise, çekişmeli taşınmazın kime düştüğünün, yerel bilirkişi listesinde yer alan yerel bilirkişiler ile tarafların gösterdikleri tanıklardan sorulmak suretiyle açıklığa kavuşturulması, beyanları arasında çelişki bulunması halinden çelişkinin giderilmesi (HMK m. 261) ve davalının savunmasında ileri sürdüğü tapu kaydının teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla uygulanması, kapsamının belirlenmesi ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Öte yandan hükümden sonra davacı ..."ın 04.03.2013 tarihinde öldüğü de gözönünde bulundurularak mirasçılarının davaya dahili ile taraf teşkilinin sağlanması düşünülmelidir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl dosyada davalı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün asıl dosyaya ilişkin hüküm bölümünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,15 TL"nin temyiz eden davacılardan alınmasına, 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.