8. Hukuk Dairesi 2012/14530 E. , 2013/19553 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ve müşterekleri dahili davacılar ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 11.10.2012 gün ve 157/434 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar ve dahili davacılardan ... vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde; ... Köyü"nde kain olan 101 ada 86 ve 106, 114 ada 43, 120 ada 20, 123 ada 17, 125 ada 1, 126 ada 6, 139 ada 11 ve 35, 156 ada 12 ve 14 ve 157 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kök muris ..."den kaldığını, kadastro çalışmaları sırasında davalı ve o tarihteki Köy muhtarının bilirkişileri yanıltması ve sahte satış belgesi düzenlenip sahte imza atılması sebebiyle davalı adına tespitlerinin yapıldığını açıklayarak uyuşmazlık konusu taşınmazların tapu kayıtlarının kısmen iptaliyle miras payları oranında davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili, 06.06.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle 157 ada 5 parsel ile 156 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılmasına karar verildiğini, taşınmazların ... Hazinesi"nin mülkiyetine geçtiğini, kamulaştırma bedelini davalının aldığını açıklayarak bu parselle ilgili vekil edenlerinin payına düşen kısmın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1984/138 Esas ve 1985/393 Karar sayılı dava dosyasında ..., ... ve ..."ün imzalarının sahte olmadığının tespit edildiğini açıklayarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro öncesi kazanmayı sağlayan zilyetlik ve muristen intikal hukuksal nedenlerine dayalı olarak TMK"nun 713/1 ve 996. maddeleriyle 3402 sayılı Yasa"nın 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece, tarafların ortak murisleri ..."in 1971 tarihinde öldüğü bu tarihten sonra davalının muristen kalan taşınmazları kullandığı, 1984 tarihli satım sözleşmesiyle davacılardan ..., ... ve ..."ün murislerinden kalan taşınmazdaki hisselerini bedeli karşılığında davalıya sattıkları, diğer davacı ..."ın ise murisin ölümü tarihinden bu yana taşınmazların davalının kullanmasına itiraz etmediği, 1971 yılından bu yana aralıksız çekişmesiz 20 yıl süre ile malik sıfatıyla davalının zilyet olduğu TMK" nun 713/2. maddesindeki koşulların davacı yararına oluştuğu benimsenerek davanın reddine karar verilmiş ise de davacı ... yönünden mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu taşınmazlardan 157 ada 5 parsel sayılı taşınmaz 28.09.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında senetsizden avlulu kargir ev, tandırlık ve ahır vasfıyla Rıza oğlu ..."nın ceddinden irsen ve intikalen yirmi yılı aşkın bir zamandan beri nizasız fasılasız ve malik sıfatıyla zilyet olduğu belirtilerek bu şahıs adına tespit edilmiş, tespitin 09.01.2001 tarihinde kesinleşmesi üzerine aynı tarihte ..."in adına tapuya tescil edilmiştir. Uyuşmazlık konusu diğer taşınmazlar ise 07.08.2000 ve 08.08.2000 tarihinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında Osman oğlu ... ceddinden intikalen gelme malı olduğu, 30 yılı aşkın bir zamandan beri nizasız fasılasız malik olduğu, 10.10.1971 tarihinde ölümü ile evlatları Osman ..., Hüsne, Zahire, ..., ..., ..., ... ve ..."yi bıraktığı belirtilerek bu şahıslar adına tespit edilmiş, ... ve ..."in itirazları üzerine Kadastro Komisyonu"nun 13.10.2000 tarihli kararı ile 01.01.1993 tarihli satış senedi ile ..., ... ve ..."nin kendi hisselerinin tamamını 100"er Milyon bedel mukabilinde Osman ve ..."ya haricen satarak zilyetliğini devrettikleri, yine mirasçılardan ... ve ..."ın kendi hisselerinin tamamını bedeli mukabilinde 29.05.1984 tarihli senetle sattıkları benimsenerek ilk tespitin bozulmasına, taşınmazın ... kızı ..., ..., ..., ... ve ... adlarına hisseleri oranında yazılmasına karar verilmiş, tespitin 09.01.2001 tarihinde kesinleşmesi üzerine Rıza oğlu ..., ..., ..., ... ve ... adına tapu kaydı oluşmuştur.
Dosya arasında bulunan ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nden alınan 31.07.2009 tarih ve 578/453 Esas ve Karar sayılı veraset belgesi ile nüfus kayıtlarına göre taraflar kök muris ... ile ... kızı ... mirasçısıdırlar. Muris ... 10.10.1971 tarihinde vefat etmiştir. 29.05.1984 tarihli senetle ..., ..., ... murisleri ..."den miras yolu ile gelen taşınmazlardaki hisselerinin ... ..."e satmışlar. ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 19.07.1985 tarih ve 138/393 Esas ve karar sayılı hükmü ile 29.05.1984 tarihli senetle ..., ... ve ..."ün hisselerini bu senetle davalıya sattıkları benimsenmiştir.
... Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi"nin 24.08.2011 tarihli raporunda inceleme konusu 29.05.1984 tarihli belgedeki ..."e atfen atılan imzanın bu şahsın eli ürünü olmadığı, aynı Kurumdan alınan 14.02.2012 tarihli raporda ise, anılan belgede ..."a atfen basılı parmak izlerinin ... ve ..."e ait olup olmadığı hususunun tespit edilemediği belirtilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 19.07.1985 tarih ve 1984/138 Esas, 1985/393 Karar sayılı hükmü, duruşma sırasında yeminli olarak dinlenen tanık ..."ın yeminli beyanına göre davacılar ..., ... ve ..."ün taşınmazlardaki miras paylarının davalıya sattıkları anlaşıldığından bu davacılar yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin davacılar ..., ... ve ... yönünden temyiz itirazlarının reddi ile bu davacılar hakkındaki hüküm fıkrasının ONANMASINA,
Davacı ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; uyuşmazlık konusu taşınmazların tarafların kök murisi ..."den geldiği hususunda yanlar arasında bir ihtilaf yoktur. İhtilaf taşınmazlardaki davacı miras payının davalıya satılıp satılmadığı hususunda toplanmaktadır. Davacı, davalının dayanağı olan 29.05.1984 tarihli senette taraf değildir. Dosya kapsamına göre de davacı ..."ın miras payını diğer mirasçı olan davalıya sattığına ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Mahkemece, kök murisin ölümü tarihinden itibaren TMK"nun 713/2 maddesindeki koşulların davalı yararına oluştuğu benimsenmiş ise de, mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Taksimden de söz edilmediğine göre mirasçılardan davalının bu taşınmazları murisin ölüm tarihinden bu yana kullanmış olması bağımsız mülkiyeti ifade etmekten uzak olup, diğer mirasçılar adına zilyetliğin sürdürüldüğü anlamına gelmektedir. Bu itibarla asıl murise göre tereke iştirak halinde olduğundan mirasçılardan davalı ..."nın tek başına zilyetliği MK"nun 713. maddesi karşısında iktisabı sağlamaz. Davalı, zilyetliğini diğer mirasçılar adına sürdürmüş sayılır. Mirasçılar arasında kazanmayı sağlayan zilyetlik süresi işlemez. Taksime kadar tereke mirasçılar arasında ortak durumdadır. Bir mirasçının zilyetliği ortaklık adına geçmiş sayılır. (15.05.1957 tarih 1957/2 Esas ve 1957/11 Karar sayılı ve 26.05.1954 tarih ve 17/7 Esas ve Karar sayılı İçtihatı Birleştirme Kararları) davalı ..."nın zilyetliği davacı ... yönünden fer"i zilyetlik olup malik sıfatıyla asli zilyetlik olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, davacı ..."ın miras payı yönünden davanın kabulü gerektiği halde bu mirasçı yönünden de davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Davacılar vekilinin, davacı ... yönünden temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün bu davacıya ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 21,15 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 3,15 TL"nin temyiz eden davacılar ve dahili davacılardan ..."ten alınmasına, 18.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.