Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/15283
Karar No: 2016/6630
Karar Tarihi: 03.05.2016

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını ihlal - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/15283 Esas 2016/6630 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Çocuk Mahkemesi tarafından verilen bir karar incelenerek, yapılan incelemeler sonucunda işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından çocuğun mahkum olduğu belirtiliyor. İşyeri dokunulmazlığı suçunda birden fazla kişinin işlediği anlaşıldığından, TCK'nın ilgili maddesi uygulanmamış. Mala zarar verme suçunda ise zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle dava düşürülmüş. Hırsızlık suçunda ise çocuğun suçun işlendiğini kabul ettiği ve değerin az olduğu belirtilerek ceza verildiği ancak hırsızlık suçunun ertelenmesine karar verildiği halde bu kararın 5237 sayılı TCK'nın 51. maddesi uyarınca dikkate alınmadığı belirtiliyor. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK 119/1-c, TCK 151, TCK 31/3, TCK 66/1-e, TCK 66/2, TCK 67/4, TCK 145, TCK 51.
17. Ceza Dairesi         2015/15283 E.  ,  2016/6630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Mahkemenin 13.03.2007 tarihinde işlenen suç için 20.04.2011 tarihinde 5271 sayılı CMK"nın 231/6-son cümlesi hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği ve bu kararın 10.05.2011 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 19.12.2012 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle 13.03.2013 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 10.05.2011 ila deneme süresi içinde ikinci suçu işlediği 05.03.2012 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    1-Suça sürüklenen çocuğun işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
    İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye,uyulan bozmaya ve hakimin takdirine göre, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    2-Suça sürüklenen çocuğun mala zarar verme suçundan kurulan hükmün yapılan incelemesinde;
    Suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK"nın 151, 31/3. maddesindeki suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 7 yıl 12 aylık zamanaşımının suç tarihi olan 13.03.2007 tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    3-Suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde;
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-13.03.2007 tarihli yakalama tutanağına göre; adliye arkasındaki işyerlerinin zorlandığı anonsu üzerine olay yerine gelen kolluğun suça sürüklenen çocuğu müştekinin işyeri önünde gördüğü, suça sürüklenen çocuğun kaçmaya başladığı ve kesintisiz takiple kovalama sonucu yakalandığı, müştekinin beyanında yaklaşık olarak 10,00 TL kadar parasının çalındığını söylediği ve kovalamaca sonucu yakalanan suça sürüklenen çocuğun üstünde 7,55 TL paranın ele geçtiği, suça sürüklenen çocuğun beyanında aldığı paranın üstünde ele geçip, müştekiye verildiğini söylediğinin anlaşılması karşısında; eylemin teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması,
    2-5237 sayılı TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır.
    TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
    Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde müştekinin işyerinden yaklaşık 10,00 TL aldığının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuk hakkında suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Mahkemenin 30.01.2008 tarihli kararında suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği, bu kararın suça sürüklenen çocuk müdafi ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edildiği, ancak Cumhuriyet Savcısı"nın temyizinin suça sürüklenen çocuk lehine mi yoksa aleyhine mi olduğunun anlaşılamaması karşısında; Cumhuriyet Savcısının temyiz dilekçesinin dosya arasına alınarak eğer suça sürüklenen çocuğun lehine bir temyiz varsa 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış hakkının olması nedeniyle hırsızlık suçundan verilen cezanın 5237 sayılı TCK"nın 51. maddesi uyarınca ertelenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 03.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi