
Esas No: 2012/15408
Karar No: 2013/3378
Karar Tarihi: 07.03.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/15408 Esas 2013/3378 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2011
NUMARASI : 2010/150-2011/1096
Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatma isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne, yıkım isteminin ise reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ile davalı İ.A. vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, elatma isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, yıkım isteğinin ise reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı görülmektedir.
Davacı, komşu parselde taşkın yapılaşmak suretiyle davalının taşınmazına elattığını ileri sürerek, eldeki davayı açmış, davalı ise, çekişme konusu binayı 2005 tarihinde inşa ettiğini, o dönem malik olan davacının babası ile birlikte sınırı belirlediklerini belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında davalının kullandığı taşınmazın 01.04.2005 tarihinde ölen babası İ.A."a ait olduğu tespit edilerek, davalı dışındaki mirasçıların da davada yer almaları sağlanarak sonuca gidilmiştir.
Mahkemece yapılan uygulama neticesinde elatma olgusunun sabit olduğu belirlenmek suretiyle elatma isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazları ile davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; somut olayda mahkemece, yıkımın fahiş zarar doğuracağı yönünde görüş içeren teknik bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle yıkım isteğinin reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, Yasada " yıkımda aşırı zarar kavramı " tanımlanmış değildir. Bunun takdiri hakime aittir. Hakim takdir hakkını kullanırken elbette bilirkişinin ya da bilirkişilerin bildirdikleri teknik bilgilerden ve görüşlerden faydalanacaktır. Ancak, yıkımın fahiş zarar doğurup doğurmayacağı yönünde vardıkları sonuç hakimi bağlamaz.
O halde, taşkın binanın belirtilen niteliği ve olayın özelliğine göre yıkımda fahiş zarardan söz etme olanağı bulunmadığından yıkım isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, davacı çekişme konusu taşınmaza 22.1.2010 tarihinde malik olduğuna göre bu tarihten dava tarihine kadar ki dönemi kapsar şekilde belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının malik olduğu tarihten öncesini de kapsar biçimde ecrimisile hükmedilmiş olması da doğru değildir.
Davacı vekili ile davalı vekilin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere hasren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.