MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; 5237 sayılı TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet (iki kere)

Nitelikli olandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın temyiz kapsamı dışındaki sanıklarla kendilerini polis ve Cumhuriyet savcısı olarak tanıtıp katılanları aradıkları ve telefon numaralarının ve hesaplarının terör örgütlerinin elinde olduğunu ve yakalanmaları için yardım etmeleri gerektiğini belirtip korkutarak muhtelif miktarlarda para istedikleri ve bu paraların kendi banka hesaplarına aktarılmasını sağlayarak müştekiler ... ve ..."ten haksız menfaat temin ettikleri ve müşteki Ragıp"ın yolladığı parayı çekecekleri sırada bankada alınan güvenlik önlemleri sonucunda yakalandıkları iddia edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Katılanlar tarafından hile sonucu paranın banka yolu ile sanığa gönderildiği, ancak bu durumun bankanın aracı kılınması olarak yorumlanamayacağı ve TCK 158/1-f maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıtıp fiili gerçekleştirmiş olması karşısında, eylemin hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında kaldığı, ancak 03/04/2012 olan suç tarihinde 5327 sayılı TCK ‘nın 158/1-L maddesinin yürürlükte olmaması nedeni ile eylemin sanık lehine olan aynı sayılı TCK"nın, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253 ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamına alınan 157/1 maddesi kapsamında kalmasına rağmen, vasıfta hataya düşülerek 158/1-f maddesi uygulanmak sureti ile hükümler kurulması,




Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.