9. Hukuk Dairesi 2021/11760 E. , 2021/15883 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
...
...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-Karşı Davalı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili; davacının davalıya ait işyerinde 14/08/2009-01/08/2011 tarihleri arasında tanker şoförü olarak çalıştığını, İzmit ...dolum tesisleri ile ... arasında ve ayrıca İzmit"teki dolum tesislerinden Karabük’te bulunan davalı firma müşterisine Akaryakıt taşıdığını ancak çalışmasının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsilini talep etmiş, karşı davanın ise reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı- Karşı Davacı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı vekili; davacı-karşı davalının tüm alacaklarını ödediğini, sözleşmenin sebepsiz yere müvekkili tarafından feshedildiği yönündeki iddiaların yerinde olmadığını, davacının fazla çalışma yapmadığını, müvekkiline ait ... plakalı araçla 4-5 defa aşırı hızla giderken dikkatsizlik ve tedbirsizlik sebebi ile kaza yaptığını ve müvekkiline ait araçta değer kaybı meydana geldiğini ileri sürerek davanın reddi ile 10.000,00 TL maddi tazminatın davacı - karşı davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar, Dairemizin 08.10.2020 tarih 2020/3555 esas ve 2020/11098 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl dava ve karşı dava yönünden ayrı ayrı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içerisinde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle temyiz sebeplerine göre, davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından usuli kazanılmış hak ilkesinin ihlal edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Muhakemeleri Kanununda “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir. (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK)
Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyulması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. (04.02.1959 gün ve 13/5 sayılı YİBK).
Kazanılmış haklar Hukuk Devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar Anayasa"nın 2. maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir.” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
Yargıtay içtihatları ile kabul edilen “usuli kazanılmış hak” olgusunun, bir çok hukuk kuralında olduğu gibi yine Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş istisnaları bulunmakadır:
Mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı YİBK) ya da geçmişe etkili bir yeni kanun çıkması karşısında, Yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmış hak hukukça değer taşımayacaktır.
Benzer şekilde; uygulanması gereken bir kanun hükmü, karar kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptal edilirse usuli kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir. (HGK"nun 21.01.2004 gün, 2004/10-44 E, 19 K.).
Bu sayılanların dışında ayrıca; görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararlarına uyulmasında olduğu gibi kamu düzeni ile ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez (Baki Kuru, Hukuk Mahkemeleri Usulü-6.Baskı, cilt 5, 2001).
Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta; 08.10.2020 tarihli bozma ilamı öncesi temyiz sebepleri de gözönüne alınarak tarafların sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş ve hüküm kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin alacağı, karşı dava ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağından takdiri indirim yapılmaması gerektiği konularında bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından, Dairemizce ilk tarihli kararın bozulmasından sonra aldırılan bilirkişi raporuna göre davacının fazla çalışma ücreti alacağının brüt 16.971,46 TL, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacağının ise brüt 97,10 TL olduğu kabul edilerek taleple bağlı hüküm kurulmuştur. Ne var ki; mahkemece bozma ilamı öncesinde davacının takdiri indirimsiz brüt 60,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve takdiri indirimle brüt 14.172,35 TL fazla çalışma ücreti alacağı olduğu belirlenmiş olup açıklandığı üzere Dairemizce fazla çalışma yönünden herhangi bir bozma yapılmamış, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının ise takdiri indirim yapılmaksızın hüküm altına alınması gerektiği açıklanmıştır. Dolayısıyla, brüt 60,00 TL ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve brüt 14.172,35 TL fazla çalışma ücreti miktarı yönünden davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur. Şu halde; bu miktarları aşacak şekilde fazla çalışma bakımından fazlanın saklı tutulması, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bakımından ise brüt 97,10 TL miktarın hüküm altına alınması usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı olmakla bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 29.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.